Erdoğan, Roma'ya gidiyor
Abone olBaşbakan Erdoğan, Avrupa Anayasası İmza Töreni için Roma'ya gitmeden önce yaptığı açıklamada, AB Komisyonu tavsiyesinin tarihi adım olduğunu söyle vurguladı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Anayasası İmza Töreni'ne
katılmak ve temaslarda bulunmak üzere, özel uçak ATA ile saat
20.00'de Roma'ya gitti. Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Beşir
Atalay, Ankara Valisi Kemal Önal ve öteki yetkililer uğurladı.
Başbakan Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül de Roma'ya gitti. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Aralık ayındaki AB zirvesinde, gecikmeksizin katılım
müzakerelerinin açılması kararının alınmasını sağlamak için Türkiye
olarak seferber olunduğunu ifade ederek, ''AB Komisyonun
tavsiyesinin tarihi bir adım olduğunu tekrarlamak istiyorum'' dedi.
Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'ndan Roma'ya hareketinden önce yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin, 28 Şubat 2002 tarihinde çalışmalarına
başlayan, ''Avrupa'nın geleceğine ilişkin kurultay ve hükümetler
arası konferansa diğer aday ülkelerle eşit statüde katılmak
suretiyle'' bu tarihi süreç içerisinde yer aldığını belirtti.
''Böylelikle Avrupa'nın gelecekteki mimarisini şekillendirecek
anayasal anlaşmaya ilişkin değerlendirme ve görüşlerini kayda
geçirerek bu sürece yapıcı bir katkıda bulunulmuştur'' diyen
Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bilindiği gibi 18 Haziran 2004'te
Brüksel'de yapılan zirvede anayasal anlaşma üzerinde mutabakata
varılmıştır. 1957'de kabul edilen Roma Anlaşması, AB'nin kurumsal
yapılanması bağlamında tarihi bir önem taşımaktadır. Bu kez 47 yıl
sonra Avrupa'nın önümüzdeki yıllardaki siyasi, ekonomik ve sosyal
açıdan mimarisini belirleyen anayasal anlaşma, yine Roma'da
düzenlenecek imza töreniyle hayatiyet kazanacaktır. Bu tarihi
aşamada ülkemizin AB üyeleri ve diğer aday ülkelerle birlikte hazır
bulunması, Türkiye'nin AB'nin geleceğine yönelik ayrılmaz bir
parçası olduğunu göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.''
Roma'daki imza töreninde Türkiye ve diğer iki aday ülke Bulgaristan
ve Romanya ile birlikte anlaşmanın nihai senet bölümünün de
imzalanacağını belirten Erdoğan, bu bağlamda diğer aday ülkeler
için öngörülen düzenleme çerçevesinde, metnin Başbakan olarak
kendisi ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından imzalanacağını
söyledi. EN İYİ KURUMSAL ARAÇ Erdoğan, üye devletlerin anlaşmayı
imza tarihinden itibaren 2 yıl içinde onaylamalarının beklendiğini
ifade ederek, ardından anayasal anlaşmanın 1 Kasım 2006'da, bazı
kurumsal düzenlemelerin ise 2009 ve 2014'te yürürlüğe gireceğini
kaydetti. Erdoğan, anlaşmanın üye devletlerin iç mevzuatı veya
tercihleri doğrultusunda ya parlamento onayına ya da referanduma
sunulacağını belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Anayasal
anlaşmanın, Avrupa'nın paylaşılan değerler haline getirilmesi ve
böylece Avrupa'nın bir barış ve güvenlik bölgesine dönüşerek
halkların birbirlerini daha iyi anlamaları, karşılıklı güven ve iyi
komşuluk ilişkileri tesis etmeleri açısından en iyi kurumsal araç
olduğuna inanıyoruz. Anayasal anlaşmanın AB'nin uluslararası alanda
önemli siyasi ve ekonomik aktörlerden biri haline getireceğine ve
Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu genişleme süreciyle birlikte
oluşturulan gerçekçi strateji sayesinde AB'nin daha da
güçleneceğine olan inancımı özellikle ifade etmek istiyorum.'' 17
ARALIK ZİRVESİ Başbakan Erdoğan, AB ile ilişkilerde temel önceliği
bilindiklerini vurgulayarak, ''Aralık ayındaki AB zirvesinde
gecikmeksizin katılım müzakerelerinin açılması kararının alınmasını
sağlamak için Türkiye olarak seferber olmuş durumdayız. Bütün
enerjimizi ve kaynaklarımızı bu amaca yönelmiş olarak
sürdürmekteyiz'' dedi. Erdoğan, AB Komisyonu'nun hazırladığı rapor
ve tavsiye belgesinin 6 Ekim 2004 günü yayınlandığını hatırlatarak,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''AB Komisyonu, ülkemizin, 1999 yılından
bugüne AB'ye uyum yönünde attığı adımları kapsamlı bir biçimde
değerlendirerek üye ülkelere Türkiye ile müzakerelerin başlatılması
yönünde tavsiyede bulunmuştur. Komisyonun bu tavsiyesinin tarihi
bir adım olduğunu tekrarlamak istiyorum. Bugün, Türkiye-AB
ilişkilerinde katılım müzakerelerinin başlatılması kararının
alınmasında gerekli aşamaya gelinmiştir. Bu çerçevede, komisyonun
yapmış olduğu tavsiye doğrultusunda, 17 Aralık'ta yapılacak AB
Konseyi Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde ülkemizle
müzakerelere gecikmeksizin başlatılması kararının alınmasını
beklemekteyiz. Bu husustaki kararlılığımızı, imza töreni
münasebetiyle ikili görüşmeler yapacağım gerek devlet başkanlarına,
gerekse hükümet başkanlarına da iletme fırsatını bulacağız.''
SORULAR Başbakan Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Bir gazetecinin, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın
sağlık durumuyla ilgili kendilerine ulaşan son bilgileri sorması
üzerine, Erdoğan, bugün en son öğle saatlerinde bilgi aldığını
belirterek, kendilerine basına gelen bilgi dışında başka bir bilgi
ulaşmadığını söyledi. Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda
Türkiye'de olmayacağının anımsatılması üzerine, Cumhuriyet Bayramı
ile ilgili kutlama mesajını bugün yayımladığını hatırlattı.
Erdoğan, Cumhuriyet Bayramı'nın geleceğe yönelik aydınlık Türkiye
idealinin gerçekleşmesi noktasında birlik ve beraberliğe farklı bir
güç, farklı bir amaç kazandırması temennisinde bulundu. Başbakan
Erdoğan, bu duygular içerisinde yarın akşam Roma'da bir kutlama
resepsiyonu gerçekleştirileceğini anımsattı. Erdoğan, Roma'da
gerçekleştireceği ikili temaslarla ilgili geniş bilgi istenmesi
üzerine, randevulu ve randevusuz görüşme programı olduğunu
belirterek, İtalya, İngiltere ve İspanya başbakanlarıyla
görüşmelerde bulunacağını söyledi. Müzakere tarihinin 2005 Temmuz
veya Nisan ayları için telaffuz edildiğinin belirtilmesi üzerine de
Erdoğan, ''17 Aralık akşamı hepsi belli olacak. Şimdi bunlar
konuşulursa 17 Aralık'ın hiçbir anlamı kalmaz'' dedi.