Erdoğan özürlü demokrasi istemiyor
Abone olBaşbakan Erdoğan Türkiye'nin kendine özgü takıntılarından kurtulması gerektiğini ve demokrasiyi samimiyetle istemesi gerektiğini söyledi. İşte çarpıcı konuşmanın metni.
Erdoğan: Milletimizi özürlü bir demokrasiye mahkum etmeye
hakkımız yok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Üzerinde ısrarla
durduğumuz konulardan biri de, Türkiye'nin eksiksiz, noksansız bir
demokratik yapıya kavuşmasıdır. Milletimizi özürlü bir demokrasiye
mahkum etmeye hakkımız yoktur'' dedi. Başbakan Erdoğan, Birlik
Vakfı tarafından İstanbul Grand Cevahir Oteli'nde düzenlenen
''Meseleler ve Çareler'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada,
meslek liseleri konusunun da aralarında bulunduğu son zamanlarda
yaşanan bazı gelişmelere değindi. Bu konudaki hassasiyetlerin iyi
düşünülüp buna göre adımların atılması gerektiğini belirten
Erdoğan, ''Bunun getirisi, götürüsü ne olacak? Bunun hesabının çok
iyi yapılması lazım'' dedi. ''Üzerinde ısrarla durduğumuz
konulardan biri de, Türkiye'nin eksiksiz, noksansız bir demokratik
yapıya kavuşmasıdır'' diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya hazırlandığımız böyle bir
dönemde, milletimizi özürlü bir demokrasiye mahkum etmeye hakkımız
yoktur, kimsenin de yoktur. Çağdaş demokrasinin bütün gereklerini
yerine getiren, insan hakları ve özgürlükleri vazgeçilmez gören ve
tesis ettiği evrensel değerlerle dünyaya örnek olacak bir ülke
haline gelmek, temel hedefimizdir. Türkiye'nin, kendine özgü
bahanelerden kurtulmasının ve demokratik samimiyetini bütün
kurumlarıyla göstermesinin zamanı gelmiştir.'' Erdoğan, göreve
geldikleri günden bu yana kısa zaman içinde bu paralelde çok önemli
adımlar atıldığını, iyi niyet ve vicdan sahibi her insanın bunları
gördüğünü ve bildiğini dile getirdi. ''BU ÜLKE TAM DEMOKRASİYE
LAYIK OLDUĞU İÇİN...'' Bütün bu adımların Türkiye'nin kilitlendiği
Avrupa Birliği (AB) hedefiyle ilgisi bulunduğunun doğru olduğunu
belirten Erdoğan, ''Ancak Türkiye'nin tam demokrasiye geçişte
birinci sıradaki gerekçesi de, AB üyeliği hedefi değildir. Bu ülke
tam demokrasiye layık olduğu için, bu millet bu ileri adımları hak
ettiği için ve demokratik bilinç bu topraklarda hayat bulduğu için
bu adımlar atılmaktadır. Yoksa 'Ne olur bizi AB'ye alın', bu
anlayıştan kaynaklanmıyor'' diye konuştu. ''AB üyeliği hedefinin bu
adımların sıklaştırılmasına neden olmuş olabileceğini'' ifade eden
Erdoğan, ''Ama hayata geçirdiğimiz demokratik açılımları bütünüyle
AB sürecine bağlayanlar, bu ülkeye ve bu insanlara haksızlık etmiş
olurlar. Kitabın içerisine koyduğunuz müeyyideler ne kadar doğru
olursa olsun, onun uygulayıcıları nasıl davranıyor, burasıdır
aslolan...'' dedi. ''AİHM TEZGAHINDAN BEN DE GEÇTİM'' Erdoğan,
''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tezgahından kendisinin de
geçtiğini'' kaydederek, şöyle dedi: ''Ben de AİHM'e müracaat
ettiğimde, 4 sene geçti, benim daha dosyam önlerine gelmemişti, ama
İmralı'daki zatın dosyası hemen anında önlerine geldi ve yürütmeyi
durdurma kararı verdi. Bunu bütün samimiyetimle Avrupa
Parlamentosu'nda insan hakları savunucularına söylediğimde, bir
tanesi aynen şunu söyledi; 'ben o zaman parlamenter değildim, şimdi
özür diliyorum'. 'Ama bu kuru özür yetmez' dedim. 'Bunu
savunabiliyor musun? Bunu savunduğunuz anda, ben samimiyetine
inanırım'.'' Başbakan olunca davasını geri çektiğini de hatırlatan
Erdoğan, ''Çünkü benimle ilgili en doğru kararı milletim verdi. Bu
bakımdan bizler hukukta 2 artı 2'nin eşittir 4 olmadığını bilelim.
Maalesef hukukun matematiği yok. Hukuk kullanana göre istediği gibi
yürüyor. İsteyen istediği yere çekiyor, çok elastiki. Matematiği
olsa buradan 2 artı 2 eşittir 4 çıkacak, bunu böyle bileceğiz. Buna
da hazırlıklı olalım'' diye konuştu. ''AB VE AİHM FARKLI KURUMLAR''
AİHM'in verdiği son kararı birbirine karıştıranlar olduğunu anlatan
Erdoğan, ''Kimisi 'AB bu' diyor. Hayır değil. AB ve AİHM farklı
kurumlar. Bunları birbirine karıştırmayalım'' dedi. Başbakan
Erdoğan, ''Türk insanının, her şeyden önce insanın kılına zarar
vermenin bile bağışlanması kabil olmayan bir suç sayıldığı
medeniyetin varisleri olduğuna'' dikkat çekerek, şunları kaydetti:
''İnsan hakları ve özgürlükler bağlamında attığımız adımların
'toplum zemininde bir zihniyet problemi oluşturacağı' şeklindeki
iddiaların temeli yoktur. Bu toplum, demokrasiyi bütün kurum ve
kurallarıyla sindirecek, benimseyecektir. Bunu geliştirecek
kültüre, liyakata, ruha fazlasıyla sahiptir. Kim bunun aksini
düşünüyorsa, doğru sonuca ulaşmak için önce kendi çapını ve
milletle arasındaki mesafeyi gözden geçirmelidir.'' Recep Tayyip
Erdoğan, ayrıca Türkiye'nin, muhteşem sentezin harmanladığı merkezi
öneme sahip bir büyük ülke olduğunu da en son NATO İstanbul Zirvesi
ile herkese kabul ettirdiğini bildirdi.