Erdoğan o ismi yanına koruma olarak aldı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz şehidinin ikizini yanına koruma olarak aldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin 1. yılında, o gece gazi olanlar da "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "demokrasi nöbeti" tutuyor.

Hain darbe girişimi sırasında cuntacıların uçaktan attığı bombayla yaralanan gazi Şenol Gençer ile şehit olan Erkan Yiğit ve gazi olan ikizi Volkan Yiğit'in ağabeyleri Hakan Yiğit, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

HAİNLER BİZİ BURADA BULDU

"Hainler bizi burada buldu. F-16'nın attığı bombayla ben yaralandım, kardeşim Özgür Gençer de şehit oldu." diyen Gençer, 2 çocuk babası kardeşinin 31 yaşında şehit düştüğünü söyledi.

15 Temmuz gecesi iman gücüyle hainleri yendiklerini, 1 yıl sonra kardeşini şehit verdiği yere geldiğini ifade eden Gençer, şunları söyledi:

HAİNLER ÜZERİMİZE BOMBA BIRAKTI

"O anı yaşıyoruz, yaşadık. Beraberdik, yan yanaydık. Sabah 4'e kadar uçakların, helikopterlerin tacizlerine maruz kaldık. Sabah 4 sularında kardeşim Özgür Gençer, 'Jandarma komutanlığında çatışmalar var geçelim abi.' dedi. Biz buraya desteğe geldik. Sabah 6.15 sularında üniformalı hainler ileride köprünün üzerine bomba bıraktı. Biz bu tarafa yönelince, burada arabanın üzerine bırakıyorlar bombayı. Ben orta refüje düştüm, kardeşim yolun ortasına düşüyor, ileriye. Benim bilincim yerindeydi. Şarapnel parçalarının küçükleri denk gelmişti. Şu anda sol bacağımda taşıyorum birini.

YARALISINIZ YATIN DEDİLER

Kalktım, kardeşimi aradım. O anı şu an da yaşıyorum. Kardeşim kalkamamıştı. Yanına gittiğimde bağırsaklarının çıktığını gördüm. Hainlerin attığı bombadan şarapnel parçalarının büyükleri denk gelmişti. Gömleğini tampon yaptım, 'ambulans, ambulans' diye bağırmaya başladım. FETÖ'cü hainler ambulansların da buraya geçişine izin vermiyordu. Sivil araç gelerek 3-4 yaralıyı aldı, Atatürk Hastanesine götürdü. 'Bizlerin aciliyeti yok, kardeşim acil, ağzından kan geliyor, onunla ilgilenin' dedim. 'Sizler de yaralısınız, yatın' dediler. Bizleri yoğun bakıma aldılar. Kardeşimi orada son görüşüm oldu."

AMAÇLARINA ULAŞAMADILAR

Gençer, taburcu olduktan sonra kardeşinin şehadet haberini öğrendiğini belirterek, "Türk milleti, dosta düşmana vatanın, milletin bekasına ne kadar sahip çıktığını göstermiş oldu. Çok şükür, hainler amaçlarına ulaşamadı, inşallah ulaşamayacaklar da, vatan sağ olsun." diye konuştu.

ERDOĞAN GÖZYAŞLARIYLA DİNLEMİŞTİ

Gençer, Külliye'de, elinde şehit kardeşi Özgür Gençer'in fotoğrafının yer aldığı pankartla nöbet tutuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuk olduğu TRT ekranlarında 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ayırdığı ikiz kardeşlerin hikayesi karşısında gözyaşlarına hakim olamamıştı...

"CUMHURBAŞKANIMIZ YANINA KORUMA OLARAK ALDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz şehidinin ikizini yanına koruma olarak aldı. Hainlerin uçaktan attığı bombayla şehit olan Erkan Yiğit ile gazi olan ikizi Volkan Yiğit'in ağabeyleri Hakan Yiğit de 15 Temmuz'da Külliye önünde demokrasi nöbetine katıldı.

Yiğit, kardeşinin şehit olduğu yerde yaşadıklarını anlattı. Darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçtiğini, bombanın düştüğü ve kardeşinin canını verdiği noktada arkadaşlarıyla nöbet tuttuklarını belirten Yiğit, "Elhamdülillah bugün şunu gördük. Milletimiz 15 Temmuz'u unutmadı, unutulmasına da asla müsaade etmeyecek. Unutursak başımıza bundan sonra çok şeyler geleceğine inanıyoruz. Bunu unutmamak için yemin ettik, geri dönmeyeceğiz." dedi.

Yiğit, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine ailece Külliye'ye nasıl geldiklerini ise şöyle anlattı:

"Şehit Erkan Yiğit ve Gazi Volkan Yiğit, esnaftık, kendi halimizde vatandaşlardık. Buraya gelmemiz, burada sabaha kadar gösterilen direnç... Yağan mermilerin altında, tankların karşısında dik durduk. Sabah uçaklardan atılan ikinci bomba tam burada aracın üzerine geliyor. Burada durdukları için direkt duvara savuruyor, parçalıyor. Rahmetli, şehadet şerbetini burada içiyor. Volkan Yiğit de aynı noktada yaralanıyor. Cumhurbaşkanımız ikizin tekine sahip çıktı, yanına koruma olarak aldı."