Erdoğan Unakıtanı harcar mı?

Hürriyet'te yazılarına başlayan Cengiz Özdemir, ilk yazısında soruyor:

Yazı: Cengiz Özdemir
Kaynak:

YIL 1994. Bir araştırma şirketinin yöneticisiyim.Refah Partisi’nin genç İl Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan seçilmiş. Cevap bekleyen yığınla soru var. Yerli ve yabancı basında boy boy haberler, iddialar, tahminler. Herkes şaşkın. Oy verenler mutlu; ama onlar bile şaşkın.

Seçimin birkaç hafta sonrasıydı. Yeni seçilen başkana hazırladığımız bir araştırmayı gönderdim. Araştırmada, yabancı basın kuruluşlarında yer alan haberler de incelenmişti.

Birkaç gün sonra ziyaretine gittim. Yeni görevini kutlamak ve araştırma üzerinde konuşmak istemiştim. Konu araştırmaya gelince, şaşıran bu kez ben oldum.

Recep Tayyip Erdoğan, siyasetteki ilk yıllarından beri, hemen her yeni adımında özel kamuoyu araştırmaları yaptırıyordu!

*   *   *

Kamuoyu araştırmaları konusunda siyasileri ikiye ayırırım. İlk grup, bu araştırmaları, "kamuoyu yönlendirme silahı" kabul eder; ikincisi ise "çizdiği yol haritasının pusulası"...

Hani bazılarının medyayı "kitle ikna silahı" olarak gördüğü gibi, bu anketleri de benzer amaçla kullanmak oldukça yaygındır.

Kamuoyu araştırmaları özellikle belli zamanlarda gündemin üst sıralarına çıkıverir. Seçime yaklaşılan her dönemde, yoğunluğu daha da artar bu yoklamaların.

Herhangi bir alanda yeni bir uygulama hazırlanıyorsa, yöntem yine aynıdır. Kamuoyunun ne düşündüğüne dair bir sürü klasör önünüze seriliverir.

Söylediklerimden bu alanda ciddi çalışmalar yapanlar alınmasın. Bunları zamanında, yerinde ve doğru kullananlar da.

Biliyorsunuz; istisnalar kaideyi bozmaz!

*   *   *

Bugünlerde yine "malum" kamuoyu araştırmalarının "mevsimi" yaklaşıyor. "Turfandalar" şimdiden tezgáhlarda görünmeye başladı bile.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi yolculuğunun toplumdaki yankılarını görmek ve atacağı yeni adımlar için yeni kamuoyu araştırmaları yaptırmaya devam ediyor.

Gelişmeler benim yukarıdaki tasnifimi doğruluyor. Yine bir yanda araştırmaları yayarak propaganda yapmaya çalışanlar var. Öte yanda ise kendine ders çıkaranlar.

Nitekim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli de birkaç ay önce yaptığı basın toplantısında, yaptırdıkları anketten yolsuzlukla mücadele konusunda çıkan olumsuz sonuçları, açık yüreklilikle kamuoyuyla paylaşmıştı.

*   *   *

Gelelim gündemin en sıcak maddesine.

Gündemde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan var. Bir kere şunu teslim edelim: Kemal Unakıtan bakan olarak başarılı.

Başının ağrıması, daha çok çocuklarından. Hakkında verilen dört gensorunun üçü reddedildi; biri ise görüşülecek.

Dört gensoru verilmiş olması bile bakanlıktan azledilmesi için yeterlidir diyenler var. Bu iş de sulandırıldı; aynı bakana ardı ardına dört gensoru verilir mi diyenler de.

Köşe yazarı dostlarımız zaten eminler; sadece "Ne zaman?" diye soruyorlar.

Halbuki görevden alınsın taleplerinin, kararı verecek olan Başbakan Erdoğan üzerindeki tesiri yok denecek kadar az.

Tanıdığım Recep Tayyip Erdoğan, böylesi konularda muhalefetin taleplerine de, köşe yazarlarının ahkám kesmesine de aldırmaz. Hatta medya patronlarının isteklerini de hiç umursamaz.

Başbakan Erdoğan, bu tür talepler üzerine değil; sadece kamuoyu veya kamu vicdanında, bir beklentinin oluştuğunu görür veya sezerse, işte o zaman Kemal Unakıtan’ın istifasını isteyecektir.