Erdoğan özgürlüğün kriterini koydu
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanoğlunun doğuştan kazandığı temel hak ve özgürlüklerin hiçbir zaman referandum malzemesi yapılamayacağını belirtti.
Başbakan Erdoğan, Beşiktaş Ortaköy'de yer alan Avrupa Birliği
(AB) Genel Sekreterliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
ortaklaşa kullanacağı AB Merkezi İstanbul Ofisinin açılış törenine
katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, bu ofisin AB sürecine önemli
katkıları olacağına inandığını ifade ederek, hayırlı olması
temennisinde bulundu.
AB'ye katılımın, Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine
çıkma idealini gerçekleştirmek için çok önemli bir süreç olduğunu
ifade eden Erdoğan, daha önce de bunu defalarca söylediğini dile
getirdi. Erdoğan, bunun, bir medeniyet projesi olduğunu ve
medeniyet projesi olarak bu süreçteki kavgalarını yılmadan,
usanmadan sürdüreceklerini bir kez daha ifade ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, düne kadar oyalama taktiğiyle durumu idare etme
anlayışıyla sürdürülen AB politikasının, kendi hükümetiyle birlikte
net ve somut bir devlet politikasına dönüştüğünü anlatarak,
Türkiye'nin her açıdan AB'ye katılım yolunda emin ve kararlı
adımlarla ilerlemekte olduğunu belirtti.
Erdoğan, tek başına İstanbul'un, Türkiye'nin AB için ne büyük önem
arz ettiğini, AB'ye, Avrupa'nın değerlerine ne büyük zenginlik
kattığını göstermesi açısından bir örnek vermenin yeterli olacağını
vurgulayarak, İstanbul'un, Avrupa medeniyetinin köklerini içinde
barındıran büyük bir çınar olduğunu kaydetti.
İstanbul'un, asırlar boyunca farklılıkları zenginlik içerisinde
yaşatan bir şehir, bir kültür ve medeniyet merkezi olarak
yükseldiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu çevrede şöyle bir dolaştığınızda, Ortaköy Camisi'ni görürsünüz,
kiliseyi görürsünüz, sinagogların nasıl bir ahenk içerisinde burada
buluştuğunu görürsünüz ve varlıklarını özgürce nasıl
sürdürdüklerini görürsünüz. Bu şehirde minareler gökyüzüne özgürce
yükselir. Dikkat edin o minareler bizim tarihimizde hiçbir zaman ne
dün ne de bugün kiliselerin, diğer ibadet merkezlerinin hürriyetine
asla kast etmemiştir. Onların hürriyetini asla
kısıtlamamıştır."
Başbakan Erdoğan, sadece İslamiyet'in değil, her üç semavi dinin
özünde de bu hoşgörünün, bu anlayışın, bu müsamahanın mevcut
olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şimdi ne yazık ki evrensel değerleri ile demokrasisi ile
özgürlükleri ile övünen bazı Avrupa ülkelerinde bu hassas noktada
çok ciddi ve çok tehlikeli bir mecraya doğru akışın olduğunu
görüyoruz. Türkiye'yi her fırsatta demokrasi noktasında,
hürriyetler noktasında, insan hakları, inanç özgürlüğü noktasında
eleştirenlerin bugünlerde, demokrasinin ve Avrupa'nın temel
değerlerine, AB müktesebatına nasıl aykırı hareket ettiklerine, en
temel hakları bile nasıl tartışmaya, nasıl oylamaya açtıklarına
şahit oluyoruz."
Türkiye'nin İspanya ile Medeniyetler İttifakı Projesi'nin eş
başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, medeniyetler
ittifakında barış ve özgürlüklerin gerektirdiği adımları atmaya
mecbur olduklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan, "Yıkmanın çok kolay, yapmanın ise son derece zor
olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Medeniyetleri buluşturmak farklı
inançların, farklı kültürlerin, mezheplerin birbirini anlamasını
sağlamak, ön yargıları ortadan kaldırmak adeta iğne ile kuyu kazmak
gibi bir sabır ve hassasiyet istiyor" dedi.
Erdoğan, Türkiye'de azınlıkların da sorunları olduğunu, bu
sorunların da bugüne kadar çözülemediğini ifade ederek, ancak bu 7
yıllık süreçte bu yönde bir adım attıklarını, bunları da asgariye
indirmek istediklerini belirtti.
Tarih boyunca bir arada yaşama kültürünün canlı ve somut mekanı
olan Türkiye'nin topraklarını demokrasi, insan hakları ve hukuk
noktasında bölgesinin örnek bir devleti haline getirmek için
kullandığını, çabaladığını anlatan Erdoğan, bu iradenin neticesinde
Türkiye'nin bugün bölgesinde ve dünyada önemli bir aktör ve küresel
ölçekteki sorunların çözümüne katkı sağlayan bir ülke haline
geldiğini söyledi.
"Türkiye artık 19. yüzyılın hasta adamı değildir. 21. yüzyılın
etkin ve dinamik aktörüdür" diyen Erdoğan, AB'ye üyeliğin
Türkiye'ye getireceği yükümlülüklerin farkında olduklarını ifade
etti.