Erdoğan ve Arslan arasında hak ihlali kararı gerginliği
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan ve AYM Başkanı Zühtü Arslan, dün AYM'nin Kuruluş Töreni'nde bir araya geldi. Törende, Erdoğan ve Arslan'ın geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yaptığı görüşmenin detayları öğrenildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan,
5 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na giderek bizzat AYM'nin
54. Kuruluş Yıldönümü Töreni davetiyesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
vermişti.
İkili sarayda 1,5 saat görüşmüş ve hiçbir açıklama yapılmamıştı. Dün gerçekleştirilen AYM'nin Kuruluş Yıldönümü Töreni'nde ikilinin saraydaki görüşmesine dair bilgiler ortaya çıktı.
"VERDİĞİNİZ KARAR YANLIŞTIR,
ÇÜNKÜ..."
Kulislere yansıyan bilgilere göre, 5 Nisan’daki görüşmenin ana
konusu AYM’nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar
ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile ilgili verdiği “hak
ihlali” kararıydı. Erdoğan söze bu karar nedeniyle AYM
heyeti ve Arslan’a sitem ederek başladı:
“Verdiğiniz karar yanlıştır. Çünkü mesele, (MİT TIR’ları haberleri), bizim için milli güvenlik meselesidir, bizim bu konudaki hassasiyetimize uyumlu karar vermenizi beklerdik...”
"GÜVENLİK SİZİN İŞİNİZ, ÖZGÜRLÜKLER
BİZİM İŞİMİZ"
Arslan ise hem AİHM kararları hem de AYM’nin kararlarından
örnekler vererek kararı savunurken, mahkemenin kararlarında, siyasi
konjonktüre, kişilerin siyasi ideolojik kimliğine bakmadığını,
düşünce özgürlüğünün başkalarınca beğenilmeyen, rahatsız edici
bulunan görüş ve düşünceler için de geçerli olduğuna vurgu yaptı.
Arslan, gazeteci-yazarlar Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil ve Abdurrahman
Dilipak kararlarını örnek gösterdi.
Erdoğan’ın MİT TIR’ları ile ilgili haberlerin “milli
güvenlik sorunu” olduğu yönündeki sözlerine ise Arslan,
“Milli güvenlik ile özgürlükler arasında ince bir çizgi ve
denge vardır. Güvenlik sizin işiniz, özgürlükler bizim
işimiz...” yanıtını verdi.
"DEVLETİ YÖNETENLERİN EMRİYLE
YAPILDIĞI..."
İki gazetecinin tutuklanmasının düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının
ihlaline yönelik olduğunu gerekçeleriyle anlatan Arslan, Erdoğan’ın
“milli güvenlik konusunda hassasiyet gösterilmesi”
yönündeki sözlerine ise Doğu ve Güneydoğu’daki “sokağa
çıkma yasakları” konusunda yapılan başvuruların AYM
tarafından reddedilmesini örnek gösterdi. Arslan, yüksek mahkemenin
hak ihlallerinin “devleti yönetenlerin emriyle
yapıldığı” yönünde kanaat oluşması halinde sokağa çıkma
yasağının hak ihlali olarak görülebileceğini belirterek,
“Ancak, sokağa çıkma yasaklarını bu kapsamda
değerlendirmedik ve devletin milli güvenlik politikası çerçevesinde
karar verdik” mesajını iletti.
AYM'NİN KURULUŞ TÖRENİNDE HAVA
YUMUŞADI
Dünkü törende çıkan katılım ve ağırlama manzarası “havanın
yumuşadığı”na işaretti. Törene, hükümetin ilgisi yoğundu,
ama örneğin eski AYM Başkanı Haşim Kılıç törende yoktu. Arslan,
konuşmasında ifade özgürlüğüne özel bir vurgu yaptı. HDP’lilerin
dokunulmazlığının, barış bildirisine imza atan akademisyenlerle
ilgili tartışmaların sürdüğü bir ortamda, Arslan ifade özgürlüğünün
hangi koşullarda sınırlandırılabileceğine ilişkin ise şu kritere
vurgu yaptı:
"Teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler, ifade
özgürlüğünün koruması altında değildir. Zira terörün ve şiddetin
başladığı yerde sözün hükmü kalmaz."