Erdoğan türbanda sabrediyor
Abone olBaşbakan Erdoğan, Danıştay'ın türban kararını eleştirdi. Mersin'de partisinin ilçe kongresinde konuşan Erdooğan, "Bunlar, giderek, evin içine de karışacaklar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın türban kararını
eleştirerek, ''alınan kararı kınıyorum. Bunlar, giderek, evin içine
de karışacaklar. Türkiye yol geçen hanı değil'' dedi. Başbakan
Erdoğan, partisinin Mersin Merkez İlçe İkinci Olağan Kongresi'nde
yaptığı konuşmada, Türkiye'de artık düşünce özgürlüğü, din ve
vicdan özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü konusunda önemli mesafeler
kat edildiğini söyledi. Erdoğan, Danıştay'ın bir öğretmene ilişkin
aldığı karar konusundaki görüşlerini açıklarken, "özgürlükler
noktasında Danıştay'ın almış olduğu bir karar var. Bu kararı ben
hukuk içerisinde tanımlayamıyorum. Din ve vicdan özgürlüğünü
kimsenin kısıtlama hakkı yoktur" dedi. "Bir anaokulu öğretmenine,
'öğretmenlik yaparken başın açık olacak, dışarıda da başın açık
olacak' deme hakkına kimse sahip değildir" diyen Erdoğan, "kalkıp
da vatandaşımızın din ve vicdan özgürlüğünü kimsenin kısıtlama
hakkı yoktur. Ben özgürlüklerin egemen olduğu bir ülkenin Başbakanı
olarak bu kararı kınıyorum" diye konuştu. İnsanların özel alanları
olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "kamusal alan vardır. Bir de
kamu alanı vardır. Bunlar evin içine de karışacaklar. Türkiye yol
geçen hanı değildir. Artık biz bu ülkede gerginlikler olmasın,
birileri nemalanmasın diye sabrediyoruz" dedi. Erdoğan, "bu ülkede
böyle bir zemini hazırlama gayreti içerisine girmesinler. Burada
özellikle milletin bir vekili olarak, milletin duygularına tercüman
olarak konuşuyorum. Ama ben yargı makamı değilim'' dedi. Danıştay
kararı tartışma konusu Danıştay 8 şubatta aldığı bir kararla, okula
geliş - gidişlerinde türban takan bir öğretmenin anaokuluna müdür
olmasını sakıncalı buldu. Danıştay İkinci Dairesi'nin kararında,
'öğretmenin iyi örnek olması gerektiği' belirtilerek, okula geliş -
gidişte dahi olsa, yasal düzenlemeye aykırı tutum ve davranışlardan
kaçınılması gerektiği vurgulandı. Kararda, söz konusu öğretmenin
müdür olarak atandığı yerin bir anaokulu olduğu ve burada eğitim
görenlerin yaşları itibariyle, mantıksal değerlendirme ve çıkarım
yapmaktan uzak olduğu vurgulandı. Çağdaş ve laik eğitime vurgu
yapılan kararda, ''bulunduğu ortam içerisinde ve eğitim-öğretimin
bir şekilde yansımasının oluştuğu dışsal çevrede en iyi örnek
konumunda olması gereken davacının, okula geliş ve gidişleri
sırasında da olsa yasal düzenlemelerde belirtilen temel ilkelere
aykırı davrandığı sabittir'' denildi. Gölbaşı Bayrak Anaokulu
Müdürlüğü'ne atanan bir öğretmen, başı kapalı fotoğrafının
bulunduğu kimlikle okula girmek isteyince anaokulu müdürlüğünden
alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu'na çocuk gelişimi
öğretmeni olarak atandı. Görevi değiştirilen ve daha önceden de iki
disiplin cezası bulunan öğretmen iptal davası açtı ve kazandı.
Ancak yerel mahkemenin kararı temyizde bozuldu. Karikatür krizi
Başbakan Erdoğan, konuşmasında karikatür krizine de değindi.
Erdoğan, tepkilerin demokratik hak ve hukuk çerçevesinde verilmesi
gerektiğini belirterek, ''cuma namazlarını bu işe maalesef alet
edenler var. Cuma günleri, cuma namazları aslında bu işin bir
istismar alanı olmamalıdır'' dedi. Milletin birlik ve düzenini
provokasyonlara ve ağır tahriklere feda etmeyeceklerini belirten
Erdoğan, ''zaten milletimiz kavgacılardan, siyasetin düzeyini
düşürmek isteyenlerden çok çekti. Bundan sonra bunlarla yorulmak
istemiyoruz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, kutsal değerlere
saldırmak isteyenlerin bulunduğunu belirterek, bunlara karşı
demokratik hak ve hukuk çerçevesinde gereken cevabı vereceklerini
söyledi. Erdoğan, ''cevap vermek durumundayız ama yakıp
yıkmayacağız. Buna dikkat edeceğiz. Hangi siyasi parti, hangi sivil
toplum örgütü böyle bir etkinlik yapacaksa miting meydanları
açıktır. Ne söyleyeceklerse buralarda söylesinler. Batı'ya ne
açıklayacaklarsa buralarda söylesinler" ifadesini kullandı.
Erdoğan, birlik tablosunu daha da güçlendirmeye, kardeşlik iklimini
daha da çok güçlendirmeye ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, ''biz
milletimizin fertlerine aynı mesafedeyiz. Aynı kader birliği
içerisindeyiz'' dedi.