Erdoğan peruk taksa Çiller olacak
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan İNTERNETHABER'e çarpıcı açıklamalar...
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Türkiye terörün yeniden tırmanmasından
endişe ediyor. Bu sürecin siyasi sorumluları ise topu birbirine
atıyor. Muhalefet iktidarı, iktidar BDP ve PKK’yı suçluyor. BDP’nin
hedefinde ise hükümet var.
Askeri operasyonlar yaparak PKK’ya eylem yapma kararını Başbakanın
aldırdığını savunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan'ı
çok kızdıracak bir de göndermede bulunuyor:
“Başbakan şu anda peruk taksa aynen Tansu Çiller konuşuyor
sanırsınız”
Demirtaş tepkilere neden olan “Öcalan muhatap
alınmalı” çağrısını yineliyor. Sorunun böyle çözüleceğine
inandığı için bu çağrıyı yaptığını söyleyen Demirtaş, “O
zaman birileri çıkıp da hayır böyle olmasın, şöyle olsun desin.
Birileri ölüm dışında bir şey söylesin. Birilerinin sözcülüğü için
değil, öyle olursa kan durur, çatışma durur, onun üzerinden çözüm
gelişir diye söylüyorum. Başka yöntem bilsem onu söylerim”
dedi.
Demirtaş muhataplığın nasıl olacağı sorusuna ise, “İRA, ETA
önekleri var. Biz Kızılay’ın göbeğine masa kurulsun herkes de bunun
etrafında otursun demiyoruz” diyerek yöntem önerdi.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş son günlerde artan terör
saldırılarıyla ilgili İNTERNETHABER’in sorularını
şöyle yanıtladı:
Açılım bitti mi? Habur tutuklamaları sizin
için ne anlama geliyor?
Açılım süreci bizler açısından başlamadı ki bitsin. Açılımın
başladığı günden bu yana 1648 yöneticimiz, kadromuz tutuklandı,
partimiz kapatıldı, Ahmet Bey, Aysel Hanıma siyaset yasağı geldi. 4
bin Kürt çocuğu yargılanıyor 300 çocuk cezaevinde. Bizler
düşüncelerimiz nedeniyle binlerce yılla yargılanıyoruz. Hakkımızda
zorla getirilme kararları var. Kürtçe konuştuğumuz için hala
davalar açılıyor. Bir yanda TRT Şeş var. Van valiliği Kürtçe
festival yapıyor, davetiye gönderiyor. Bizim belediye başkanımız
ise Kürtçe davetiyeden yargılanıyor.
Açılımda çifte standart mı uygulandı
diyorsunuz?
Başbakan, İçişleri Bakanı “Diyalog, barış, analar ağlamasın.
Herkesin fikrini alacağız. Akan kan dursun” dedi. Biz ilk
zamanlar açılımı destekledik. Ama bir süre sonra gördük ki AKP’nin
derdi başka. “Ben açılım yapıyorum, demokratikleşme yapıyorum” diye
bütün kamuoyunun desteğini alıp diğer tarafta Kürt tarafındaki
örgütlü yapıları tasfiye etmeye çalışıyor. Önce DTP’ye
yöneldi ve onu kapattı. Şimdi kendince sıra PKK’ya geldi. PKK’yı da
askeri operasyonlarla yok etmeye çalışıyor. Askeri operasyonlar
beraberinde çatışmaları getirdi.
PKK’YA EYLEM KARARINI BAŞBAKAN
ALDIRDI
- Bilinçli bir süreç mi işliyor
diyorsunuz?
Siz birini öldürmeye çalıştığınızda o da kendini savunmaya başlar.
Bunu ‘haklıdır meşrudur’ diye söylemiyorum ama o da kendini
savunur. Başbakan da bunu biliyordu. Askeri operasyon
yaparsa PKK’da eylem kararı alacak. Başbakan bunu biliyordu ve
PKK’ya böyle yaparak eylem kararı aldırttı. Bunun
sorumlusu Başbakan’ın kendisidir. İddia ediyorum çatışmaları
tırmandıran başbakandır. Şimdi bunun üzerinden oy toplamaya
çalışıyor. “PKK açılımı bozuyor, Anayasa değişikliği
yaptık ona saldırıyor, tam da demokratikleşecektik eylemleri
başlattı” diyerek aslında başlatmadığı açılımın sorumluluğunu bize
yüklüyor. Biz bunu gördük. Habur tutuklamaları ile de tüm Türkiye
bu süreci görmüş oldu.
AÇILIM AKP’Lİ
KÜRTLERE
- Kürtçe yayından, Kürtçe kurslarına pek
çok gelişme yaşandı bu dönemde. BDP olarak bu süreçte sizin hiç
hatanız yok mu?
Bunlar bizim için hala yasak ama. Bunlar hangi Kürtlere
serbest. AKP’ye biat etmiş Kürtlere serbest. Biz AKP’ye biat
etmemiş Kürtler olarak ne yapacağız? Bu açılım AKP’li Kürtlere
yönelik bir açılım. TRT Şeş’le yetinen Kürtler var. Birde onunla
yetinmeyen milyonlar var. Onlar anadilde eğitim de
istiyor. Özel kanallarda özgürce eğitim de, demokrasi de istiyor.
Ama AKP’nin Valisi Kürtçe davetiye çıkarınca sorun olmuyor, Kürt’ün
kendi seçtiği belediye başkanı yapınca yargılanıyor.
PERUK TAKSA ÇİLLER
SANIRSINIZ
- Başbakan Erdoğan Türkiye’de güzel şeyler
olurken terörün tırmanmasına dikkat çekiyor. Dış güçler,
ihale….
Başbakan bunları söylediğine göre elinde bilgi belge olmalı. Hangi
ülke ihale veriyor, hangi gizli güçlere hizmet ediyor çıksın
açıklasın, yoksa sussun, yalan konuşmasın. 30 yıldır süren sorunun
nedeni Kürt sorunudur.
Başbakan şu anda peruk taksa aynen Tansu Çiller konuşuyor
sanırsınız. 90’lı yıllara dönmüş durumdayız.
BDP BUSÜREÇTE NE
YAPACAK?
- Türkiye 90’lı yıllara mı dönüyor? Siz bu
süreçte ne yapacaksınız?
Barış arayışından vazgeçmeyeceğiz. Vazgeçtiğimiz an
ölümleri içimize sindirmiş oluruz. Alışmayacağız. Tahriklere de
gelmeyeceğiz. Hükümete “barış olsun” baskımızı sürdürmeye devam
edeceğiz. PKK’ya da şiddetsiz çözüm arayışı konusunda çağrılarımızı
da sürdüreceğiz. Barış ve kardeşlik çağrımızdan geri adım
atmayacağız.
- “Öcalan muhatap alınmalı” diyerek bu
süreci çok zorlamıyor musunuz?
O zaman birileri çıkıp da hayır böyle olmasın şöyle olsun desin.
Birileri ölüm dışında bir şey söylesin. Ben böyle söylüyorum.
Kafama yattığı için böyle söylüyorum. Birilerini muhatap
almak, propagandasını yapmak, sözcülüğü için söylemiyorum. Bütün
vicdanım, inancımla söylüyorum. İnanıyoruz ki öyle olursa kan
durur, çatışma durur, onun üzerinden çözüm gelişebilir. Başka
yöntem bilsem onu söylerim. Gençlerin ölümünden feryat
duyduğum için bunu söylüyorum.
KIZILAY’A MASA KURMAK
GEREKMEZ
- Nasıl bir muhataplık olacak bu? Devlet
yetkilileri İmralı’ya mı gitsin?
Bunların yöntemleri vardır. İRA, ETA önekleri var. Yeter ki
diyalog kurmak istesin. Bunu benim bilmem gerekmiyor. Davul
zurnayla ilan etmesi gerekmiyor. Devletin bir çok kurumu var. Onlar
devreye girsin. Niye 20 yaşındaki asker çocuklar devreye giriyor.
Biz Kızılay’ın göbeğine masa kurulsun herkes de bunun etrafında
otursun demiyoruz.
BARIŞTAN ASIL BUGÜN BAHSETMEK
GEREK
Barış aramak tam da böyle dönemlerin işidir. Açılım başladığında ne
çatışma vardı ne kan dökülüyordu. Başbakan için atıp tutmak
kolaydı. “Analar ağlamasın, bedeli neyse öderiz. Geri adım
atmayacağız. Akan kanı durduracağız...." Başbakan bu sözleri asıl
şimdi söylemeli. Ama o savaş başbakanlığı, savaş
tahrikliği yapmaya sürdürüyor
- Partilere yönelik çağrınız olmuş
görüşmek istediğinizi söylemiştiniz. Bir girişimde bulundunuz
mu?
Sayın Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ile görüşmek istiyoruz. Kısa
sürede bunu yapmak için hazırlıklarımız var. Programımızı hazır
hale getirdikten sonra görüşmek için harekete geçeceğiz. Çözüm
adına, kan akmasın diye, barış adına. Barış arayışımız sürecek.