Erdoğan o ittifaka sert çıktı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Paralel örgüt ile CHP ittifak halinde. Bu paralel örgüt MHP'yi de CHP'yi de parmağında oynatıyor" iddiasında bulundu.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu "Grup toplantısında çıkmış yine elinde bir şeyler sallayıp duruyor. Ey Genel Müdür Unutma senin genel başkanın Baykal’la ilgili o görüntü hazırlıklarını yapanlar şu anda sana o kağıtları verenlerdir bunu bilesin." sözleriyle eleştirdi.

Erdoğan, internet düzenlemesine yönelik eleştirilere de böyle cevap verdi:

"Bu yasayla insanların özel bilgileri asla fişlenmiyor. Tam tersine bu yasa interneti daha güvenli hale getiriyor. Hatta daha özgür hale getiriyor."

Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptırdığı 20 kavşak ve yolun açılış töreninde konuştu. Kartal meydanında düzenlenen törende konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkar sözler şöyle oldu:

"İstanbul'un 15 ilçesinde ulaşım altyapısını sizlerle buluşturuyoruz. 2004'ten bugüne kadar açtığımız kavşak ve yol sayısı 286'ya ulaşıyor. Sadece yol ve kavşak düzenlemelerin toplam bedeli 5 katrilyon lira.

BUNLARIN HAYALLERİNİN ULAŞAMAYACAĞI YERE BİZİM METRO HATLARIMIZ ULAŞIYOR

2004 yılında İstanbul trafiğinde 2 milyon araç vardı. Ortalama yolculuk süresi 53 dakikaydı. Şu anda İstanbul'da 3 milyondan fazla araç var, buna rağmen ortalama yolculuk süresi 48 dakikaya düştü. Artan nüfusa, artan araç sayısına rağmen, belediye başkanı olduğum zamanda 1994, o zaman İstanbul'un nüfusu 7,5-8 milyon fakat şu anda 15 milyona ulaşmış vaziyette. Böyle bir İstanbul'dayız.

Biz geldik süratle demirağlarla Türkiye'yi biz örüyoruz. Artık 280 km hız yapan trenleri Türkiye ile biz tanıştırdık. Çok yakında İstanbul Ankara hızlı tren hattı bitiyor. Biz size sevdalıyız, bizim size aşkımız var.

Bunların hayallerinin ulaşamayacağı yere bizim metro hatlarımız ulaşıyor. Hava kirliliği noktasında 94-98 arasında ciddi adımlar attık.

SUSUZLUK, HAVA KİRLİLİĞİ, ÇÖP DAĞLARI

İstanbulluya hakarettir. Eski günlere dönmek. İski yolsuzluğu vardı. Mahkum oldu içeri girdi, başta CHP yönetimi vardı. İstanbul'u aldılar duman ettiler.

Gazeteler CHP zamanında maske dağıtıyordu hava kirliliğinden etkilenmeyelim diye. CHP demek susuzluk demek.

TIKAMAK İÇİN KAMPANYA YAPARLAR

Sakarya'dan Istranca'dan dağları deldik İstanbul'a su getirdik. 11 metre çapından borularla Asya yakasından avrupa yakasına su geliyor. Allahtan bunlar deniz altında da görmüyorlar. Onu tıkamak için de kampanya yapar bunlar.

Marmaray'ı görseler onu da durdurmak isterler. Bunlar yapmaya değil hep yıkmaya geliyorlar. Akşam başka sabah başka konuşurlar. Çöp dağları çöp. 94 öncesini hatırlayanlara ithaf ediyorum. Çöp dağlarını 1 yılda kaldırdık. Kemerburgaz'daki vahşi depolama yok. Modern depolamaya geçtik. 

Bunların ne proje, ne dert ne de sorunlara çözüm diye derdi yok. Çünkü biz dertliyiz. Önce teşhis sonra çözüm diyerek yolumuza devam ediyoruz. İstanbul'u CHP'den 2.5 milyar dolar borçla devraldık. Biz yolsuzluk yapılmasına izin vermeyiz. yolsuzluk yapana asla ve asla müsamaha göstermeyiz. 

Yolsuzluk klasörünün önünde resim çektiriyor malum CHP'nin genel müdürü. Bu adam kalkıyor onu büyükşehir adayı yapıyor. Bunlar mı yolsuzluğu sorgulayacak.

KAYSERİ SUCUĞA DOYDU

O eline tutuşturulan kağıt parçalarıyla yolsuzluk iddiasında bulunuyor. Kayseri’de yolsuzluk dedi, Kayseri sucuğa doydu kazandığı davalar sayesinde. Ben de kazandım, Uygun zamanda fakir fukaraya bir şeyler yapacağız.

SSK'nin genel müdürü olduğu zaman biz hastanelerde kuyrukta değil miydik? Doktor reçete veriyor iniyor SSK hastanesinin eczanesine . İlaçların yarıdan fazlası yok.

ELİNE NE VERİRLERSE ONU SALLIYOR

Bir bakanımızla ilgili üniversite sınavında yolsuzluk yaptığı iddiasında bulundular. Belgeler sahte çıktı. Eline ne verirlerse bu Genel Müdür onu sallıyor. Grup toplantısında çıkmış yine elinde bir şeyler sallayıp duruyor. Ey Genel Müdür Unutma senin genel başkanın Baykal’la ilgili o görüntü hazırlıklarını yapanlar şu anda sana o kağıtları verenlerdir bunu bilesin. Önce siz aynaya bakın.

PARALEL ÖRGÜTLE CHP İTTİFAK HALİNDE

Paralel örgütle CHP ittifak halinde. O sayede partiye genel başkan oldu. Yağmur gibi CD’ler geliyordu. Manevi, ahlaki değerlerimize ters olduğu yayınları durdurduk. Bahçeli’nin yanındaki vekillere ait de aynı görüntüler yayınlandı. Biz hemen onları da durdurduk. Ama bunlara iyilik olmadı. Şimdi bakıyorum ellerinde bazı CD’lerle dolaşıyorlar. Neyle dolaşırsanız dolaşın bir netice alamazsınız. 

PARALEL ÖRGÜT İFTİRALARINI ONUN ÜZERİNDEN ATIYOR

Önce siz aynaya bakın aynaya. Bu paralel örgüt sizi parmağında oynatıyor. Paralel örgüt iftiralarını genel müdürün eline veriyorlar. 2010’daki kasetteki komplo sıradan bir olay değildi. Paralel örgüt CHP'yi parmağında oynatıyor. CHP’yi de MHP’yi de parmağında oynatıyor. Paralel örgüt iftiralarını CHP Genel Müdürü’nün eline veriyor. Paralel örgüt iftiralarını, çamurlarını onun üzerinden atıyorlar. 

Şimdi internetle ilgili çalışma yapıyoruz. Bazı çevreler nedense düşünce özgürlüğünü engellemekmiş. Böyle bir şey yok. İnternet kalkmıyor, kontrol altına alınıyor. Yani bu ahlaksızlıklar, bu yolsuzluklar devam mı etsin? Bu ülkede insanları itibarsızlaştırma hareketleri devam mı etsin?

3. köprüyü yapacak müteahhitler hakkında 42 milyar dolara mal olacak havaalanı yapacak olanlara dinlemeler üzerinden vuruyorlar. Bu tür davalar açıldığında piyasaladaki itibarları ne olur? Ülkeye ihanet değil de nedir diye soruyorum sizlere.

SEN DAHA GÖREV ALANINI BİLMİYORSUN

CHP'nin genel müdürü o firmalardan bir tanesinin patronunu parlamentoda eleştiriyor. Bu zat oraya atamayla gelmedi seçimle geldi. Bu kuruluşa oranın üyeleri seçti. Oradan ayrılması talebi senin hakkın değildir. Bu kişi seçilerek geldi. Sen daha görev alanını bilmiyorsun, önce görev alanını öğren. Bu insanlar milyarlarca dolar yatırıma imza koyan firmalar.

Yanlış yaklaşımların karşısında biz bu ülkede taş üstüne taş koyan yatırımcıların arkasındayız yanında duracağız.

CHP'nin başındaki bu zat CHP'yi eritiyor. SSK'yı nasıl batırdıysa, Rahşan affı çıkmasaydı kimbilir neredeydi?

İNTERNET YASASI

İnternet olayında bir suç olduğunda kişi mahkemeye başvuruyor. 5 gün içinde yayın kaldırılıyor. Ama bu 5 gün içinde o görüntüler dünyaya yayılıyor.  Engellemek mümkü değil. Biz ne yapıyoruz. TİB'i devreye sokuyoruz.

TİB inceliyor ve erişimi geçici olarak, mahkeme kararına kadar engelliyor. Mahkeme kararı olumlu bulursa erişim engeli devam ediyor, olumlu bulmazsa erişim engeli kalkıyor. Yapılan bu. Bunu sansür olarak algılamak insafsızlıktır.

GİDİN AB ÜLKELERİNE BAKIN

Bu yasayla internete asla sansür gelmiyor. Bu yasayla insanların özel bilgileri asla fişlenmiyor. Tam tersine bu yasa interneti daha güvenli hale getiriyor. Hatta daha özgür hale getiriyor. Gidin Avrupa ülkelerine, ABD'ye bakın.

ŞANTAJA KASETE SON

Türkiye'yi kasetler yoluyla, kayıtlar yoluyla hukuk ihlallerinin yapıldığı bir ülke olmaktan çıkarıyoruz ve çıkaracağız. Şantaja, komploya, özellikle de kasetler yoluyla siyasete müdahaleye son verecek, sandığın, milli iradeninin gücünü daha da arttıracağız.

ÖZEL YAŞAMI İHLAL ETMEK ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR

Özgürlükleri sonuna kadar savunduk ve savunuyoruz. Ama kişilik haklarına müdahale, özel hayatın gizliliğini ihlal, özgürlük değildir. Meseleyi anlamadan, ne olduğunu bilmeden, öğrenmeden, 'sansür' diyerek, 'yasak' diyerek insanları sokağa çıkarmak isteyenler, farklı niyetlerin, farklı gayelerin peşindedir

Şantaj ve komplo çetesini ortadan kaldırarak inşallah Türkiye'de demokrasinin ve  özgürlüklerin önünü açacağız.

Özel hayatın korunması, kişilik haklarının korunması için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız. Hukuksuz dinleme yapanlardan bunların hesabını soracağız. Bunları örgütsel hesaplar için kullananlardan hesap soracağız.

39'DA 39 HEDEFİ

Şurada 50 gün. Sizlerden gayret istiyorum. Hanımlar kapı kapı dolaşacağız. Gençler kapı kapı dolaşacağız. 30 Mart akşamı Kartal İstanbul'umuzla buluşacak. İnşallah 39'da 39 hedefiyle yürüyeceğiz. Bu aşk işidir ben bu aşkı sizde görüyorum.

İftira atanlar kendi iftiralarında boğulacak. 30 Mart çok çok önemli. Bütün yapılanları anlatacaksınız. Biz hizmetleri anlatmak için geliyoruz. Birileri iftiraları anlatmak için geliyor. Farkımız bu."