Erdoğan tahammülsüzleşti mi?

Abone ol

Başbakan Erdoğan asabileşti mi? Erdoğan'ı kediye benzeten bir karikatüriste verilen 5 milyar liralık cezayı yorumlayan yazar Metin Işık, Başbakana şu soruyu soruyor?

Halka ve Olaylara Tercüman gazetesinin yazarı Metin Işık, Başbakan Erdoğan'ın son günlerdeki medyaya olan tahammülsüzlüğünü  yazısıyla mercek altına aldı.
SİYASET, dost kazanmaktan çok, düşman kazanmama sanatıdır. Siyasetçi için de, "parası pul, karısı dul, karnı geniş" hicvi yapılır. Siyaset duygusallaşarak, "iddialaşma" ve "kabadayılaşma" işi değildir. Akılla dinleme ve çözüm üretme yeridir. İlk bakışta tırmalasa da, "derinlemesine" bakıldığında bu deyimlerin, tecrübe "imbiğinden" geçmiş sözler olduğu bir bakışta anlaşılır.

Merhum Turgut Özal ve Alparslan Türkeş'in yanı sıra Allah uzun ömür versin Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Yıldırım Akbulut, siyasette yıllardır "dayanıklılığın, hoşgörünün" timsali oldu; onca haksızlığa ve saldırıya rağmen. Merhum Turgut Özal'ın iftar yemeğinde, "rakı içen gazeteci" gördük. Özel hayatı didik didik edildi. Süleyman Demirel için de aynısı yapıldı. Yıldırım Akbulut adına "düzmece fıkralara" belki siz de o zaman katıla katıla güldünüz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı kabine üyeleri, aleyhlerine yazılan, çizilen için mahkemeye gitme siyaseti geliştirdi. Başlangıçta bu tavır birçoğumuz tarafından, "kişisel hak ve özgürlükler" anlamında müspet de bulundu ama işin rengi zamanla değişti. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının yanında bazı hukuk büroları oluştu. Her iktidar döneminde olduğu gibi, "efendim derslerini verelim" mantığı burada da işlemeye başladı. Tabii ki, "Başbakanım, bakanım çok üzüldü" mantığıyla başlayan bazı kararların hukuki yönü de tartışılmaya.
Ankara 8'inci Asliye Hukuk Mahkemesi, bir karikatüründe imam hatip liselerini yumak, Başbakan Erdoğan'ı da bu yumağa dolaşmış kedi olarak çizen Karikatürist Musa Kart'ı 5 bin YTL (5 milyar lira) tazminatla cezalandırdı.

Musa Kart'ın karikatürüne tazminat cezası veren Ankara 8'inci Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Kemalettin Satılmış, "İmam hatip liselerinin karışık bir hal aldığı gerçek ama Başbakan'ı komik duruma düşürmeyin" dedi. Bu karar mutlaka hukukidir ama meşruluğu çok tartışılacaktır. Musa Kart'ın fikirlerine katılıp katılmamak başka, Başbakan'ın "kedi" ve "yumak" çizgileri ile hicvini cezalandırma mantığı başka bir şeydir.

O zaman Sayın Başbakan'a sormak hakkımızdır: Amaç hukuk eşitliği ise Bayındırlık ve İskan Bakanınız Sayın Zeki Ergezen'e Bingöl depremi öncesi, "bağırıp bağırmadığınıza" ilişkin haberle ilgili niye şahitlik yapmadınız. Veya mahkeme niye şahit olarak dinlenmenizi reddetti?

Çok "sevdiğiniz" daha doğrusu "Milli Görüş gömleğinizi çıkararak" örnek aldığınız batı dünyası karikatirüstleri Başkan Bush'u, "maymun" hatta, "dönme" İngiltere Başbakanı Blair'i, "Bush'un köpeği" olarak çizdi. ABD eski Başkanı Clinton mahkemede şahit olarak dinlendi, sanık mahkemesine oturtuldu. Lütfen biraz tahammül. Sizi medya Başbakan yapmadı ki. Millet görev verdi, görevi o alacak. Peki bu sinir ve hırçınlık niye? Siz medyaya rağmen Başbakan oldunuz. Türkiye Cumhuriyeti'nin birçok Başbakanları gibi.

Bu akşam Brüksel'e gideceksiniz. Esanboğa'da, "kapı aralığında" ABD Dışişleri Bakanı Rice'a, "görüşme talebinde" bulundunuz ama bu yetmez. Kasımpaşa değil, Tophane deyimi ile "bu bizi kesmez." Lütfen Türkiye'nin inandırıcılığını artırınız, şahsınızda içte ve dışta her geçen gün artan "güven sorununu" aşınız. Bürüksel'de Bush, Schröder, Putin, Chirac ile masanın diğer ucunda beşinci olmak için gayret sarfediniz. İran ve Suriye ittifakında Türkiye'yi "tehlikelerden" muhafaza ediniz, esirgeyiniz. Türkiye'nin cari açıkların artmasından dolayı başlayan "ekonomik kriz" kompleksini yenmesini sağlayınız. AKP içindeki "iç kabineniz" ile "açık kabineniz" arasındaki çekişmeyi durdurunuz. Bağırıp çağırmadan.

Yazı:Metin Işık
Kaynak:tercuman.com.tr

Günün Önemli Haberleri