Erdoğan Papaya İslamı anlattı

Başbakan Erdoğan, NATO Zirvesi için Letonya'ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, Papa 16. Benediktus ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Papa 16. Benediktus'a İslam'ın bir barış, hoşgörü ve sevgi dini olduğunu ifade ettiklerini belirterek, ''Küresel barış ve özellikle İslam'a yönelik olumlu ifadeleri kendisinden duymuş olmak da benim için bugünkü görüşmenin tamamıyla olumlu yansımasıdır'' dedi.

 ''BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRÜYORUZ''
Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Papa 16. Benediktus ile yaptığı görüşmenin içeriğine ilişkin bir soru üzerine
Erdoğan, şunları söyledi:

''Kendilerine İslam'ın bir barış, bir hoşgörü dini olduğunu, bir sevgi dini
olduğunu ifade ettik. Kendilerinin bunu paylaştığını gördük. Dolayısıyla
bakışımız, sürekli olarak bardağın dolu tarafına yöneliktir. Biz zaten böyle bir
medeniyetin mensuplarıyız. Küresel barış ve özellikle İslam'a yönelik olumlu
ifadeleri kendisinden duymuş olmak da benim için bugünkü görüşmenin tamamıyla olumlu yansımasıdır. Biz daha önce de bu konularla ilgili açıklamalarımızı yaptık. Hep geleceğe bakacağız. Bildiğiniz gibi bizler hiçbir zaman kin ve nefret üzerine geleceğimizi inşa etmiyoruz.''

Papa 16. Benediktus ile kısa bir görüşme yapma fırsatını bulduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Aramızdaki farklılıkların ön plana çıkarılmaya çalışıldığı böyle bir dönemde Sayın Papa'nın nüfusunun çoğunluğu, yüzde 95'i gibi bir oranı Müslüman olan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'ye yaptığı bu ziyareti hem zamanlı ve hem de önemli buluyorum''

''KİLİSE VE HAVRALAR CAMİLERLE YAN YANA''-
    
Başbakan Erdoğan, ''Topraklarımızda yüzyıllardır kilise ve havralar,
camilerle yan yana barış içinde yaşamışlardır'' dedi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu tarihi tecrübesiyle Türkiye, Medeniyetler İttifakının da aslında sembol
bir ülkesidir. Bu itibarla Türkiye'nin AB üyeliği, küresel barışın mümkün
olduğunu gösteren büyük bir hadise olacaktır ve bizim medeniyetler ittifakında eşbaşkanlık görevini kabul etmemizin altında yatan gerçek de Türkiye'nin AB'yi Medeniyetler İttifakının bir adresi olarak görmesinden kaynaklanmaktadır ve bundan dolayı da bu eşbaşkanlık görevini aldık ve şu ana kadar bu süreci de hızla devam ettiriyoruz.''