Erdoğan sert konuştu, Kıbrıs titredi!
Abone olBaşbakan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyareti öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonrasında ilk yurt
dışı ziyareti için bugün KKTC'ye gidiyor. Kıbrıs'ta 3 yıldır devam
eden Birleşmiş Milletler müzakere sürcnin nihai aşamasına gelindiği
bir dönemde gerçekleşecek olan ziyaret büyük önem taşıyor. Erdoğan,
ziyarete ilişkin AK Parti Genel Merkez'inde düzenlediği toplantıda
çok sert mesajlar verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ta artık yeni bir
sürecin başladığını belirterek, “Ustalık döneminin Kıbrıs’a da
yansıyacağını” söyledi. Başbakan Erdoğan çok konuşulacak sözler
sarfetti.
Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Annan Planı döneminde ortada olan
şartların değiştiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu şartları
yeniden görüşeceğiz” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’ne yapacağı ziyaret öncesinde Kıbrıslı gazetecilerle AK
Parti Genel Merkezi’nde kahvaltıda bir araya gelen Erdoğan önemli
mesajlar verdi. “Bu millet asildir” diye konuşan
Erdoğan, “Hiç bir yerde taviz vermemiz söz konusu değildir.
Bizden bunu kimse beklemesin” dedi.
Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas’ın, “Erdoğan’la
Boğaz’da balık yiyelim sorunu çözeriz” yönünde yaptığı
açıklamayla ilgili olarak ise, “Yorgo’yu alalım Eroğlu’nu
da alalım. Burada benim misafirim olsunlar. Hristofyas da gelsin
dörtlü olarak balığı yiyelim” teklifi yaptı.
Milliyet'in haberine göre, besleme tartışmalarına da değinen
Erdoğan, Kıbrıslı Türklerle tek yürek olduklarına işaret etti ve
“Şimdi bizim Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kardeşlerimizle
aramızda bir ayrılık düşünelebilir mi?” sorusunu sordu.
İşte Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyareti öncesinde yaptığı
açıklamaların ana hatları:
GÜZELYURT VERİLEMEZ
"Şapkanızdan bir tavşan çıkar mı?" sorusu üzerine
“Şapkadan bir tavşan bekliyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti’nde
ben başbakan olduğum sürece ki 4 yıl sürem var. Çok açık net
söylüyorum, mesela benim kitabımda artık Güzelyurt yok. Annan
Planı’ndaki gibi Güzelyurt’a bakmıyorum. Güzelyurt tamamen Kuzey
Kıbrıs’ındır. (Annan Planı’nda Rumlara veriliyordu)
Karpaz’da zaten en ufak oynama yapılamaz. Onlar ibadet yapmaya
gelmek isterlerse gelsinler. Daha farklı oturacağız masaya. Onlar
hala Annan Planı’nın üzerine biz daha ne alırızı konuşuyorlar.
Kusura bakmasınlar geçti o. Biz çok açık ve net söylüyoruz. Bir
defa iki kesimli, eşit statüde ve iki devletli bir yapı kabul
edilebilir olmalı. Kabul ettiler etmediler, artık kendileri bilir.
Süre daraldı. Kuzey Kıbrıs verdiği sözü tuttu, bunu yaptığımız
halde referandum neticesinde Kuzey Kıbrıs yüzde 65 “evet” Rumlar 75
“hayır” dedi.
İLİŞKİLER DONAR
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dönem başkanı olacak. Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi dönem başkanlığında, kesinlikle kendileriyle görüşmeyiz.
AB ile ilişkiler donar. 6 ay Türkiye-AB ilişkisi yoktur. Sadece biz
Türkiye’den süreci seyrederiz. Rumlarla görüşmek bizim için söz
konusu değildir. Tanımadığımız bir ülkeyle görüşmeyiz. Biz onlarla
aynı masada oturmayı bile zul telakki ediyoruz BM’de. 2012
içerisinde bu iş bitecek mi bakalım. Bunlar 2012 içerisinde bu işi
bitirdiler bitirdiler, bitirmediler artık başımızın çaresine
bakmamız gerekecek. Bunu zaten onlar da biliyor. AB’yi Kıbrıs
konusunda muhatap kabul etmiyoruz. AB, bunu kendi zeminine çekmeye
çalışıyor. Biz diyoruz ki bu tamamen BM zemininde olacak. Bu da
zaten AB’yi ciddi mana rahatsız ediyor.
KOVALIYORUZ KAÇIYORLAR
“Cenevre Zirvesi yapıldı, Sayın Eroğlu iyi niyetini ortaya koydu.
Dördüncü zirve New York’ta olacak. Orayı da bir görelim. Çıkacak
neticeden sonra ortaya çıkacak tablodan sonra tekrar oturacağız
değerlendirmeleri yapacağız. Zaten dikkat ederseniz biz
kovalıyoruz onlar kaçıyor. Benim Davos’ta söylediğim bir adım önde
politikamız devam ediyor. Ben Papandreu’ya da söyledim.
Garantör ülke olarak gel oturalım konuşalım. Eroğlu da olsun
Hristofyas da. Bunun yanında BM sekreteri de olabilir. Hatta hatta
İngilizleri de alalım. Ama cesaret edemiyorlar. Cesaret
edemeyişlerinin sebebi yani burada iki devletlilik eşit statü
bunların işlerine gelmiyor. Olması gereken bu.”
HAYIR! KIBRIS’TAN ASKER ÇEKMEYİZ
AB süreci için 2012 yakın bir zaman. AB sürecine biz uzun soluklu
bakıyoruz. Ama Kuzey Kıbrıs o kadar uzun sürece bakılacak durum
değil. Artık dünyanın ufku değişti, hala bunlar Kuzey Kıbrıs bizim
olacak diye bekliyorlarsa daha çok beklerler. Bu Türkiye burada
olduğu sürece Kuzey Kıbrıs’ın bir garantörü olarak daha çok
beklerler. Çok açık söylüyorum bizim orada şehidimiz var,
bizim orada gazimiz var. Biraz asker çekseniz olmaz mı? Hayır asker
de çekmeyiz. Biz hepsini Annan Planı’nda çok açık net ortaya
koyduk. Annan Planı’nda da asker çekmeyi kabul ettik. Bunlar ona
bile yaklaşmadı, onlar kaybetti. Şimdi aynı şartta olur
mu, yeniden onu da konuşmamız lazım. Bunların hepsi şimdi yeniden
konuşulacak.
MARAŞ’IN AÇILMASINI DAHA ÇOK BEKLERLER
“Kapalı Maraş’ın açılmasıyla ilgili soruya, “Kötü niyet
karşısında kimse bizden iyi niyet beklemesin. iyi niyete iyi niyet,
kötü niyete aynısı. Maraş’ın açılması konusu daha çok beklerler.
Bütün olanlar karşısında tıkanma tehdidi altındayız. Ama ümit
ederim ki dördüncü buluşma bu işin önünü açsın. Ama bu
işinde nedeni Güney’den kaynaklanmaktadır. Kuzey devamlı yapıcı
oldu, süreci açmaya destek verdi. Güney her zaman bu işi tıkamanın
gayreti içerisindeydi.”
BANA KARŞI KAMPANYA YAPMIŞ OLABİLİRLER
“Şimdi bizim Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kardeşlerimizle aramızda bir
ayrılık düşünelebilir mi? Tek yürek olmanın dışında bir şey olamaz.
Ama orada bazı kendini bilmezler bir olumsuz Türkiye’ye karşı
kampanya yapmış olabilirler. Benim partime karşı bir kampanya
yapmış olabilirler, şahsımza karşı yapmış olabilirler. Biz o
kişilerin veya bir kaçtane derneğin bu tür yapmış olduğu şeyleri
hiç bir zaman Kuzey Kıbrıs’ın geneline mal edemeyiz. Böyle bir şey
söz konusu olamaz. Orada kalkıp bir tane Türk bayrağı asmayıp
veyahut da o toplantıda bulundurmayıp Güney Kıbrıs bayrağı
bulunduranlaradır serzenişim. Onlara o fırsatı verenlerde suçludur.
Kim olursa olsun. Zaten hükümete de o dönemde gerekenleri söyledim.
O çirkin pankartlar yenilir yutulur pankartlar değil. Bunların
hepsinin fotoğrafları görüntüleri var. Ve biz ne yapmışız ki bizim
günahımız ne, biz ne yanlış yapmışsız da bize bu yapılıyor? Bunlar
Kuzey Kıbrıs’ın temsilcileri değildir. Bunlar Güney’in Kuzey’deki
temsilcileridir. Çünkü kalkıpta Güney Kıbrıs’ın bayrağını
omuzlarına alanın Kuzey’le bir bağlantısı olamaz. Bunlara da en
büyük tepkinin Kuzey’deki medyadan olması gerekirdi.
LİMANLARIN AÇILMASI
“Limanlar konusu at başı olacak. Eşit zamanda olacak. Biz açalım
onlar beklesin yok. Zamanlamada aynı olacak. Önce Kuzey sonra Güney
yok. Eş zamanlı buyursunlar yapalım. Bunun dışında hiç bir çıkışı
yok. Finlandiya dönem başkanlığında bunu teklif ettik. Ama AB
ülkelerine bunu kabul ettiremedi.”
KIBRIS İÇİN 4 ÇOCUK ÖNERDİ
Erdoğan tek tek gazetecilere çocuk sayılarını sordu. Havadis Genel
Yayın Yönetmeni Başaran Düzgün 2, Kıbrıs Haber Müdürü Ali Baturay
2, Yenidüzen yazarı Aysu Basri “Hiç çocuk yok”
dedi. Bunun üzerine Erdoğan, “Kaç yıl evlisin?”
diye sordu. Basri de, “7 yıl” cevabı verince,
Erdoğan, “Yedi yıl ve çocuk yok. Hem doğurmuyorsunuz, hem
de oraya nüfus götürmemize karşı çıkıyorsunuz. Madem nüfus
aktarmamızı istemiyorsunuz, siz de doğurun. Burada 3 ama Kıbrıs
için 4 çocuk öngörüyorum çünkü nüfusa ihtiyacımız var” dedi.
Başbakan Erdoğan kahvaltı sonrasında da, gazetecilerden “4 çocuk
yapacakları” sözü aldı.