Erdoğan: Türkiye bu bedeli öder
Abone olRoj TV kriziyle ilgili konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danimarka Başbakanı Anders Fogg
Rasmussen ile ortaklaşa yapacakları basın toplantısına
katılmamasıyla ilgili, "Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu
bedeli rahatlıkla öder" dedi. Başbakan Erdoğan, Esenboğa
Havalimanı’nda dün akşam yaptığı açıklamada, Katar, Bahreyn ve
Danimarka’daki temaslarını değerlendirdi. Danimarkalı meslektaşı
Anders Fogg Rasmussen ile çalışma yemeğinde bir araya gelerek
çeşitli konularda düşüncelerini ve hassasiyetlerini paylaştıklarını
anlatan Erdoğan, "Özellikle AB ile ilgili müzakere sürecini
değerlendirme fırsatımız oldu. Medeniyetler ittifakıyla ilgili bu
ay sonu başlayacak olan çalışmalarımızı gözden geçirdik.
Türkiye-Danimarka ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatımız oldu"
diye konuştu. ROJ TV KRİZİ NASIL GELİŞTİ? Başbakan Erdoğan,
"Rasmussen ile görüşmeniz de Roj TV konusu gündeme getirdiniz mi?
Ortaklaşa basın toplantısında o kanalın muhabiri de olduğu için
katılmadığınız haberleri geldi bu doğru mu?" sorusuna şu yanıtı
verdi: "Bu konu gündeme geldi. 2 ay kadar önce ben meslektaşıma
Sayın Rasmussen’e Roj TV’nin terör örgütünün bir kanalı olduğunu ve
bu kanalın Danimarka’dan yayın hakkı almak suretiyle yayın
yaptığını belgeleriyle ifade ettim. Kendileri ’Benim haberim yok’
dediler, ’O zaman ben sizlere belgeleri kendim gönderiyorum, Kültür
Bakanlığınız’dan yayın hakkını aldığını göreceksiniz’ dedim ve
belgeleri kendilerine gönderdim. ’Belgeleri aldığını, polis
vasıtasıyla soruşturmayı yaptırdığını’ bana bugün ifade etti. Bu
arada Roj TV’nin de Başbakanlık’ta beraberce yapacağımız basın
toplantısı için akredite edildiğini duydum ve kendilerine, ’bakın’
dedim, ’PKK-Kongragel örgütünü terör örgütü olarak kabul
ediyorsunuz’, ’evet’ dedi ’kabul ediyoruz.’ ’Peki böyle bir terör
örgütünün patronajında olan bir yayın organıyla gerek siz, gerekse
biz nasıl olur da bir basın toplantısında bir arada olabiliriz?
Benim bunu kabul etmem mümkün değil’ dedim. ’Peki’ dedi.
’Danimarka’daki ifade özgürlüğü kapsamı içerisinde basın
özgürlüğünün maalesef buna fırsat verdiğini, imkan verdiğini’
söylediler. Dedim ki ’eğer sizin anlayışınız buysa, bizi
anlayışımız bu değildir. Biz burada farklı düşünüyoruz. Çünkü terör
örgütünün patronajında olan bir yayın organı terörü destekler.
Nitekim benim ülkemde şu anda terörün faillerinden bir tanesidir.
Terörün yaygınlaşma sürecini hızlandıran bir organdır böyle bir
basın toplantısına kusura bakmayın ben katılamayacağım’ dedim ve
sanıyorum Sayın Başbakan benden sonra kendileri basın toplantısını
yaptılar." "TÜRKİYE BEDELİNİ ÖDER" Bir basın mensubunun "Rasmussen
basın toplantısında ’Türkiye’nin AB’ye hazır olmadığını
gösterdiğini’ söylemiş böyle bir yorum yapmış bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, basın metnini, ne konuştuğunu, ne söylediğini henüz
bilmiyoruz. Tabi her Başbakan, her tavırla ilgili bir yorum yapma
hakkına sahiptir. Meslektaşım bir yorum yapar veya yapmıştır, bunu
değerlendirecek değilim ama benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye
bu bedeli rahatlıkla öder. Çünkü bir ülkenin kendi değerlerine,
kendi kutsallarına, bir ülkenin kendi içinde terörün yaratılmasına
vesile olan bir anlayışa destek veren bir anlayışı benim kabul
etmem mümkün değildir ve bunun adı da özgürlük olmaz."