Erdoğan: Türkiye Ortadoğu'ya örnek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küreselleşen ve daha fazla demokratikleşen dünyada Ortadoğu ülkelerinin de reforma ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, ''Bu süreçte Türkiye ve Lübnan, bölgenin diğer devletlerine iyi birer örnek teşkil etmektedir'' dedi. Erdoğan ve beraberindeki heyet, Lübnan Başbakanı Necip Mikati'nin onuruna verdiği yemeğe katıldı. Başbakanlık Sarayı'nda düzenlenen yemekte bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye ve Lübnan arasında ortak tarih ve kültürel değerlere dayanan köklü bağlar bulunduğunu söyledi. Türkiye ve Lübnan arasına her alanda, özellikle de ekonomi ve ticaret konularında geniş işbirliği olanakları bulunduğunu söyleyen Erdoğan, bu olanaklardan en geniş şekilde yararlanılması gerektiğini ifade etti. Eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetmiş olmasından derin üzüntü duyduklarını vurgulayan Erdoğan, Hariri'ye düzenlenen suikastın faillerinin bulunmasını temenni ettiklerini dile getirdi. -ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER- Erdoğan, şunları söyledi: ''Küreselleşen ve daha fazla demokratikleşen dünyamızda Ortadoğu ülkelerinin de reforma ihtiyacı olduğu bir vakıadır. Bu süreçte Türkiye ve Lübnan, bölgenin diğer devletlerine iyi birer örnek teşkil etmektedir. Ortak tarihi, kültürel ve toplumsal değerlerle bağlı bulunduğumuz Ortadoğu bölgesindeki gelişmeler, ülkelerimizi derinden etkilemektedir. Ortadoğu bölgesi ne yazık ki yıllardır süregelen sorunlar ve çatışmalar nedeniyle özlenen barış ve istikrara bir türlü kavuşamamıştır. Köklü bir geçmişe, zengin bir kültüre ve geniş kaynaklara sahip olan Ortadoğu ulusları, esenlik ve refah içinde yaşamayı en az diğer uluslar kadar hak etmektedir. Bölgenin bir an önce istikrara kavuşması, eldeki olanakların tüm bölge uluslarının refahının artırılması ve çağın yakalanması amaçlarıyla kullanılması, bölge ülkeleri arasında yapıcı bir işbirliği ve anlayış ortamının kurulmasıyla mümkündür. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye ve Lübnan'ın gösterecekleri çabalar ve işbirliği önem taşımaktadır. Ortadoğu'da kalıcı ve kapsamlı barış ve düzen ortamının tesis edilmesi, Türk dış politikasının önceliklerinden birini oluşturmaktadır.'' -İSRAİL-FİLİSTİN- İsrail ve Filistin arasındaki ihtilafın çözümü yolunda ortaya konulan yol haritasının taraflarca kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Erdoğan, gerekli adımların daha fazla gecikmeksizin atılmaya başlamasının da en az yol haritasının benimsenmesi kadar önem taşıdığını ifade etti. Bölgede barışın ve istikrarın, ancak kapsamlı olduğu takdirde kalıcı olacağı düşüncesinden hareketle, diğer kanalların da uygun aşamada canlandırılması gerektiğine inandıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye Ortadoğu'da kapsamlı barışın tesisi yolunda taraflardan gelebilecek destek taleplerini geri çevirmeyecektir'' dedi. Irak'ta var olan durumun ve bu ülkenin geleceğinin, bölgeyi yakından ilgilendirdiğini belirten Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin korunmasının temel önemde olduğunu, Irak'ın kendisiyle ve komşularıyla barışık hür ve egemen bir devlet olarak uluslararası toplum içindeki yerini en kısa sürede almasının, ortak amaçları olduğunu dile getirdi. -MİKATİ'NİN KONUŞMASI- Lübnan Başbakanı Mikati de yaptığı konuşmada, şunları söyledi: ''Bugünkü Lübnan ziyaretiniz, İsrail işgaline karşı yürüttüğümüz meşru direniş mücadelemizde, dost ülkenin, bize gösterdiği dayanışma ve verdiği desteğin ayrıca ifadesidir. Son iki yıl içinde ülkenizi birkaç kez ziyaret etme fırsatım oldu. Sorumluluk makamına geldiğiniz andan itibaren elde ettiğiniz olumlu neticeleri, hayranlıkla izledim. Bu neticeler, Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki emellerini gerçekleştirmeye muktedir olduğunu göstermiştir. Türkiye, bununla, değerlerin, uzak görüşlülüğün ve beklentilerin aralarına duvarların giremeyeceği semavi dinlere ait ortak bir insanlık mirası oluşturduğunu gösterecektir. -''CESUR POLİTİKANIZ...''- Bizler, Lübnan'da ve Arap dünyasında, bölgede istikrar ve uzlaşmanın sağlanmasıyla gerek Filistin, gerek Irak, gerekse Kıbrıs meselelerinde, uluslararası meşruiyet temelleri üzerinde barışın tesisedilmesi yönündeki politikalarınızı, takdir ediyor ve destekliyoruz. Değişim, kalkınma, reform ve demokrasi bağlamında, bölgenizi saran tehlikelere, ekonomik bloklaşmalara ve küreselleşme beklentilerine karşı koyulmasının, dayanışma ve işbirliği içinde bulunulmadan başarılı olması mümkün değildir. Cesur politikanız, Arap ve İslam dünyasına açılım ve uluslararası ilişkilerde kurduğunuz denge, bölge ve dünyada istikrarın pekiştirilmesi ve barışın sağlanması yönünde bunun ideal bir yaklaşım olduğunu göstermiştir.'' Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde edindiği izlenimin kendisini parlak yarınlar konusunda umutlandırdığını söyleyen Mikati, Lübnan'ın umut vaat eden yönelimlerinde, doğru ve yerinde tercihlerinde Türkiye'nin destekçisi olacağını vurguladı.