Erdoğan polisten hassasiyet istedi
Abone olPolis'in kuruluş yıldönümü münasebetiyle konuşan Başbakan Erdoğan, gerek polis gerekse vatandaştan hassasiyet istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye, huzur ve barış yolunda
büyük adımlar atmışken, AB hedefi için ciddi bir sürece girmişken,
iyi niyetli, art niyetli bütün dikkatler üzerimizdeyken, emniyet
mensubu her bir arkadaşımızdan, her bir vatandaşımızdan bu ülkenin
huzur ve barışına daha çok katkıda bulunmasını hassaten istirham
ediyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan, Türk Polis Teşkilatı'nın 160.
kuruluş yıldönümü dolayısıyla Polis Akademisi'nde düzenlenen törene
katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, polis teşkilatının
kuruluş yıldönümünü kutlayarak, bu 160 yılın içinde tarihi dönüm
noktalarının bulunduğunu söyledi. Tarihin akışına yön veren
Cumhuriyet'in kuruluşunun, milli mücadele yıllarının ve devletin
bütün kurumlarıyla yeniden inşa edilmesinin önemini anlatan
Erdoğan, şöyle konuştu: ''Demokrasinin yerleşmesi, sivil toplumun
güçlenmesi, Türkiye'nin hızla bir kalkınma sürecine girmesi, toplum
ile devletin gücünü birleştirmesi, devletimizin bütün kurumları
gibi emniyet teşkilatımızın da büyük özverileriyle nizamlanmıştır.
Türkiye, hukuk ve demokrasi yolunda büyük adımlar atarken, dünyaya
açılırken, gücünü tüm dünyaya yansıtırken, unutmayalım ki, hepimiz
bu ülkeye kazandırdıklarımızla büyük sorumluluklar üstlenmiş
bulunuyoruz. Açık ve şeffaf bir toplumda, demokratik bir hukuk
devletinin güvenlik birimleri, her zaman dikkatleri üzerinde
toplamıştır. Türkiye Cumhuriyeti tam bir hukuk devleti olarak dünya
devletleri arasında artan itibarını ve gücünü, devletin toplumla,
toplumun da devletle ilişkilerine borçludur. Yani devletin gücü
toplumun, toplumun gücü ise devletindir. Bu konuda emniyet
teşkilatımızın bugüne kadar fedakarca örnek çalışmaları ve dikkati,
bu teşkilatta görev yapanların takdirini gerektirmektedir. Zira,
emniyet ve asayiş alanındaki bir tek zaaf, bütün ülkeyi ilzam
edebilir. Emniyet teşkilatımızda, ülke sevgisinin, hukuk
anlayışının azami düzeyde olduğundan emin olduğum halde
sorumluluğum gereği, bir konuyu bir kez daha sizlerle paylaşmak
istiyorum. Türkiye, huzur ve barış yolunda, büyük adımlar atmışken,
AB hedefi için ciddi bir sürece girmişken, iyi niyetli, art niyetli
bütün dikkatler üzerimizdeyken, emniyet mensubu her bir
arkadaşımızdan, her bir vatandaşımızdan bu ülkenin huzur ve
barışına daha çok katkıda bulunmasını hassaten istirham ediyorum.''
''ŞEREFLİ POLİS MESLEĞİ'' Bu konudaki başarılı uygulamalardan gurur
duyduğunu dile getiren Erdoğan, mala, şahsa ve topluma karşı
işlenen suçlarla mücadelede, titiz çalışıldığını kaydetti. İnsan
haklarının polis okullarında müfredata alınmış olmasının da son
derece önemli olduğunu belirten Erdoğan, ''şerefli polis mesleğinin
ne kadar zorluklar içinde ifa edildiğini çok iyi bildiğini''
söyledi. Erdoğan, polislik görevini yapan herkesin moral
seviyesinin en üst düzeyde olmasını arzuladıklarını ifade ederek,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''İnşallah, Türkiye'nin sorunlarını,
Türkiye'nin önündeki bütün zorlukları, birlikte aşacak, adaletin
geciktiği bütün alanları birlikte telafi edeceğiz. Türkiye'nin
çözülemeyecek bir tek meselesi yoktur. Yeter ki, millet olarak,
devlet olarak, aynı istikamete bakalım. Yeter ki, barış ve huzurun,
kardeşliğin ve dayanışmanın özgür bir hukuk devleti vatandaşı
olmanın paha biçilmez değerini aklımızdan çıkarmayalım. Kelimenin
en geniş anlamıyla emniyetimizin en büyük güç kaynağı, millet olma
irademizdir. Milletin sağlam iradesi, her tür yanlışı, her tür
provokatif eylemi, her tür tahriki bertaraf edecek bir kaynaktır.
Eminim ki, polisimiz bu bilinçle görevi başındadır. Yaptığınız
şerefli görev gereği, hassas bir terazi tuttuğunuzu, insana ve
topluma dair sayısız tecrübe biriktirdiğinizi biliyorum. Zira
'yurtta sulhun cihanda sulhun' teminatı, sizler olduğunuzu zaten
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ifadesiyle bunu
hedefleyerek, amaçlayarak yola çıktığınızı da biliyorum. Şunu da
biliyorum: 'İnsanı yücelt ki, devlet yücelsin' anlayışı hepimizin
ortak felsefesidir. Onunla bu yolda yürüyoruz. Yani, bireyin öne
çıkmadığı, devletin öne çıktığı bir anlayış, hiçbir zaman bizi
yüceltmeyecektir. Ama, bireyin devletin önünde olduğu anlayış, şunu
bilelim ki, bizi yüceltecektir, dolayısıyla devletimizi
yüceltecektir. Bunu başarmaya mecburuz.'' ''SIFIR HATA İLE
YAPMAK...'' Türkiye'nin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözebilmek
için büyük bir dönüşüm yaşadığını kaydeden Erdoğan, huzur, güven ve
istikrar ortamının da sağlamlaştığını kaydetti. Türkiye'nin gücünün
ve itibarının arttığını ifade eden Erdoğan, bu atmosfere yaptığı
katkılardan dolayı, çağın gereği olan teknolojiyi kullanarak sonuç
alan polis teşkilatını tebrik etti. Erdoğan, ''Hem bireyin ve
toplumun huzur ve mutluluğu için hukukun ince terazisini muhafaza
edeceksiniz, hem de yaptığınız işin gereği olarak yanlış insanı
doğru insandan, yanlış işi doğru işten tefrik edeceksiniz. Bunu
sıfır hata ile yapmak sahiden zor bir iştir'' dedi. Her emniyet
mensubunun bu zorluklarla baş edebilmek için bu seçkin göreve talip
olduğunu kaydeden Erdoğan, emniyet mensuplarının sadece asayişe,
güvenliğe, huzur ve barışa bakmadıklarını, görev yerleri neresi
olursa olsun, görevlerini eksiksiz yapmakla, azami dikkatle ülkenin
itibarına da katkı sağladıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan,
yaşamını yitiren emniyet mensuplarının geride bıraktıklarının
kendilerine emanet olduğunu belirterek, sözlerini emniyet
teşkilatının 160. kuruluş yıldönümünü kutlayarak tamamladı.
Erdoğan, daha sonra, Akademi bahçesinde, Kaçakçılık ve Organize
Suçlar Bürosu'ndaki K9 köpeklerinin gösterisini izledi.