Erdoğan Obamadan ne isteyecek?
Abone olBaşbakan Erdoğan ABD'ye gitti. Çantasında kritik konularla birlikte okyanusun öte yakasına gitti.
ABD yolunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan
Erdoğan, Obama ile yapacakları görüşmede, İran'ın nükleer
faaliyetleri, Afganistan'a asker gönderilmesinin yanı sıra K. Irak
ve terör konularının da ele alınacağını anlattı.
PKK'nın ortak düşman ilan edildiği Bush görüşmesine atıfta bulunan
Erdoğan, Kandil ve Mahmur'un tasfiyesinin de 'Irak içinde veya
dışında' mutlaka halledileceğini söyledi.
ABD Devlet Başkanı Barack Obama ile görüşmek üzere Washington'a
giden Başbakan Erdoğan, uçakta gazetecilerle sohbet etti. İran'la
Batı arasındaki nükleer krizden Afganistan'daki uluslararası gücün
takviyesine kadar bir çok konunun Obama ile yapacakları görüşmede
ele alınacağını anlatan Erdoğan, 5 Kasım 2007'de Bush'la yaptıkları
görüşmede PKK'nın 'ortak düşman' ilan edildiğini hatırlattı.
Erdoğan, bunun bir milat olduğunu, bu miladın takipçisi
olacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları ve
gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şu şekilde:
NELER GÖRÜŞÜLECEK
“Öncelikle Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkileri sonra da
bölgesel ve uluslar arası sorunları görüşeceğiz. Ana başlıklar
bunlar olacak. İkili ilişkilerin siyasi, idari, ticari, askeri,
ekonomik boyutları var. Bunları değerlendirme fırsatımız olacak.
Ticari ilişkilerde küresel krizden sonra düşüş var. 36 milyar
dolarlara düştü. Bunu sıçratmayı düşünüyoruz. Özellikle Afganistan,
Irak. Buralardaki gelişmeler ele alınacak. Bu iki konu önem arz
ediyor.”
IRAK STRATEJİMİZİ GÜNCELLEYECEĞİZ
“Kasım 2007'de Bush'la yaptığımız toplantıda terör örgütü ABD, Irak
ve Türkiye'nin ortak düşmanıdır dedik. Bu milattı. Bu miladın
takipçisi olmalıyız. Devamı gerekiyor. Buradaki stratejinin gözden
geçirilip güncellenmesinde fayda var. Bunun içinde Kandil olduğu
gibi Mahmur da aynı şekilde yer alıyor. Giriş çıkış konularındaki
hassasiyetlerimiz yer alıyor. K. Irak yerel yönetimini takındığı
tavır… En son gerek dışişleri bakanımızın, ekonomiden sorumlu
devlet bakanımızın Irak ziyaretinde yapılan ikili görüşmeler var.
Bundan sonra kararlı açıklamaları oradaki yönetim yaptı. Bunu
görmezden gelemeyiz. Ama bu sürecin de takipçisi olacağız. Erbil'de
artık başkonsolosluğumuz var. Yerel yönetimle bu tür ilişkilerle
çalışmalara verdiğimiz önem ifade edildi. Gerek Mahmur gerek Kandil
konusunda yerel yönetimle Türkiye'nin koordine bir çalışma yapması
gerekiyor. K. Irak'ın içinde mi hallolur veya oradan başka yere mi
gönderilir nasıl olacaksa bir şekilde bu adımlar atılacak.” Erdoğan
gazetecilerin “Mahmur'un tasfiyesi” diyebilir miyiz şeklindeki
sorusuna ise “Evet diyebiliriz” cevabını verdi.
SİLBAŞTAN SÖZÜ DÖNÜŞLE İLGİLİYDİ
“Dönüşle ilgili hoşgörü zemini oluşturduk. Olaylara bulaşmamış
olanların silahını bırakmak suretiyle ülkemize dönüşlerine imkan
tanıyabiliriz dedik. Bu imkanı tanırken bazı duyumlar aldık. Dedik
ki bu tip şeyler olursa yanlış olur dedik, sil baştan yapmak
durumunda kalabiliriz dedik. Benim sil baştan yaparız ifadem
dönüşle ilgili. Yoksa bizim milli birlik kardeşlik projemizle
ilgili değil.”
DTP'NİN MECLİS'TEKİ AÇIKLAMALARI ÇİRKİN
“Parlamento çatısı altındaki parti çok çirkin açıklamalar yapıyor.
Terör örgütünü adeta legal yapıların karşısına çıkarmak istiyor. Bu
kendini terör örgütüyle özdeş hale getirmektir. Terörist başıyla
muhatap almak gibi laflar ediyor. Böyle bir şeyi hukuk sistemi
içinde muhatap almayı kullanmak demokratik sistem içinde olacak
şeyler değil.”
SİYASAL PARTİLERİN KAPATILMASINA KARŞIYIZ
Erdoğan DTP'nin kapatılma süreciyle ilgili bir soruya da şu cevabı
verdi : “Doğmamış çocuğa don biçemeyiz. Şu anda mahkemede. Salı
günü esastan görüşmeye başlayacaklar. Fakat bizim partilerin
kapatılmasına yönelik tavrımız bellidir. Ceza verilecekse gerçek
kişilere verilmesinden yanayız. Tüzel kişilerin, partilerin,
derneklerin kapatılmasını bir siyasi parti olarak doğru
bulmuyoruz.”
DTP'DEN UMUDUMUZ YOKTU
“Açılım sürecinde bütün partiler taşın altına ellerini koysun
istedik. Maalesef taşın altına MHP ve CHP elini koymadı.. DTP' den
bizim bu noktada umudumuz yoktu. İlk zamanlar varız filan dediler.
Kendi manevra alanlarını farklı şekilde dönüştürerek süreçte
olmayacaklarını söylediler. Bizim zaten yola çıkarken milletle
çıkmayı hedefledik. Millet arkamızda olduğu sürece problem
yok.”