Erdoğan ve Gül'e Mursi tehdidi!
Abone olPerinçek'in avukatı Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın sonlarının Mursi gibi olacağını iddia etti.
Ergenekon davasının tutuklu sanığı İşçi Partisi Genel
Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey, "Mursi gitti,
Mısırlı kardeşlerimizi yanlız bırakmayacağız. Recep Tayyip
Erdoğan'lar ve Abdullah Gül'ler de çok yakında aynı kaderi
paylaşacaklardır." dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin, 3. Yargı Paketi olarak bilinen 6352 sayılı kanunda "Devletin Güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin İşleyişine, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk" suçlarında tutuklu yargılanma süresini iki katına çıkaran hükmün iptaline ilişkin kararı, tahliye umutlarını da beraberinde getirdi. Ergenekon davasının bazı tutuklu sanık avukatları bu karar nedeniyle tahliye talebinde bulunmak için bugün saat 14.00'te Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.
Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı olan Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük ile avukat Kemal Kerinçsiz'in eşi ve avukatı olan Gönül Kerinçsiz, dilekçelerini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmadan önce adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Anayasa Mahkemesi'nin dün önemli bir karar aldığını belirten avukat Özbey, "Karar hepimizin bildiği üzere 3713 sayılı kanunun 10. maddesinde tutukluluk sürelerinin özel görevli mahkemeler terörle mücadele kanunu kapasamındaki suçlar bakımından 2 katı uygulanan tutukluluk sürelerinin, 2 katı uygulanır hükmünü iptal etmiştir. Böylece Türk Ceza Hukukunda sisteminde tek bir azami tutukluluk süresi kalmıştır. Geriye sadece tutukluluk sürelerinin gerekçesi gösterilmek suretiyle zorunlu hallerde 3 yıla kadar uzatılabilmesi kalmıştır." diye konuştu.
Bu kararla birlikte Ergenekon davasının bütün tutuklu
sanıklarının derhal tahliye edilmeleri gerektiğini belirten Avukat
Özbey, "Dün akşam Anayasa Mahkemesi kararı internet sistesine
konulmak suretiyle halkın bilgisine sunulmuştur. Karar temel hak ve
özgürlüklere ilişkindir." dedi.
Kararın uygulanması için Resmi Gazete'de yayınlanmasına, gerekçeli kararın yazılmasının beklenmesine, kararın yürürlük tarihinin beklenmesine de gerek olmadığını belirten Özbey, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müvekkili için ve tüm Ergenekon davası tutsaklarının derhal serbest bırakılması istemiyle başvuruda bulanacaklarını söyledi.
Ergenekon davasının bütün tutuklu sanıklarının serbest bırakılması gerektiğini yineleyen Özbey, "Ancak, Danıştay dosyası sanıkları bu kapsam dışında tutulmalıdır. Çünkü onlar Danıştay hakimlerini katlettiler. Bu nedenle danıştay katillerinin bu yasal durumdan yararlanmasına imkan yoktur. Haklarında bir hüküm kurulmuş olmasına rağmen tertibin bir parçası olarak Ergenekon davasına yapıştırılmışlardır. Ergenekon davasından Danıştay davasının bir an önce ayrılması ve derhal hüküm kurulması gerekmektedir." ifadesini kullandı.
Avukat Özbey, "Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, 28 Şubat hangi adla olursa olsun bu tertipler kapsamında yürütülen davalarda tutuklu tutuksuz bütün sanıklar bu davalarda ileri sürülen iddialardan dolayı suçsuz ve masumdur. O nedenle acıdır bu tartışma. Tek suçları Atatürk'ü, Cumhuriyetini savunmak, tek suçları vatanseverlik olan yüzlerce masum insanın tutukluluğu 5 yılı geçti diye sevindiriyorlar bizi. Bu acıdır. Türkiye'nin ayıbıdır ama bu ayıba da son vereceğiz. Mursi gitti Mısırlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu tertibin birinci dereceden sorumluları Tayip Erdoğan'lar da Abdullah Gül'ler de Mursi'nin kaderini çok yakında paylaşacaklardır." dedi.
Avukat Zeynep Küçük de Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne seslendiğini belirterek, "Hukuksuzluğa dün son vermesi gerekirdi. Dün son vermediniz. Bugün itibariyle artık bu tutukluluk halini artık sonlandırın. Tutukluluk süresini 5 yıl olarak uygulamak hukuksuzluktur. Aslına bakarsanız bu davaların hiç açılmaması ve tutuklamaların olmaması gerekmektedir." diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından Ergenekon davası sanık avukatları, tahliye taleplerine ilişkin dilekçeleri İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmak üzere İstanbul Adalet Sarayı'na girdi.