Erdoğan Türkeş'e böyle tuzak kurdu
Abone olSiyaset gündemini epey meşgul edeceğe benzeyen Bu iddia MHP liderine ait.. Bahçeli dün gece TV 8'de Erkan Tan'ın konuğuydu..
İNTERNETHABER- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Kurulucular Kurulu adına bugün yapılan referanduma destek açıklamasını eleştirdi, bu isimlerin kurucular kurulu üyeliklerinin de tartışmalı olduğunu söyledi. Bahçeli, Erdoğan'ın da 91 seçimlerinde Alparslan Türkeş'e tuzak kurduğunu iddia etti.
MHP lideri Bahçeli, TV 8'de Erkan Tan'ın sorularını cevapladı, son günlerin en önemli tartışmalarına canlı yayında açıklık getirdi. Yaklaşık iki saat süren programda, bazı ülkücü isimlerin referanduma destek mesajlarını değerlendiren Bahçeli, ülkücünün eskisinin olamayacağını söyleyerek kurucular kurulu olarak açıklanan isimlerinde MHP nezdinde tartışmalı isimler olduğunu söyledi.
MHP lideri Bahçeli, programda miting meydanlarında "ülkücü kardeşlerim" diyerek MHP tabanına seslenen Erdoğan'ı da 91 seçimlerinde kurulan ittifakta merhum Alparslan Türkeş'e tuzak kurduğunu iddia etti.
İşte o oldukça ilginç açıklamaların yer aldığı programdan satır başları:
BDP VE CHP İLE AYNI ÇİZGİDELER ELEŞTİRİLERİ
Bunu hiç ciddiye almıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi yetkili kurullarında
MHP SAYDI "EVET"ÇİLER 40 KİŞİ |
Bahçeli, son günlerde referandumda "evet" oyu kullanacağını söyleyen ülkücü isimlere yönelik eleştirilerini bu programdada sürdürdü. Bahçeli bazı gazete isimlerini de teker teker sayarak birliğimizi bozmaya çalışıyorlar iddiasında bulundu. İşte o sözler: "Tabii bu camia 12 Eylül'e karşı büyük bir öfke vardır. Bu öfkeyi bugün için 12 Eylül ara rejiminin anayasının değişikliği ilgili yorumlayarak AKP'ye gitmek, bir önceki MHP yönetiminin yaptığı 34 maddelik anayasa değişikliğinin farkında olmamak demektir. Şimdi bakıyoruz AKP adına o da fazla rakam değil bizim tespitimize göre 40 kişiyi bulabilmiştir. Bugün Vakit ve Zaman, Kanaltürk gibi bazı TV'lerde konuşturulmak üzere, ülkücü camianın hem birlik ve dirliğini bozmaya çalışıyorlar hem de buradan bazı oyları devşirebileceğini zannediyorlar." |
konuyu değerlendirmiş, teşkilatlarıyla istişareler yapmış, partiye gelen ve giden insarlarla üzerinde araştırmalar yapmış, 69 milletvekiliyle Meclis'te gece gündüz bu tartışmanın içerisinde bulunmuş, aynı zamanda da öneriler yapmış, bunların hiçbirinin kabul edilmediği bir ortamda Meclis'te de red oyu kullanmış bir siyasi parti olarak referandum sürecinde bu tutarlılığını devam ettirmesi lazım. Bu açıdan Milliyetçi Hareket Partisi, milliyetçi camia büyük bir oranla referandumda hayır oyu kallanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim oylarımızı devşirme çabasından da Sayın Recep Tayyip Erdoğan kendisini kurtarsın, yoksa büyük hayal kırıklığına uğrar.
"RAMİZ ONGUN VE ERDOĞAN GÖRÜŞTÜ MÜ?"
Zannediyorum, basın yoluyla kamuoyuna duyurulan kendilerinin açıklamasıyla ortaya konan görüşleri dikkate aldığınızda bir temas hali olmuş. Ondan sonrada bir kanaat değişikliği olmuşsa, biz buna saygı duyarız ama Milliyetçi Hareket Partisi'ni bağlamaz. Milliyetçi Hareket Partisi yeni bir parti değil. Milliyetçi Hareket Partisi, 40 senedir Türk siyasi hayatında var. Milliyetçi Hareket Partisi'nin gerçek kurucularını aradığınız vakit, kurucular arasında zannediyorum çok az yaşayanlar var.
"EVET'Çİ KURUCULARIN İSİMLERİ TARTIŞMALI"
Diğer kurucu diye kendisini ifade edenler, 12 Eylül sonrası yeniden yapılanma sürecinde, kuruculukları da hala tartışmalı olan üç beş kişi olup, bunlarında sık sık gazetelerde demeçleri olur. Onları da saygıyla takip ediyoruz. Ülkücünün eskisi olmaz. Ülkücünün süreklilik kazanan hizmetinden kendisini bazı sebeplerinden dolayı kendisini alıkoyan bazı isimler olur onları da saygıyla karşılaşırız.
ERDOĞAN'A TÜRKEŞ'E TUZAK KURDU
SUÇLAMASI
HABERİN DEVAMINDA...
"AK PARTİ İLE PKK İŞBİRLİĞİNDE"
Her siyasi kurumun gelişen olaylar içerisinde temel tercihleri vardı. Bu tercihler hayır oyunda işaretleniyorsa, orada hissedilir konuma geliyorsa bunların arasında bir ilişkinin varlığını veya birbirlerine yandaş olduğunu iddia etmek zannediyorum büyük bir cehalet eseridir. Özellikle de rol paylaşımının olduğu bir dönemde. AKP, PKK ilişkilerinin çok sık geliştiği ve derinleştiği bir ortamda varlığı, var oluş gayesi veya misyonu belli olan bir siyasi partinin PKK'nın bir siyasallaşma görüntüsünü temsil eden bir siyasi partiyle özdeşleştirmek çok büyük hatadır, çok büyük iftiradır. Sayın Başbakan'a da hiç yakışmayan bir tavırdır.
"ERDOĞAN'IN ZEKASI YETMEZ"
Buradaki tuzağı her ülkücü farketmelidir, her ülkücü kendine gelmelidir, oynanan oyunun farkına varmalıdır ve Recep Tayyip Erdoğan'ın zekası kabiliyeti ülkücüleri tuzağa düşürecek kadar değildir.
"TÜRKEŞ SAĞ OLSA 'EVET' DER MİYDİ?"
Türkeş, rahmetli Alparslan Türkeş çok değerli bir şahsiyet, önemli bir lider ve çok ufku geniş bir insandı. Zannediyorum bizden çok önce Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın niyetini sezer ve onun oyununa gelmezdi. Burada Alparslan Türkeş üzerinde de bazı istismarlar yapılmaya çalışılıyor. Sözde Türkeş'in üzerinden sempati toplamaya çalışıp ona saygı besleyen ülkücüleri çalmaya çalışıyor.
"ERDOĞAN, TÜRKEŞ'E TUZAK KURDU"
Burada şimdi bir konuyu çok özet olarak vereceğim. Ayrıntıları ayrıca var. Refah Parti'nin değerli yönecilerinden de bunu doğruluk testini yapmasını istiyorum. Biz 91 yılında, "Bu sefer Refah" diyerek, Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi, Islıhatçı Demokrasi Partisi'yle bir ittifak çalışması yaptık. Bu ittifak çalışması sonucunda 62 milletvekiliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelindi ve bunların 19 tanesi de Milliyetçi Çalışma Partisi'ndendi. O dönemde mevzuat gereği barajlarla engellenen bir yapı, bir siyasi manevrayla aşılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelindi. Şimdi burada ittifak çok zor şartlar altında gerçekleşti ve çok önemli kırılma noktaları oldu. Burada bir tanesini ifade etmek istiyorum. Bu ittifak çalışması yürütülürken Refah Partisi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çalışma yürütürken bazı rahatsızlıklar ortaya çıktığını bu rahatsızlıkları da giderebilmek amacıyla da bazı formüller aradıklarını, bu arayışla toplanmış Merkez Yönetim Kurulu'nda da çıkış yolu olarakta bir görüşün netleştiğini onu da arzetmek üzere Milliyetçi Çalışma Partisi'ne dolayısıyla Genel Başkanımız Alparslan Türkeş Bey'i ziyarete geldiler. Dediler ki partimizde ittifaktan doğan bazı rahatsızlıklar var, zorlanıyoruz ama bir formülde arıyoruz. Bu formüllerden bir tanesi Kayseri, iki bölgedir, ikinci bölge üç milletvekilidir, üç milletvekiliyle ilgili olarak ittifak aday göstermeyecek zatialiniz orada bağımsız aday olacaksınız. Dolayısıyla partiler olarak ittifak çalışması yürütüceğiz ancak siz bağımsız milletvekili olarak Meclis'e geleceksiniz. Bunu merhuma söylüyorlar. Tabii bu Milliyetçi Çalışma Partisi tarafından kabul edilmedi. Arkasından değişik gelişmeler oldu, sonucunda da Alparsan Türkeş Bey'in listede olduğu bir ittifak şartları oluştu. Şimdi bu tahrikin arkasında kim var? Alparslan Türkeş'i listede görmek istemeyen ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni tahrik eden şahsiyet kimdir? Bunun Kürt raporu o gün neyi kapsıyordu. O gün husumeti taşıyanlar şimdi ülkücülüığü sevmesi çok inandırıçı olmaz ülkücülerde buna katlanmaz.
Erkan Tan: Önemli açıklamalarda bulundunuz. O isim kimdi?
Bahçeli: Şimdi ülkücülerin kardeşi olmaya çalışanlardır zannediyorum.
Erkan Tan: Sayın Başbakan mı?
Bahçeli: Başkası olabilir mi? Bu çok yanlış bir yol. Bazı şeyler ülkücülerin zihninden silinmez. Bazı şeyleri bunlar unuttular, bunları oynatırız diye düşünmesinler ülkücünün şamarı nereden gelecek belli olmaz.