Erdoğan öyle bir hareket çekti ki...
Abone olFinlandiya Başbakanı konuşurken araya giren Erdoğan, Türkiye'de her fırsatta yaptığı "3 çocuk" çağrısını Finlandiya için de önerdi.
Erdoğan, "Büyümeyi ters orantılı yapmamak lazım. Nüfusu
azaltarak para büyütmek değil. Finlandiya'da arazi çok büyük ama
nüfus çok az. Ben Türkiye'de en az üç çocuk tavsiye
ediyorum" dedi.
Finlandiya Başbakanı'nın ülkesinde aile başına düşen çocuk sayısının 1.8 civarında olduğunu söylemesi üzerine de Erdoğan bu sayıyı az buldu. İki lider gülerek ortalamanın ikinin üzerinde olmasının yararlı olacağı fikrinde birleşti.
Başbakan Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile
görüştü. İkili temasların ardından her iki başbakan gazetecilerin
sorularını cevapladı.
ERDOĞAN'DAN SURİYE'YE UYARI!
Erdoğan'ın gündeminde ise yine Suriye vardı. "Suriye'deki
ateşkesi nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorularına uyarıyla
cevap veren Erdoğan, Suriye yönetiminin gelen istihbari bilgilerin
atekese uymadığını gösterdiğini söyledi. Rejimin ülkede hala kan
akıtmaya, insan öldürmeye devam ettiğini kaydeden Erdoğan,
ülkedeki kaçışın devam ettiğini yineledi. Şehir merkezleri ile
mahalle aralarından çekilen tankların, kırsal kesime
alındığını ve her an saldırmaya hazır vaziyette
bekletildiğini anlatan Erdoğan, Esad yönetimine "tankları
kışlalarına çek çağrısı" yaptı. Erdoğan, tanklar çekilmeden Annan
planının yerine getirildiğinin söylenemeyeceğini de ifade etti.
"AVRUPA BİRLİĞİ SÖZÜNÜ YERİNE GETİRMİYOR"
''Avrupa Birliği bizim için aslında stratejik bir karardır, siyasi bir karardır. Ve biz bu siyasi, stratejik kararımızın arkasındayız. Biz buradan caymış değiliz, kararımızdan dönmüş değiliz. Ama ne yazık ki AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye karşı ahde vefa anlayışında ne yazık ki çok büyük bir sapma var diyebilirim. Onlar sözlerini yerine getirmediler, getirmiyorlar. Biz sabırla yine çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim; şimdi Danimarka'dan sonra malum Güney Kıbrıs'ın dönem başkanlığı başlayacak. Tabii ki biz Güney Kıbrıs'ın dönem başkanlığını 6 ay ara vererek geçireceğiz. Çünkü biz Güney Kıbrıs diye bir devlet tanımıyoruz. Tanımadığımız bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile kalkıp da hiçbir zaman bir arada olamayız, aynı masaya oturamayız. Bu mümkün değil. Ama nedir, AB'nin kurumlarıyla görüşmeleri bizim de buradaki kurumlarımız yine yürütmeye devam ederler. Çalışmalarımızı bu şekilde sürdürürüz.''
TUTUKLU VEKİLLER ZİRVESİ