Erdoğan Selahaddin Eyyubi olabilir mi?
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan sokağa, Avrupalı liderler ise Arap başkentlerine hakim
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Başbakan Erdoğan liderliğindeki Türkiye Ortadoğu'da topa yeni giriyor. Oyun ısınması ve golleri sıralaması zaman alacak.
Sarkozy ve Cameron'un Libya Bingazi'de konuşma yaptığı meydanın boş olması aslında her şeyi anlatıyor. Erdoğan sokağa, Avrupalı liderler ise Arap başkentlerine hakim. Son sözü de maalesef sokaklar söylemiyor.
ARAPLAR ERDOĞAN'I O'NUN YERİNE KOYDU |
Financial Times yazarı David Gardner, "Erdoğan Araplar ve Batı için çok değerli bir marka" diye yazdı. Haberle ilgili detaylı bilgi için TIKLAYIN!.. |
Başbakan Erdoğan'ın Arap Baharı turu dünyada yankı uyandırdı. "Selahaddin Eyyubi", "Ortadoğu'nun prensi", "Osmanlı sultanı", "Arapların yeni kahramanı", "halife" gibi yakıştırmalar yapılıyor.
Dünya turuna çıkan pop yıldızı gibi muamele gördü. Her yaş kesiminden insanlar ona dokunmak için birbirleriyle yarıştı. Kahire'ye indiği gece yarısında 20 bin kişinin O'nu karşılaması çarpıcıydı. Yeni bir "Selahaddin Eyyubi olabilir mi?" sorusu ise zihirlerdeki yerini aldı. Sınırları aşan karizmasını Arap sokaklarına taşımasını bilen Erdoğan, Batı dünyası için "arıza" çıkartabilir mi?
GÖNÜLLERİ FETHEDİYOR
Cevap vermek gerekirse şu anda bu mümkün değil. Eldeki veriler ve çekilen fotoğraflar Erdoğan'ın söylemleri ve dindaşlığıyla gönülleri fethettiğini gösteriyor. Reel politika daha "acı veriler" sunuyor bizlere. Onun ötesindeki hayaller ve yakıştırmalar şimdilik kaf dağının ötesinde.
KARİZMASINI SINIR ÖTESİNE TAŞIDI
Nesiller boyu aynı yüzlerden bıkan Araplar, farklı bir yüzle tanıştı. Heyecan verici, ateşleyici, sokağın diliyle bu kadar açık konuşan bir lideri hiç görmemişlerdi çünkü. "One minute" ile gönül kapısını aralayan Erdoğan, Arap Baharı ile "örselenmiş duyguların" filizlenmesine yol açtı.
BATI ARAP DÜNYASINI PARSELLEMİŞ
Batı başkentleriyle "derin" ilişkiye giren Arap yönetimlerinin petrol kaynaklı muazzam sermayesi Avrupa ve okyanus ötesinin bankalarını dolduruyor. Ekonomik, siyasi ve askeri güç açısından ABD'ye muhtaç bir ülkenin liderini, Selahaddin Eyyubi ile kıyaslamak yanlış.
PAZAR KAPMA SAVAŞLARI
Fransa Cumhurbaşkanı ve İngiltere Başbakanı Cameron'un acil Libya ziyareti boşuna değil. Kaddafi'ye ilk kurşunu sıkan Sarkozy, "buralar bizden sorulur" mesajını verdi. Savaşın başlarında ülkedeki petrolün yüzde 35'inin Fransa'ya verilmesi konusunda Kaddafi muhalifleriyle yapılan anlaşmanın Fransız basınına sızdığı unutulmamalı.
SÖYLEMİN ALTI HENÜZ DOLU DEĞİL
Erdoğan ve Türkiye bu açıdan "yeni doğmuş bebek" gibi aslında. Otomobil, tank ve helikopterini kendi üretmek için kollarını bu iktidar döneminde sıvamaya başladı. Heyecan katan söylemleri destekleyecek adımlar yeni atılıyor. Yarışa yeni başlayan bir ülkeyi yeni maceralara sürükleme kredisinin olmadığını iyi seziyor.
ELEŞTİRİYOR AMA
Erdoğan hem batıya hem doğuya bakıyor. Konuşmalarının satır aralarına bakıldığında Batı'yı açıkça eleştiriyor ama "hedef" göstermiyor. Doğu'ya reform çağrısını dilinden düşürmüyor. Egemen gücün Amerika ve Avrupa odaklı olduğunun farkında.
DİKLENMEDEN DİK DURMA
Erdoğan, reel politik havayı iyi kokluyor. Yeri geldiğinde "diklenmeden dik durma" taktiğini Avrupa'ya karşı uyguluyor. İcap ettiğinde de geri çekilmesini biliyor. Libya savaşı başlamadan önce Erdoğan'ın "NATO'nun Libya'da ne işi var" sözleri değişen koşullara uyuk uydurmasına güzel bir örnek. Mısır'da laiklik önerisiyle hem Batı'ya hem Türkiye'ye ve dahası diktatörlük sonrası yeni oluşuma hazırlanan ülkelere mesaj veriyor.
İSRAİL ERDOĞAN'I AŞIYOR
İsrail'i dize getirme rüyası da şu anki koşullarda hayal gibi. Netenyahu hükümetinin Erdoğan'ın "kışkırtıcı" sözlerine cevap vermemesi de manidar. Onlarca BM'nin kararlarını yük sayan İsrail'in, Erdoğan'ın tahriklerine karşılık vermesini yadırgamamalı. Filistin'e "utanç duvarı" ören, 1967 sınırlarını öngören planı umursamayan, Batı Şeria'ya sürekli konutlar inşa eden İsrail yönetime göz yuman ABD'yi Türkiye karşısına alabilir mi?
TERÖRLE MÜCADELEDE ABD'YE MUHTAÇ
ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon'un son bir yıl içinde Türkiye ile ilişkilerin iyice güçlendiğini söylemesi dikkat çekikici. Arap Baharı konusunda ABD ile "iyi bir ortak" görüntüsü veren Türkiye'nin İsrail'e karşı radikal karar alması düşünülemez.