Erdoğan seçimin en kritik ilinde esti gürledi!

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mersin'de partisinin seçmenlerine seslendi. Gündeminde son günlerde artan sokak eylemleri vardı.

İNTERNETHABER/ ÖZEL İÇERİK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmalarına Akdeniz'in en kritik büyükşehri olan Mersin'de devam etti.

AK Parti, MHP ve CHP'nin kıyasıya rekabetinin yaşandığı Mersin'de seçmenlerine seslenen Erdoğan, muhalefet liderlerine ağır sözlerle yüklendi.

Berkin Elvan'ın ölümü sonrası çıkan olaylardan cemaati sorumlu tutan Erdoğan, MHP ve CHP'yi cemaatle ortak haraket etmekle suçladı.

Seçmenine "Kimin kiminle iş tuttuğunu görün" diyen Erdoğan, MHP'li seçmene de "MHP'nin DHKP-C'yle ne işi var? Sizin içiniz sızlamıyor mu?" diye sordu.

ERDOĞAN'IN MERSİN MİTİNGİNDE İLGİNÇ GÜLEN AFİŞİ... TIKLAYIN

EY PENSİLVANYA'DAKİ ZAT...

Mitinginde Fethullah Gülen'e 'Ey Pensilvanya'daki zat' diye seslenen Erdoğan, "Sokakları karıştırma çağrısı yapıyor" dedi.

SON SEÇİM ANKETİ SONUÇLARI... AKDENİZ'DE KRİTİK İLLERDE KİM ÖNDE?... MERSİN'İ HANGİ PARTİ ALIR? TIKLAYIN

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

RABİA İŞARETİNİ ÖĞRENDİ

Kılıçdaroğlu Rabia işaretini de öğrendi, içini farklı dolduruyor ama olsun bu işareti dahi öğrenmesi çok önemli.

Anketler AK Parti diyor. Dedim ki siyaseti bir lider niçin yapar. Birinci parti olmak için yapar. Fakat ne Kılıçdaroğlu'nun ne diğerlerinin birinci parti olmak gibi bir derdi yok. İkinci seçimde eğer partim birinci olmazsa ben genel başkanlığı bırakmaya hazırım. Ey Kılıçdaroğlu eğer sen birinci olamazsan o koltuğu bırakmaya var mısın? Ey Bahçeli bildim bileli o koltukta oturuyorsun. Hiçbir işe yaramadın, hep üçüncü oldun. Sokakları tahrik etmekten vazgeç, Tayyip Erdoğan'a sokakları tahrik etme diye iftira atma. AK Parti gençliği sokakta değil.

AK Parti gençliğinin elinde taş, molotof, sopa yok. Tablet bilgisayar, kalem, kitap var. Farkımız bu, ama Kılıçdaroğlu'nun böyle bir derdi yok. BDP'nin zaten hiç böyle bir derdi yok.

ÖNCE GEZİ SONRA 17 ARALIK

Önce Gezi dediler, ardından 17 Aralık'ı başlattılar, şimdi de sokakları terörize ederek sonuç almaya çalışıyorlar. Medya günlerdir sokakları ateşe vermek için sorumsuzca yayın yapıyor, iş adamları sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrikler yapıyor. Siyasetçiler seçime sadece 17 gün kala sokakları karıştırmaya çalışıyor.

SOKAKLARI KARIŞTIRMA ÇAĞRISI YAPIYOR

Filistinli bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen, Mavi Marmara şehitlerine terörist gözüyle bakan, Mısır için, Suriye için yüreği yanmayan Pensilvanya'daki zat da oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor.

Kimin kimle iş tuttuğuna çok dikkat edin.

EYY MHP ONLARLA NE İŞİN VAR?

Ey MHP senin bu gezicilerle ne işin var?

O illegal örgütlerle polise askere kurşun sıkan o terör örgütleriyle sen nasıl ittifak yapıyorsun?

Ankara'da bayrak yakan, başörtülü bacımıza saldıranlarla sen nasıl yan yana duruyosun?

MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum; yılların MHP'sinin DHKP-C gibi terörist bir örgütle, polise, askere, devlete kurşun sıkan bir örgütle aynı safta yer alması senin kanına dokunmuyor mu?

Ey MHP yönetimi, marjinal sol örgütlerle aynı hizada durmak sizin kanınıza dokunmuyor mu?

Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapmak, kol kola girmek onlara avukatlık yapmak sana mı düştü ey MHP Mersin'de çok büyük bir skandal yaşandı.

SİZİ SUSTURAN NE?

Mersin valisi, vali yardımcıları, emniyet müdürleri, bürokratlar dinlendi hukuksuzca. Buna daha ne kadar suscaksınız?

Sizi susturan ne?

Devlete, millete, hatta MHP İl Başkanlığına dinlemeler yoluyla saldırı yapılıyor, MHP buna ses çıkarmıyor.

15 YIL DİNLEMİŞLER

Geçen bir televizyon programında Pensilvanya'daki zat ile yıllarını geçiren biri '15 yıl beni dinlediler' dedi. 'Hocam beni niye dinletiyosun' demiş, 'Ne yapıyorsun, kime gidiyorsun öğrenmek için' demiş. Benim dinimde böyle bir şey yok. Bunlar çok yanlış yola girmiş vaziyetteler.

Şu Mersin'in bir meydanı bile yok, bu nasıl bir belediyecilik? Biz böyle bir caddede böyle bir dar yerde mi bu mitingi yapmalıydık?

BUL O PARALARI SANA VERECEĞİM

Güya bizler milyarları götürmüşüz. Öyle diyor ya Kılıçdaroğlu. İsviçre'de benim 13 tane hesabım varmış. Ey Kılıçdaroğlu, sende zerre kadar şahsiyet varsa, karakter varsa, cibiliyetin düzgünse o hesaplar nerede? O hesapları bul çıkar, getir. O parayı beraber tahsil edelim. Tahsil ettiken sonra da diyorsun ya 'ben Nazımiye fakiriyim' sana bu paraları ben vereceğim, tamamını vereceğim, hangi bankada, nerede, bunları sana teslim edeceğim.

Günün Önemli Haberleri