Erdoğan sağlığa el attı

Abone ol

Başbakan Erdoğan, eşinin öncülüğünde kurulan komitenin yenilettiği onokoloji enstitüsünü hizmete açtı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın organizasyonunda kurulan komitenin hayırseverleri yönlendirmesiyle yenilenen İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Enstitüsü'nü hizmete açtı.

Enstitünün açılışı dolayısıyla İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Anfisi'nde düzenlenen törene Başbakan Erdoğan, eşi ile birlikte katıldı. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki ilk tıp okulunun 179 yıl önce kurulduğunu hatırlatarak, tıbbiyenin o günden beri ülkenin modernleşme tarihinde çok önemli roller üstlendiğini ifade etti. Tıp alanında Avrupa ile aramızdaki gelişme farkını kapatma hususunda büyük mesafeler kaydedildiğini belirten Erdoğan, ''Ancak şunu kabul etmek zorundayız ki sağlık hizmetleri ve sosyal politikalarda, kurumsal gelişmede henüz istediğimiz aşamalara gelemedik. Kolay değil, yılların ihmali ve birikmiş sorunları var önümüzde. Bu sorunların birine işaret etmekte yarar görüyorum. O da şudur; yönetim sorunları ve sosyoekonomik nedenler kadar, sağlık hizmetlerinin ekonomik bir sektör olarak algılanmasının bunda büyük payı olduğunu düşünüyorum. Tıp biliminin ve sağlık hizmetlerinin sadece bir ekonomik sektör olarak değerlendirilmesinin son derece tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Zira insan hayatı hiçbir maddi değerle ölçülemez, ölçülmemelidir. Her kim bedeli insan hayatı olan sağlık hizmetlerini sırf ticari bir faaliyet olarak düşünüyor, hastaya müşteri gözüyle bakıyorsa, onunla yollarımız açık söylüyorum orada ayrılır. Hastane kapısında vatandaşımızı bir müşteri gibi gören zihniyet, bilimsel, ahlaki ve insani anlamda iflas etmiş demektir" diye konuştu.

Her zaman 'Önce insan' ve 'önce hayat' dediklerini belirten Erdoğan, "Çünkü biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki, düşünün ki bir nefesi bir devlete ölçümleyen. Bir devleti feda ediyor bir nefese, öyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Aldığımız tedbirlerin uygulanabilmesi herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle mümkündür. İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'ın ifade ettiği, üniversiteye Olimpiyat Stadı yakınında verdiğimiz yer konusunda bir endişeniz olmasın. Gerekli talimatlar verildi. Bütün bu adımları atarken derdimiz şu; İstanbul daha örnek, çağdaş, modern bir üniversiteye, özellikle tıp fakültesi noktasında kavuşsun. Temenni ederiz ki başlangıcıyla bitişi süratle gerçekleşsin ve burada bir an önce Türkiye için model olabilecek bir tıp fakültesine kavuşulmuş olsun" dedi.
Hastane kapısında, okul kapısında, mahkeme salonunda, karakolda vicdanların kanadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Eğer kanatılıyorsa orada sistem tıkanmış, hukuk işlemiyor demektir. Kanayan yaraları dindirmek, bütün vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu korumak için sağlık alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük reformunu gerçekleştirdik. Bu konuda eksiklerimiz olabilir. Ancak bu reformu gerçekleştirmenin ve kararlı bir adımını atmanın neticelerini, şu anda alıyoruz. Bugüne kadar 81 vilayeti dolaştım. Zannediyorum bugüne kadar gelen hiçbir başbakan bu kadar yoğun şekilde ülkenin 81 vilayetini, 2, 3, 5, 10 kez 3 sene içinde dolaşacak, böyle bir şey bugüne kadar olmadı. Dolaşmak zorundayız. Çünkü yapılanı yerinde görmek zorundayız. Masa başından bu işin yürütülmeyeceğine inanıyoruz. Çünkü masa başından yürütüldüğü için birçok şeylerin yapılamadığını hep gördük. Bu reformları insanımız daha kolay, daha çabuk hizmet alsın, iflas eden kurumlarımız işlevlerini yeniden kazansın diye yaptık" şeklinde konuştu.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR"
Getirdikleri performansa dayalı ücret politikası anlayışının adeta bir devrim niteliğinde olduğunu kaydeden Erdoğan, sağlıkta birçok yeniliğe imza attıklarını bildirdi. Erdoğan, yeni yapılan devlet hastanelerinin özel hastaneleri aratmayan bir konfor içerdiğini belirterek, sağlık kuruluşlarının birleştirilmesi kararının da hiçbir hükümetin göze alamadığı radikal bir karar olduğunu dile getirdi.

SSK hastanelerinin doluluk oranının daha önce yüzde 130'lara vardığını, tedavi için 6 ay sıra beklendiğini kaydeden Erdoğan, hükümet olarak bu zorlukları aşmak için kararları ardı ardına devreye soktuklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, hekimlerin hangi şartlar altında, hangi zorluklarla mücadele ederek hizmet götürdüğünü, nasıl fedakarca çalıştığını gayet iyi bildiğini belirterek, ''Fedakarlık isteyen hizmet aşkı gerektiren bir mesleği yapıyorsunuz. Sağlıkta 30-40 yıllık meseleleri çözmek için sizlerin yardımınıza ihtiyacımız var'' diye konuştu.

Türkiye'de sağlık hizmetleri açısından büyük dengesizlikler olduğuna işaret eden Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'da uzman doktor ve cerrahın bulunmadığı yerlerin olduğunu, orada da hizmet bekleyen vatandaşlar bulunduğunu söyledi.

Erdoğan, bu sorunların yıllarca çözülemediğini dile getirerek, doktorların koşullar ve özlük hakları konusunda şikayetleri bulunduğunu, bunu çözmek için de performansa dayalı sistemi getirdiklerini belirtti.

Özel hastanelerden hizmet alımını başlatmalarının da cesaret gerektiren bir karar olduğunu ifade eden Erdoğan, ancak birilerinin kendilerinin getirdiği bu çözümlerin önünü kesmeye çalıştığını söyledi.
Erdoğan, tıp ve sağlık alanının ticari bir sektör olarak algılanmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, hükümet olarak bunun için özendirici ve teşvik edici formülleri geliştirdiklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan, ''Fakat şunun altını çizerek söylüyorum, 'devletin hastanelerinin kurumlarını özelleştireceğimiz' propagandalarına da buradan cevap vermek istiyorum; asla bizim böyle bir anlayışımız yok. Çünkü bu mümkün olan bir şey değil. Ancak bu alan içinde devlet de olmalı, özel sektör de, vakıflar da olmalıdır. Biz bunların koordineli bir şekilde çalıştırılmasını istiyoruz'' diye konuştu.

''Ülkemizin sağlık alanı yıllarca ihmal edilmiş ve sosyal bir yaraya dönüşmüştür'' diyen Erdoğan, başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının da emeklerinin karşılığını alamadığını bildiğini ifade etti.
Türkiye'de sağlıkta ciddi dengesizliklerin var olduğunu, büyük şehirlerde ve Anadolu'da doktor dağılımında dengesizlikler olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, hükümet olarak bütün bu sorunları çözmek için 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı uygulamaya koyduklarını anımsattı.
SSK'lıların artık serbest eczanelerden ilaçlarını, özel hastanelerden de hizmet alabildiklerini anlatan Erdoğan, uygulamaya soktukları kararların ardından hastanelerde üretkenliğin arttığını, sağlık kuruluşlarındaki kayıt dışı işlemlerin azaldığını ve malzeme israfının da azalmaya başladığını bildirdi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de ciddi bir sıkıntı da tıp fakültelerinin yeterli sayıda üretim yapamaması. Burada açığımız var. Bunu konuşunca bize kızıyorlar. Diyoruz ki, fakültelerimizin adedini çoğaltın. Bize düşen bu desteği vermektir. Buralarda kontenjanı artırmak istiyoruz. Bu artsın ki açıkları bir an önce kapatalım. Bu adımı atmazsak 72 milyonluk Türkiye bu sıkıntıları ileride çok daha ağır bir şekilde yaşayacaktır. Bu tedbirleri şimdiden almamız gerekir. Türkiye'de bir doktora 40 hasta düşüyor. Bu ciddi bir sorundur. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Bunu aşmamız için doktor sayısını artırmamız gerekir. Biz gereken neyse onu yapacağız.''

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'ın, konuşması sırasında ''üniversitede sadece bilim ve eğitim yapmak istediklerini'' belirttiğini hatırlatan Erdoğan, ''Bizim beklediğimiz de budur. Üniversitelerimiz bununla uğraşırsa dünya üniversiteleriyle yarışır duruma gelirse, bütün mesele halledilmiş olur. Beklentimiz budur. Bir başbakan olarak açıkça söylüyorum; ben bu tür bir bilim anlayışının, bu tür hocalarımın yanında paspas olurum'' diye konuştu.

Konuşmanın ardından, Onkoloji Enstitüsü'nün yenilenmesine katkıda bulunan kişilere plaket sunuldu. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, enstitünün yenilenmesine katkılarından dolayı Emine Erdoğan'a plaket verdi. Başbakan Erdoğan da, AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar'ın da aralarında bulunduğu kişilere plaket verdi.
Törenin ardından Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, Onkoloji Enstitüsü'nün yenilenen binasına geçti. Erdoğan, burada Onkoloji Enstitüsü'nü açmak için kurdele kesmeden önce yaptığı kısa konuşmada da, yenilenen enstitüde bundan sonra çok daha farklı bir hizmet sürecinin başlayacağını söyledi. Erdoğan, ''Gerek teknoloji, gerekse fiziki mekan olarak hastalarımıza farklı bir şifa kaynağı olması temennisiyle tüm emeği geçenleri kutluyor, kurdeleyi bu dilek, temenni ve duayla kesiyorum'' dedi.
Açılışın ardından Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler yenilenen enstitüyü gezdi.

Günün Önemli Haberleri