Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Türkiye zor bir dönemden geçiyor..
İç ve dış tezgahların son derece aktif hale gelmesine bakıldığı
zaman, bunun tarihsel bir oyun olduğunu iyi görmek gerekiyor..
Türkiye üzerindeki bütün saldırıların arka planı dış odaklar...
Bu nedenle de "Büyük Ortadoğu Projesi'nde" Türkiye
üzerindeki büyük oyunu gördüğü için köprüleri atan, tamamen
‘MİLLİ’ bir politika ortaya koyan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, sürekli hedef haline getiriliyor..
İngiliz’inin, Alman’ının, Fransız’ının, ABD’nin son dönemde
artan Erdoğan karşıtlığı ve Davutoğlu’nu dışarıdan sürekli
cilalatmak istemelerinin nedeni işte buydu!
Dış basına baktığımız zaman Erdoğan üzerinde yaratılmak istenen
düşmanca algı operasyonlarının ana kaynağının,
‘Kullanılamaz adam’ olduğu gerçeğini
görmelerinden başka hiçbir şey değildir.
Çünkü dışa bağımlı olmayan, kendi ayakları üzerinde duran,
büyüyen, gelişen, artık kendi yol haritasını kendi çizen
Türkiye’nin, Ortadoğu’da güçlü bir pozisyon almasını içlerine
sindiremiyorlar..
Çünkü Erdoğan tarihi iyi okuyup, ‘Gerçek yüzünüz
görüldü’ diyerek oyunu bozan adam oldu..
Nasıl mı?
Bakın geçtiğimiz günlerde Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir
Sofuoğlu’nun gündeme getirdiği Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde
İngilizler ve Fransızlar tarafından hazırlanan Sykes-Picot
Anlaşması bugünlere ışık olacak şekilde çok önemli..
Bu projenin Osmanlı’yı küçültme projesi olduğunu belirtirken
"Batı'nın yeni Ortadoğu haritasının önünde tek engel
Türkiye" sözleri çok dikkat çekici..
İşte Türkiye’nin bugün yaşadığı sorunlara baktığımız zaman işin bam
telinin burası olduğu görülüyor..
Neydi Sykes-Picot anlaşması..
16 Mayıs 1916'da İngilizler ve Fransızlar arasında Osmanlı
topraklarının paylaşıldığı anlaşma. Rusya Çarlığı'nca da onaylanan
anlaşma..
Son yıllarda ABD ve AB basınında çıkan Ortadoğu'da
mevcut devletleri onlarca yeni ülkeye bölmeyi planlayan
haritalara bu nedenle iyi bakmak gerekir..
O haritalar içerisinde Türkiye’nin de olduğu
unutulmasın..
Bu noktada Prof. Dr. Sofuoğlu’nun şu sözlerinin de altı önemle
çizilmeli..
“O dönem İngilizlerin asıl amacı Arapları Osmanlı'dan
koparmaktı. Araplar, Osmanlı içinde tek parça sorunsuz yaşarken,
Sykes-Picot sonrası 15 ayrı ülkeye bölündü. Çünkü amaç, petrol
kaynaklarına tek bir ülkenin sahip olup güçlü bir ulusun ortaya
çıkmasını engellemekti."
İşte bunda başarılı oldular..
Devam ediyor…
Sykes-Picot Osmanlı'yı küçültme projesiydi. O projeyle
ortaya çıkan devletlerin bile yeteri kadar küçük olmadığını
gördükleri için şu sıralarda onları bile yeniden küçültmeye
çalışıyorlar.
Artık Irak, Suudi Arabistan, Yemen gibi küçülttüklerini
sandıkları devletleri ‘II. Sykes-Picot’ ile Kuveyt gibi daha küçük
ülkelere bölmek istiyorlar.
İşte Türkiye buna engel olduğu için, bugün bu sorunları
yaşıyor.
Batı'nın yeni Ortadoğu haritasının önünde tek engel
Türkiye.
Türkiye devreye girip ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi
kurumları aktif hale getirerek Ortadoğu'da yeni haritaların
çizilmesine engel olmaya çalışıyor..”
***
İşte bugün Türkiye üzerindeki saldırılara, içerideki tezgahlara
baktığımız zaman bu gerçek görülmüyor mu?
Ergenekon, Balyoz davalarında en büyük güç TSK’nın belinin
kırılmaya çalışılması..
Gezi Parkı ayaklanması..
Paralel yapının ortaya çıkması..
17-25 Aralık operasyonları ile Erdoğan’ı yalnızlaştırıp oyun
dışı bırakma girişimi..
Rus uçağının düşürülmesi ve aralarında çok iyi
dostluk köprüleri kurulmuş ABD ve Batı’nın bundan rahatsız olduğu,
iki devletin bir anda karşı karşıya getirilmesinin sırrı
nedir?
PKK, IŞİD ve PYD’nin hain saldırıları..
Başbakan, bakan atamalarında dışarıdan söz sahibi olunma
arzuları..
Nedendir..
Bütün bunlar senaryosu önceden yazılmış, diz çöktürme anlamında
büyük bir oyunun önemli parçalarıydı.
İşte bütün bunların hedefindeki tek adam da Recep Tayyip
Erdoğan’dı..
Onu devre dışı bırakmadan Türkiye üzerindeki emellerini
gerçekleştirme şanslarının olmadığını anladılar..
Erdoğan oyunu gördü..
Yani Recep Tayyip Erdoğan, sırayı Türkiye’ye getirecekleri
Ortadoğu’daki büyük oyunun figüranı olmaya karşı direnince işleri
karıştı..
Kendilerine biat edeceklerini sananlar, sert bir kayaya
çarptı..
O nedenle..
Tamamen ‘Milli’ bir duruş ortaya koyarak kendini
BOP’tan dışarı atıp, “Türkiye kendi rotasını kendi çizer.
Ortadoğu’da kimse bizi figüran görmesin” deyince saldırı
altına alındı..
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan giderse Sykes-Picot’un
ikincisinin devreye gireceği aşikar..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen Türkiye’yi kendi rotalarına
sokma şansları olmadığını artık çok iyi gördüler..
Üstat Necip Fazıl derki..
“Rüyaları gerçekleştirmenin yolu uyanmaktır”
İşte Türkiye artık uyandı..
Şu an karşılarında Erdoğan direnci var.
Tarihi iyi biliyor ve dersini çok iyi çalışıyor.
Yumuşak zemin bırakmıyor...
Devlet zirvesinde sadakatle ‘tek ses’
arayışı bu nedenle..
Davutoğlu’nun gidişinin, Yıldırım’ın gelişinin nedenini
burada aramak gerekmez mi?
Bu değişimin görünen değil, görünmeyen yüzüne iyi bakmak
gerek..
Türkiye’ye rol biçmeye çalışan dış ve iç aktörlere
'TEK ADRES ERDOĞAN' mesajı veriliyor..
Açıkçası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Bağımsız
Türkiye’ için savaşıyor!
Siyaset arenasında tek başına!
Onun için ‘Diktatör’ suçlaması yapılıyor!
Ama bu nasıl diktatör ise arkasına ‘MİLLİ İRADEYİ’ alarak
yolunda yürüyor..