Erdoğan siyaset dersi verdi
Abone olBaşbakan Erdoğan, AK Parti Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisi'nin Mezuniyet Töreni'nde verdiği son derste, AK Parti'nin siyasete yeni bir soluk, getirdiğini ifade etti.
Erdoğan, şöyle konuştu: ''AK Parti siyasete kalite, seviye
getirmiştir. Dün Meclis'te izlediniz. Dilleriyle konuşamayanların,
el kol hareketleriyle nasıl konuştuklarını gördünüz. Yerlerinde
duramayıp, kalkarak el kol hareketleriyle nasıl konuştuklarını
gördünüz. Çünkü rahatsızlık var. Rahatsızlık belli yerlere vuruyor
ve artık mızrak çuvala sığmıyor. AK Parti, milleti, temiz siyasetle
millete hizmeti kutsal addeden bir siyaset anlayışıyla
buluşturmuştur. İktidara gelirsen söylediklerimizle, bugün
söylediklerimiz arasında hiçbir fark yoktur. Siyasette kalitenin
bir bedeli vardır. AK Parti bu bedeli göze alarak siyaset sahnesine
çıkmıştır. 3 Kasım seçimleri öncesinde hedeflerimizi tek tek ortaya
koyduk. '3 yıl bize müsaade' dedik. '3 yıl sonra cebinizde bir
şeylerin olmaya başlayacağınızı göreceksiniz' dedik. Adım gibi
biliyorum, o bantları da zaman zaman *dinliyorum, muhasebemi
yapıyorum.'' ''Türkiye'yi dış ve iç politikada, tarihine, misyonuna
yaraşır bir ülke haline getireceğiz'' dediklerini ifade eden
Erdoğan, 17 Aralık Kopenhag Zirvesi'ne kadar 15 ülkeyi
dolaşacaklarını söylediklerini ve yasaklı olduğu için AK Parti
Genel Başkanı olarak 14 ülkenin başbakanı ve devlet başbakanını
ziyaret ettiğini kaydetti.Erdoğan, ''Anamuhalefet partisi, 'Hangi
sıfatla gidiyor' dedi. Dünyada demokrasiye nasıl bakıldığını
bilemeyecek kadar bunlar maalesef hala nasip alamamış'' dedi.
Zirveye kadar parlamentonun iktidarıyla muhalefetiyle gece gündüz
demeden çalıştığını anımsatan Erdoğan, ''Buradan CHP'ye tekrar
teşekkür ediyorum. Biz, verilen desteğe hiçbir zaman nankörlük
etmeyiz. El ele verdik ve 40 yıldır bu ülkede yapılamayanları 2
yıla sığdırdık. 17 Aralık'a geldik ve 3 Ekim'in onayını ldık''
dedi. Müzakere kararını almanın kolay bir şey olmadığını ifade eden
Erdoğan, Ankara'da mütevazı bir şekilde gerçekleştirilen kutlamanın
da yine muhalefet tarafından eleştirildiğini söyledi. Erdoğan, ''Bu
heyecanı paylaşmak niye ağır olsun, sıkıntı olsun? Hala
hazmedemiyorlar, son bütçe konuşmasında bile bunu gündeme
getirdiler. Çekememek var ya. Siyasette kin, nefret denilen kavram
var ya, onu ayaklarımızın altına aldık. Çünkü kinle, nefretle
siyaset yapılmaz'' diye konuştu. ''SİYASETTE DE İLERİ TEKNOLOJİ
KULLANACAĞIZ' Erdoğan, ''dik duracağız, ama asla dikleşmeyeceğiz''
ve ''ölçümüzü almadan kimse bize kıyafet dikmesin'' dediklerini
ifade ederek, ancak bugüne kadar buna fırsat vermediklerini ve
vermeyeceklerini kaydetti. Ortaya koydukları hedefleri 3 yıl içinde
büyük oranda gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle
devam etti: ''Bazı hedeflerimizi tutturamadık. O da var. Onları da
biz biliyoruz. Fakat, 5 yıllık hedeflerimizin içinde hamdolsun
yüzde 75'ini yakaladık. Onları da telefi edeceğiz. Çünkü, maalesef
şartlar sizin düşündüğünüz, planladığınız gibi yürümüyor. Bazen
bakıyorsunuz ki burası yumuşak zemindir, ama pek de yumuşak zemin
çıkmıyor. Öyle sert kayalık bir zemin çıkıyor ki o yolu
yapmaktazorlanıyorsunuz. Ama er veya geç orayı aşacağız, onu da
aşacağız.'' Gidiş geliş yolu yapmanın bile zor olduğu bir yerde
duble yol yapmanın zorluklarından bahseden Erdoğan, ''İşte bunları
aşmak için ileri teknolojileri kullanıyoruz. İnşallah siyasette de
ileri teknolojileri kullanacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, çeşitli
yatırımların borç gerçekleşmelerinde faiz oranlarının kimi zaman
son 10 yılların, kimi zaman cumhuriyet tarihinin rekorlarının
kırıldığını, iç borçlanmada faizlerin düştüğünü ifade ederek, bunun
istikrarla sağlandığını kaydetti. ''İNSAN ÜZÜLÜYOR'' Erdoğan,
Türkiye'nin birçok alanda şantiyeye çevrildiğini, geçen hafta
Kahramanmaraş'ta göreve geldiklerinde yüzde 25'i bitirilen
Afşin-Elbistan B Termik Santrali'nin açılışını gerçekleştirdiğini
belirterek, şunları söyledi: ''Bu yatırım 1 milyar 950 milyon
dolar. Türkiye'de kullanılan enerjinin yüzde 6.5'ini buradan temin
ediyoruz. Şimdi iki tane daha yapacağız aynısından ki enerjinin
yüzde 25'ini oradan temin edeceğiz. Fakat, hiç duymadınız. Niye?
Çünkü bunlar Türkiye'de önemli değil. Amane yazık ki yazılı
medyamızda en insaflı gören kenarda, köşede gördü. Bunlar, ülkenin
aslında heyecanını, motivasyonunu artıracak yatırımlar. Burada net
olarak çalışan vatandaşımın sayısı 950. En düşüğü meslek lisesi
mezunu. En direkt olarak sayı 30 bini buluyor. Ama maalesef, yer
almıyor. İnsan buna ister istemez üzülüyor. Biz siyaseti şöyle
anlıyoruz; (At denize balık bilmezse halik bilir).'' Vatandaşın,
belediye başkanı, vali, kaymakama değil, bunların vatandaşın
ayağına gitmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, hiçbir dönemde
görülmemiş bir sosyal politikanın halkla paylaşıldığını kaydetti.
Erdoğan, öncelikle seçilmişlerin sorumluluğunun daha fazla olduğunu
belirterek, ''Yapmayacaksa niye geldi? Niye oyunu istedi? Herkes
yapacak'' dedi. Erdoğan, haciz kıskacından kurtarılan çiftçiye ve
esnafa verilen banka kredi faiz oranlarını düşürdüklerini,
kullandırılan kredilerin 2 katrilyona ulaştığını anlattı.
''ÖZGÜRLÜKLER ANLAM KAZANDI'' Demokratikleşme ve insan hakları
alanlarında da önemli adımlar atıldığını ifade eden Erdoğan, ''3
Kasım öncesinde özgürlüklerden dolayı cezaevlerinde yatanları
düşünün. Şimdi onlardan kalan var mı? Yok. Peki. Bizim dönemimizde
acaba kesinleşmiş mahkumiyeti olan kaç kişi gösterebilirsiniz?
Özgürlükler, bizim iktidarımızla bu ülkede anlam kazanmıştır'' diye
konuştu. Bazı medya gruplarının, savcılığa yapılan şikayetlerin
neticesini görmeden ''yaygara kopardığını'' ifade eden Erdoğan, ''O
da işlerine gelenlerde. Gelmeyende yapmıyorlar. Sabır, mabır yok.
Şikayet anında iş başlıyor. Burada da ideolojik saplantıların hala
kaybolmadığını görüyoruz. Türkiye'nin bunlardan kurtulması lazım.
Türkiye, bir özgürlükler ülkesi'' dedi. MEDENİYETLER İTTİFAKI
''Dünyada neler oluyor, ülkemi nasıl etkiler. Bunu her zaman
gündeminizde tutmalısınız'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz
medeniyetler ittifakının içinde niye varız? Bunun için varız.
Dünyada ne oluyor? Acaba bir medeniyetler çatışması mı olacak,
medeniyetler ittifakı mı olacak? Türkiye olarak biz medeniyetler
ittifakına ne katabiliriz. Son günlerde, dönemde olan olaylar,
bugünün olayı değildir. Basit bir karikatür olayı mı? Olay aslında
bir İslam-Hıristiyan dünyası çatışması da değildir. Olay sadece
peygamberimiz üzerinden İslamı tezyif etmektir. Yapılan olay budur.
Buna karşı da gerekli cevaplar verilmiştir. Ama biz onların
beklediği tuzağa düşmemeliyiz. O yakıp yıkmaktır. Açık söylüyorum,
cuma namazlarındaki istismarlara biz düşmemeliyiz, bizim
gençliğimiz düşmemeli. Yapacaksan, şehirlerin miting meydanları
bellidir, ne söyleyeceksen orada söylersin. Senin en doğal
hakkındır. Ve bu bugünün olayı değil. 4 ay önce yapılmış bir
karikatür, bugün niye gündeme geliyor. Sıkıntı burada. 4 ay önce
bunu o ülkenin başbakanıyla konuştuk ve kendisine anlattık. Dedik
ki 'bakın bundan medeniyetler ittifakı zarar görür.' Aynı gün, Roj
TV meselesi oldu. Onda da maalesef ısrarlı davrandı, 'İfade
özgürlüğü'... Öyle ifade özgürlüğü olmaz. Hakaretin özgürlük
olduğunu kim söyledi. O gün orada o yanlış düzeltilmiş olsaydı,
bugünlere gelinmezdi. Temenni ederiz ki Medeniyetler İttifakı
çalışmalarımız olumlu netice versin.'' Erdoğan, daha sonra
akademiden mezun olan 190 öğrenciye sertifikalarını verdi.