Erdoğan topu CHP'ye attı
Abone olAK Parti Grubu'nda konuşma yapan Erdoğan malvarlığını açıklamayı reddetti. Deniz Baykal'a da çatan Erdoğan, CHP için 'dünyada bankası olan tek parti' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada medya ve muhalefete
sert eleştiriler yer aldı. Konuşmasına Kıbrıs'taki gelişmelerle
ilgili başlayan Erdoğan, "Türkiye dış politikadaki merkezi konumunu
her geçen gün biraz daha güçlendiriyor" dedi.
Kıbrıs konusunda Papadopulos ile CHP Genel Başkanı Baykal'ın aynı
dili konuştuğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye'deki değişimi
yaşamamakta ısrar edenler var" dedi.
HESABI MİLLETE VERİRİZ
"Ak Parti'nin hesabı sadece millete verir" diyen Başbakan Erdoğan
sözlerinin çarpıtıldığını belirtek konuşmasını şöyle sürdürdü:
Benim cumartesi günü 'Medeniyetler ve Kadın' başlıklı konuşmamın
ardından medyaya yaptığım bir açıklama var. Medya bu konuşmamı yok
zannederek saptırmıştır. Ben buradaki açıklamamda partinin mal
varlığı konusunda Salı günü yapacağım grup konuşmasında
açıklayacağım dedim. Partilerin mal varlığı konusunda salı günü
açıklama yapacağım dedim. Benim medyaya yaptığım açıklama, Anadolu
Ajansı'na yaptığım açıklama bu.
HİÇBİR GİZLİLİĞİMİZ YOK
Mal varlığı ile ilgili tartışmalara değinen Başbakan, kendisinin
cumartesi günü yaptığı konuşmanın medya tarafından yanlış
aktarıldığını ileri sürdü. Kürsüden Anadolu Ajansı’nın konuyla
ilgili haber metnini okuyan Erdoğan, “Ben partinin mal varlığı
konusunda açıklama yapacağım dedim” diye konuştu. Partisinin mal
varlığının açık ev şeffaf olduğunu söyleyen Erdoğan vatandaşların
buna internet sitesinden rahatlıkla ulaşabileceklerini
belirtti.
Erdoğan partisinin mal varlığıyla ilgili olarak şunları
söyledi:
“Ak Parti’nin hesabında ne var ne yok internet sitemizde yer
alıyor. Kimse bizimle yarışmasın. Çalışmamızı ağırlıklı olarak
Hazine yardımıyla yürütüyoruz. Ak Parti siyasete vicdan kavramını
geri getiren partidir. Ak Parti milletin parasını hırsızlardan,
hortumculardan korumak için iktidardır. Bizim veremeyeceğimiz bir
hesap yoktur. Ak Parti’nin alnı ak, vicdanı temizdir. Eğer birileri
hesap verecekse yüksek enflasyonla, kısır çekişmelerle heba olan
yılların hesabını vermelidir.”
‘MAL BEYANINDA GİZLİLİK ESASTIR’
Kişisel mal varlığıyla ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan bu
konuyla alakalı kanunu hatırlattı. Erdoğan, “Yasalarda mal
bildirimiyle ilgili tüm yükümlülükleri yerine getiriyoruz. Ben ve
arkadaşlarım kanunlar neyi gerektiriyorsa harfiyen uyduk, uyuyoruz”
dedi. Mal beyanıyla ilgili yasaları ayrıntılarıyla anlatan Erdoğan,
mal beyanında gizlilik esası olduğunu ileri sürdü.
Biz Hazine'den aldığımız yardımın Türkiye'de tek örneğiyiz. Bu
yardımın yüzde 30'unu il teşkilatlarına aktarıyoruz ve onlara
diyoruz ki, 'siz de bu paranın yüzde 30'unu ilçe teşkilatlarınıza
akarın'... Biz bu konuda ilkiz. AK Parti, milletin kaynaklarını
hırsızlardan, haramzadelerden, arsızlardan korumak için iktidardır.
Bunu böyle değerlendirin. Bizim veremeyeceğimiz hesabımız
yoktur...
BİZİM VİCDANIMIZ TEMİZ
Ak partinin alnı ak vicdanı temizdir. Birileri kamuoyuna hesap
verecekse, ülkenin yıllar yılı, kriz, darboğaz, suistimal, yüksek
enflasyon ve kısır siyasetlerle tarumar edilmiş tablonun hesabını
versinler. Biz şeffaflıktan yana olduğumuzu değişik vesilelerle
ifade etmekle yetinmiyor, parti ve hükümet programında bu
şeffaflığı her alanda ifade ediyoruz.
BU KANUNLARI BİZ YAPMADIK
Gerek parlamenterler olarak bizden, gerek parti kurucularından
lyasalarda malvarlığıyla ilgili olarak bildirimlerini yerine
getirmişizdir. Hukuk devletinin öngördüğü ilkeler neyse, kanunlar
neyi gerektiriyorsa harfiyyen uyduk ve uyuyoruz. Bakınız, sizlere
biraz sonra kanun maddemlerini okuyacağım. Ve Anayasa'nın amir
hükmü gereğince hazırlanmış olan kanun maddelerini okuyacağım. Bu
kanun maddelerine göre hazırlanmış olan ilkeler var. Kimler bu
ülkede mal beyanında bulunma mecburiyetindedir, nereye yaparlar,
hangi esasa göre yaparlar, bunları açıklayacağım. Bu kanunları da
AK Parti iktidarı yapmamıştır.
AHLAK VE EDEP DIŞINA ÇIKTILAR
Sayın Baykal da bu kanunla bildirimi yahpmıştır, diğer liderlerle
bu kanunla yapmıştır. Ahlakın ve edebin çizgisini aşarak politika
yapan densizler de mal bildirimlerini bu kanunla yapmışlardır.
Ahlak Bunu söylemek zorundayım. Benim şahsımla ilgili ahlak dışı
ifadeler kullanabilirsiniz. Ama bu ülkenin Başbakanı ile ilgili
böyle konuşamazsınız. Buna hakkınız yok. Herşeyin bir edebi ve
adabı vardır. Baykal'ın grup başkanına bu uyarıyı yapması gerekir.
Bunu ister istemez söylemek durumundayım.
Bu düşüncelere yataklık yapan medyaya sesleniyorum: Bunlarla hiçbir
şey kazanamazsınız, kaybedersiniz. Bu ülkede gerilim değil, tam
aksine bir barış var...
GEREKEN ÜSLUPLA CEVAP VERİRİZ
Bunlara hangi dille cevap vermek gerekirse onu da biliyoruz. Bunu
çok iyi bilsinler... Herkese aynı üslupla cevap veririz, bunu da
bilsinler...
Anayasa'yla mal bildirimi şartlarını okuyan Erdoğan, 'Kanunun 20.
maddesi gereğince ancak soruşturma ve koğuşturma yetkili
mercilerine bu açıklamanın yapılmasına imkan tanır' dedi. Erdoğan
şöyle devam etti:
Kimlerin ne zaman nereye mal bildiriminde bulunacağı açık ve
seçiktir. Bunların hiçbir AK Parti döneminde çıkarılmış ne bir yasa
ne de anayasa maddesidir. Şu anda ben malvarlığını açıklıyorum
diyenler, hepsi de bunlar hazırlanırken bu işlerin içinde
bulunanlardır. Biz gereken tarihte gereken mercilere yasalarda
belirtilen çerçevelerde mal bildirimimizi bildirdik. Bu sorumluluk
siyasetçilerin yanısıra kamu görevlilerin, TSK mensuplarının,
üniversite kadrolarının, gazete patronlarının, gazete yazarlarının,
dernek yöneticilerinin omuzlarınadır. Her işin bir yolu, bir
yöntemi ve bir üslubu bulunmalıdır.
SİYASETİ ZEDELETMEYİZ
Akıl ve sağduyu içerisinde herkesle her türlü girişim tartışırız.
Biz bunlardan kaçmıyoruz. Sonuna kadar varız.Bunu yaparken siyaset
ve siyasetçiyi diğer kurumlardan ayırmamalıyız. Biz her türlü
şeffaflığı tartışmaya hazırız. Bizim itirazımız gerekli gereksiz
her zaman siyaset kurumunun tartışma haline getirilmesi. Biz
siyasetin itibarını korumaya özen göstereceğiz. Keza
dokunulmazlıkların kaldırılmasına düşdüğümüz şerh de aynı
mahiyettedir. Bütün dokunulmazlıklar kaldırılacaksa biz buna 'evet'
diyoruz. Ama sadece siyasetin dokunulmazlığı kaldırılacaksa bu hem
siyasetin hem de ülkenin itibarını zedeleyecektir. Bunu da iyi
niyetli bir talep olarak göremeyiz. Bu konuda samimi iseler biz
programımızda yer aldığı şekilde bütün kamu kurumlarını kapsayacak
şekilde bu şeffaflaşmaya hazırız. Siyaseti ucuz polemiklere malzeme
olmaktan kurtaralım.
ÇAMUR MEYDANINDA GÜREŞMEYİZ
Biz siyasetin toplum nazarında önemli bir kurum olması gerektiğine
inanıyoruz. Siyasetle milletin arasının açılmasına göz
yummayacağız. Bu bizim siyasetçiler olarak bu ülkeye karşı
sorumluluğumuzdur. Kimseyle siyasetin itibarına gölge düşerecek bir
çamur güreşi içerisine girecek değiliz. Biz ancak er meydanında
güreşiriz. O er meydanının yeri de sine-i millettir. Milletin
yüreğidir, vicdanıdır, zamanı ve mevsimi geldiğinde sandıktır.
Benim inisiyatif alanımda hiç kimsenin millete ait lokmaya ait
lokmaya uzanmazsına asla izin vermek yoktur.
DÜNYADA BANKA SAHİBİ TEK PARTİ CHP
Milletimiz kimin ne yaptığını, ülkeye ne verdiğini gayet iyi
biliyor. Milletimiz dünyanın banka sahibi tek partisinin bu ülkede
acaba faaliyet gösterdiğini biliyor mu? Şimdi ben buradan duyurmak
istiyorum: Dünyada banka sahibi olan tek parti vardır o da
Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bunu halkımızın bilmesi lazım.
İŞTE ATATÜRK'ÜN VASİYETİ
Benim elimde Atatürk'ün kendi el yazısıyla vasiyetnamesi var. Bu
vasiyetnamesinde ne diyor, bunu da iyi izlesinler. Bunun üzerinde
iyi hesap yapsınlar. Şu anda vasiyetin içerisinde yer alanlardan
birinin kızı, evlatlığı bize mektup yazdı. Niye biliyor musunuz,
CHP'den aldığı olumsuz cevap nedeniyle. Atatürk diyor ki, malik
oluduğum bütün nakit ve hisse senetlerimle Çankaya'daki menkul ve
gayrimenkul taşınır taşınmaz mallarını CHP'ye gelecekteki şartlarda
terk ve vasiyet ediyorum... Nedir bu miras...
1) Nakit ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından
nemalandırılacaktır...
2) Her senedeki nemadan yaşadıkları müddetçe Makbule, Afet, Sabiha
Gökçen, Ülkü'ye, Rükiye, Nebile'ye belli miktarlarda para
verilecektir.
3) Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para
verilecek
4) Makbule yaşadığı müddetçe Çankaya'daki ev emrinde kalacak.
5) İsmet İnönü'nün çocuklarına tahsil yardım yapılacak
6) Her sene nemadan Türk Tarih ve Türk Dil Kurumları'na tahsis
edilecektir. Şu anda CHP bu iki kuruma para ödememekte ısrarlıdır.
Mahkeme kurumların lehine karar verdiği halde CHP ödenmemesi
noktasında ısrarlıdır. Bu Atatürk'ün vasiyetinin CHP tarafından
nasıl yerine getirildiğinin belgesidir.
CHP BUNLARI NEDEN AÇIKLAMIYOR?
Mahkemeyle ilgili netice enteresandır. Bu nema hesabıyla ilgili 26
Ocak 2006 Türk Tarih Kurumu'na vermedikleri 111 trilyon 208 milyar
Türk lirasıdır. Herhalde medya bunu kayıtlarına düşer. Enteresan
olan şu: Bu kadar güçlü, banka sahibi olmuş tek siyasi parti olarak
CHP'nin çıkıp da malvarlığıyla ilgili tartışmaların içine girmesini
anlamak mümkün değil. Bunları neden açıklamadın bugüne kadar. Ama
bunu milletimize tek tek anlatacağız. Bu suistimallerin ucunun
nereye dayandığını millete anlatmamız gerekiyor.
Bir de bakıyorsunuz başka şeyler çıkıyor ortaya. Benim kasam,
sponsorum kaynağım kardeşimdir, amcamdır, teyzemin oğludur,
yeğenimdir diyenler var. Bunun adı da mal bildirimi oluyor. Böyle
mal bildirimi var mı yahu? Bu işleri bırakalım Türkiye'nin
meselelerine yoğunlaşalım. Kaybedecek zamanımız yok.