Erdoğan sinyali vermişti: MSB kaynaklarından kara harekatı açıklaması
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyine yönelik kara harekatı sinyalini vermesi sonrasında Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından açıklama yapıldı. Bakanlık kaynakları "Bizim için önemli olan halkımızın ve ülkemizin güvenliği ile ülkemizin hak ve menfaatlerini korumaktır ve bunda da kararlıyız.” açıklamasını yaptı.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Bakan Yaşar Güler’in son açıklamaları kapsamında Eurofighter tedarikine yönelik son duruma ilişkin sorular üzerine “Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik olarak konsorsiyum üyesi ülkelerden Birleşik Krallık, İspanya ve İtalya tarafından daha önce onay verilmiş, Almanya tarafından uçağın satışına yönelik Geçici Satış Otoritesinin görevlendirilmesine onay verilmiştir. Bu hususun tedarik sürecini hızlandıracağı değerlendirilmektedir. Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın harekât ihtiyacının karşılanması amacıyla bir alternatif olabileceği değerlendirilen Eurofighter Typhoon uçağının tedarikine yönelik teknik seviyedeki çalışmalara devam edilmektedir” dedi.
Bakanlık kaynakları ayrıca, Birleşik Krallık Savunma Bakanı’nın bugün Bakan Yaşar Güler’i ziyaretinde Eurofighter konusunun da gündeme geleceğini hatırlattı.
Kara harekatı mesajı
Bakanlık kaynakları, Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “Güney sınırlarımızla ilgili açığı kapatacağız” şeklindeki sözlerinden sonra Suriye’nin kuzeyine yeni bir kara harekatı yapılıp yapılmayacağına dair sorular üzerine şunları kaydetti:
“Ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliği için uluslararası hukuk ve meşru müdafaa açısından operasyon / harekat yapmak Türkiye'nin en doğal hakkıdır. Bu konuda ne lazımsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız. Ülkemizi ve milletimizi tehdit eden terörün kaynağı nerede olursa olsun daha önce yaptığımız gibi yine yeri ve zamanı gelince gereken yapılır. Bizim için önemli olan halkımızın ve ülkemizin güvenliği ile ülkemizin hak ve menfaatlerini korumaktır ve bunda da kararlıyız.”
Bakanlık kaynakları, GKRY’deki üslerin ABD tarafından kiralanacağına dair iddialarla ilgili şunları söyledi:
“Kıbrıs Adası’nda dengeleri bozabilecek ve KKTC’nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Yabancı devletlerin Ada’da üsse sahip olması gibi uluslararası hukuka aykırı şekilde hayata geçirilmek istenebilecek türlü girişime karşı, KKTC’nin güvenliğinin sağlanması ve hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için her ne pahasına olursa olsun gerekli tedbirleri almaya devam edecektir.”
Bakanlık kaynakları, Bosna Hersek’te görev yapan bir Türk askerinin pedofili karşıtı bir grup tarafından yakalandığına dair görüntülerin sosyal medyaya düşmesiyle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
“Sosyal medyadaki görüntüler maalesef doğrudur. Tnk.Uzm.Çvş. Ümit Kökçıkaran’ın 28 Ekim 2024 tarihinde Yurt Dışı Geçici Görevlendirilmesi sonlandırılmış akabinde 04 Kasım 2024 tarihinde sözleşmesi feshedilerek TSK’dan ilişiği kesilmiştir. Ayrıca, adı geçen personel hakkında adli süreç başlatılmış, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.”
Bakanlık kaynakları, TSK’da Afgan kökenli bir doktorun görev yaptığına ilişkin iddialar üzerine “TSK’nın askerî sağlık sistemi içerisinde bulunan kadrolarında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almış sivil ya da asker hiçbir Afgan vatandaşı görev yapmamaktadır. Bahse konu haber, kasten ve halkı yanıltıcı bir ifade şekliyle Bakanlığımızı ve TSK’yı yıpratma ve karalama amacı taşımaktadır.” yanıtını verdi.
Astana süreci toplantıları
Bakanlık kaynakları, Astana Süreci Toplantıları’na ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Astana’da 11-12 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenen Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı, Garantör ülkeler İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcileri katılımı ile icra edilmiştir. Bu kapsamda, Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dâhil olmak üzere, komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma konularında birlikte çalışmaya devam edilecek, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşü için uygun koşulların oluşturulması, siyasi sürecin canlandırılması ve tüm Suriyelilere insani yardımın engelsiz aktarılmasının sağlanması için Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabalar sürdürülecektir.”