Erdoğan Oxford'da konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin iyileşme sürecinde olduğunu, Kıbrıs konusunun da AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin önüne çıkarılmadığını söyledi. Türkiye'nin bölgesinde önemli bir güç olduğunu belirten Erdoğan, bunun AB için de önemli olduğunu kaydetti. Erdoğan, terörizmle mücadelenin ise uluslararası bir platformda devam etmesi gerektiğini ifade etti. İngiltere'ye yaptığı ziyaret sırasında Oxford Üniversitesi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye-Yunanistan ilişkileri, Kıbrıs meselesi, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ve stratejik önemi konusunda dinleyicilere bilgiler verdi. Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin iyileşme sürecinde olduğunu belirten Erdoğan, ilişkilerin geliştirilmesi için karşılıklı olarak büyük gayret sarf edildiğini söyledi. İlişkilerin AB perspektifinden kopmadan güçlendirildiğini ve bu sürecin devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'den 16 yıldır Yunanistan'a giden ilk başbakanın kendisi olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinin kopuk olmasının yanlış olduğunu ifade eden Erdoğan, yıllardır bozuk olan ilişkilerin iktidarları döneminde düzelmeye başladığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Sanayiciler, tüccarlar ve işadamları arasındaki ilişkiler gelişiyor. Bu ilişkileri daha rahat kurabilirdik. Kuramamanın bedelleri ödeniyor. Bunları aşmalıyız" dedi. Kıbrıs probleminin de tamamıyla halledilmesi gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Tohumları güvenle ve iyi atmamız lazım" diye konuştu. Erdoğan, Kıbrıs'ta kazan-kazan politikasını benimsediklerini söyleyerek, 24 Nisan'daki referandumdan çıkan sonucun problemin Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türkler'in tutumundan kaynaklanmadığını gösterdiğini kaydetti. "TERÖRİZMLE ULUSLARARASI BİR PLATFORMLA MÜCADELE EDİLMELİ" Uluslararası terörizm tehdidi ve bununla mücadele yöntemlerine de değinen Erdoğan, terörizmle uluslararası bir platform vasıtasıyla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, "Terör uluslararası boyutu olan bir konudur. Bununla uluslararası bir platform oluşturularak mücadele edilmeli. Türkiye olarak da her türlü desteği vermeye hazırız" dedi. Erdoğan, İstanbul'da yaşanan bombalı saldırıları da hatırlatarak, Türkiye'nin geçmişte terörizmden çok çektiğini ifade etti. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine değinen Erdoğan, Yunanistan'ın da Türkiye'nin AB üyeliğinin menfaatine olduğunu anlamaya başladığını dile getirdi. AB üyeliği sürecinde Türkiye'de çok ciddi adımlar atıldığını belirten Erdoğan, "Türkiye ciddi manada AB'ye üye olma arzusundadır. İktidarımız döneminde uyum yasaları ve uygulama konusunda ciddi adımlar atıldı. Şimdi ise uygulama ile ilgili konuları hayata geçiriyoruz. İşimiz daha zor. Zihniyet değişimi gerçekleştireceksiniz. Bunu yapmakta kararlı bir siyasi irade var" dedi. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda istenen neticeyi almak istediklerini ifade eden Erdoğan, Kıbrıs konusunun önlerine çıkarılmamasıyla bu sürecin hızlanacağına inandıklarını belirtti. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs'ın stratejik değerine de değinen Erdoğan, bu değerin çatışma ortamında değil, AB içinde ittifak ortamında kullanılması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, Yunanistan'ın bu perspektifi benimsemeye başladığını, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de aynı perspektifi benimsemesini umduğunu ifade etti. "TÜRKİYE'Yİ ÜYE KABUL ETMEKTE AB'NİN DE ÇIKARLARI VAR" Türkiye'nin bölgesinde askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal istikrara dayanan caydırıcı bir güç olduğunu söyleyen Erdoğan, Irak, Filistin ve Afganistan gibi ülkelerde yaşananların AB ve Türkiye'yi birbirine daha da yaklaştırdığını vurgulayarak, Türkiye'yi üye kabul etmekte AB'nin de çıkarları olduğunu anlattı. İngiltere'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) katılma sürecinde yaşadığı zorlukların Türkiye'nin bugün yaşadıklarına benzediğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik gücünün birçok Avrupa ülkesinden fazla olduğunu, AB ekonomisine dinamizm getirmek isteyenlerin de bunu dikkate alması gerektiğini kaydetti. Avrupa'daki 3.5 milyon Türk'ün ve diğer azınlıkların entegrasyonunun Türkiye'nin AB üyeliğiyle daha kolay hale geleceğini ifade eden Erdoğan, AB'yi medeniyetlerin uzlaştığı bir adres olarak gördüklerini kaydetti.