Erdoğan sık ve tehlikeli ormana girdi
Abone olTerör sorununda tanihi günlere tanıkık ediyoruz. İki aktör Başbakan Erdoğan ve Öcalan, demeçleriyle kamuoyunu yeni sürece hazırlıyor.
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- "Teröristbaşı nasıl olur da
sürecin aktörü olabilir" itirazı gelecektir. Ancak
yaşananlar bu zehiri içmeyi gerektirecek kadar gerçek. Kabul etsek
de etmesek de...
ZORA TALİP OLMAK
Başbakan Erdoğan'ın "Savaş kolay, barış ise zordur. Biz
zora talibiz" ifadesi tam da bu durumu anlatıyor. Bu
aykırı görüntüyü kabullenmemek sürecin ruhuna da ters aslında.
Bunun içindir ki Erdoğan, zor olana talip olmanın yol açacağı
tahribatı en aza indirmenin gayretinde. İmralı'dan olumlu sinyaller
alan Erdoğan, Türkiye'yi selamete kavuşturacak formülün
peşinde.
SERT SÖYLEMİ TERKETTİ
Başbakan'ın "Çözüm için bu noktada
her yola başvururuz. Baldıran zehri içmekse, biz o baldıran zehrini
de içeriz" sözü, "bebek katili muhatap
alınıyor" eleştirisinin karşılığı aynı zamanda. Ortada
kalanlara, kararsızlara Erdoğan, "Öfke nöbetlerinde
kendini kaybederek kardeşliği değil öfkeyi, nefreti büyüterek
milliyetçi olunmaz" sözleriyle mesaj
veriyor.
SÜRECİN PSİKOLOJİSİ
Erdoğan "sık ve tehlikeli bir ormanda" yolculuğa çıktığının farkında. Bildiği için de bu tür mesajlarla kamuoyunu alıştırıyor. Adeta zihin egzersizleri yaptırıyor peşinden sürüklediği kitleleri.
LİDERLER "ZOR ZAMANLARDA ORTAYA ÇIKAR" DÜŞÜNCESİ
"Silahlar sussun siyaset
konuşsun" demeci gibi "Silahı aradan çekeceğiz, sıkılı yumrukları
aradan çekeceğiz, kardeşçe kucaklaşacağız" açıklaması da
sürecin psikolojik altyapısını oluşturuyor.
Karizmasının ve
gücünün doruğunda bir isim kendisi. Kamuoyuna sık sık yaptığı
"İftira, itham ve yalanlara hiç kimse kulak
asmasın" çağrısı "samimiyetini"
sorgulamayan milyonlar için önemli bir veri
içeriyor.
"BARIŞ"
KELİMESİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
Pek çok insan "neyin barışı" diye soruyor olabilir. "Barış" kelimesinin milyonlarca insanın zihninde neyi çağrıştırdığını tahmin etmek zor değil. Silahlı ve silahsız Kürt hareketinin sıkça kullandığı bir kelime. Ancak birçokları için de maskelenmiş bir tuzaktan başka bir şey değil.
SÜRECİN DİĞER AKTÖRÜ
Sürecin diğer aktörü maalesef Öcalan. Birçokları için "varlığı kabu edilemez" bir figüran. Ancak terörü sonlandırma adına gidilebilecek yöntemler arasında en makulu gibi görenler hiç de az değil. Kabul edilmese de milyonlarca insanın gözünde Öcalan "yarı tanrı" konumunda...
"APO İKNA EDEBİLİR"
Terör örütü yöneticilerinden Duran Kalkan ile yapılan son röportajında kendi penceresinden süreci ve hükümeti eleştiriyor. Ancak Öcalan söz konusu olunca herşey ters yüz oluyor. Kalkan "Bu insanlar boşu boşuna yapmıyorlar ki, amaçsız, bilinçsiz değiller, hepsinin ikna edilmesi gerekir. Bunları ancak Önder Apo ikna edebilir." diyor.
ÖCALAN DA KENDİ TABANINI HAZIRLIYOR
İkinci İmralı görüşmesinden sonra Öcalan, kendi tabanından tepki çekecek söylemlerden kaçınılmasını istiyor. Kendi varlığının milyanlarca insanın sinir uçlarına dokunduğunu, "nefret sembolü" olduğun farkında.
Bu nedenle de "sakinleştirici" bir dil kullanıyor. Son görüşmede Hz. Muhammed'in Veda hutbesinden örnek veriyor. Son mektubunda "birlikte yaşam" ve "yaraların sarılması" fikrine dair mesajları son mektubunda önemli bir yer tutuyor.