Erdoğan o filmi bu yüzden göstermemiş
Abone olBaşbakan Erdoğan ile sanatçıların buluştuğu Gezi Parkı görüşmesinin ayrıntılarını, gazeteci Can Dündar yazdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sanatçıların isteği üzerine polise yönelik şiddete ilişkin Emniyet’e hazırlattığı, 17 dakikalık filmi kamuoyuna göstermekten vazgeçti.
HEPİNİZ ÜSTÜME GELİYORSUNUZ
Taksim Dayanışması'ndan gelenleri kabul eden Erdoğan, “Hepiniz üstüme geliyorsunuz. Sabahın 3’ü olmuş. 15 saattir buradayım. El insaf” diyerek toplantıyı noktalamış.
MESAJ ALINMIŞTIR
Gezi Parkı eylemlerinde Başbakan Erdoğan'ın üslubu yumuşuyor. Dün partisinin genişletilmiş il başkanlarıyla yaptığı toplantıda bunun işaretini, "Gençler, bakın artık burada duracağınız kadar durdunuz, mesajlarınızı verdiniz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı'ysa bununla ilgili o mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır." sözleriyle vermişti.
YOL HARİTASI Çeşitli kesimlerle görüşen Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı için yol haritasını oluşturdu. Öneriler bugün Sabah'ın manşetinde yer aldı. İşte o dört madde: 1- Yargı kararlarına sonuna kadar saygı duyulacak. Projenin iptali konusunda kesin karar yargıdan gelirse, Gezi park olarak kalacak. 2- Demokrasi'ye güvenilecek ve eğer Taksim'de projenin yapılabileceği yönde bir karar yargıdan çıkarsa bu kez halka gidilecek ve halkoylaması ile Gezi'ye Topçu Kışlası'nın yapılıp yapılmaması halk tarafından belirlenecek. 3- Olayların büyümesinde en büyük faktör olarak gösterilen polis şiddeti ve orantısız güç konularında devlet soruşturmaları titiz ve şeffaf bir şekilde yürütecek 4- Diyaloğun devam etmesi, provokasyonun önlenmesi ve Türkiye'nin itibarı için Gezi Parkı'ndaki işgalin bitirilmesi ve görüşmelerde mutabık kalınan maddelerin takipçisi olunması teklifi Gezi direnişçilerine anlatılacak. |
Önceki gün önce sanatcılarla sonra Taksim Dayanışması üyeleriyle yaptığı ve sabaha kadar süren toplantılar Erdoğan'ın kararıdan etkili olduğu anlaşılıyor. Milliyet yazarı Can Dündar, 4 saatin öyküsünü yazdı. İşte o yazının ilgili bölümü:
KIZ EVİ NAZ EVİ
Görüşmeye 3 bakanıyla ve danışmanlarıyla gelen Başbakan, günlerdir süren görüşmeler maratonundan yorgun düşmüştü. Gergindi.
Heyetteki bir bakanın deyimiyle, “10 yıldır hiçbir önemli konuda bu kadar uzun toplantılar yapmamıştı”.
Sanatçılardan biri gerilimi düşürmek için, “Hayırlı bir iş için geldik. İyi bir netice alıp çıkmayı umuyoruz” diye lafa girdi.
Başbakan’ın hiç o havada olmadığı, cevabından anlaşıldı:
“Kız evi, naz evidir.”
HAKLISINIZ BAŞBAKANIM
Aslında bu sanatçılar grubunun daha öncekilerden farkı ve asıl başarısı, görüşmeye direnişçi temsilcilerini de katması oldu.
Başbakan ilk kez konunun gerçek muhataplarıyla buluştu.
Ve “Haklısınız Başbakanım” dışında sözler duydu.
Sanatçılar doluydu:
Görüşme öncesi İstanbul Belediye Başkanı’nı ve Vali’yi, sonra da Gezi Parkı’nı ziyaret etmişlerdi. Taksim’in, Başbakan’ın sandığı gibi bir “terör yuvası” değil, coşkulu bir festival alanı olduğunu biliyorlardı.
Başbakan’ın Topçu Kışlası inadından vazgeçmesini, eyleme destek veren sanatçıları hedef göstermemesini, kutuplaştırıcı söylemine son vermesini, Park’a polis müdahalesini aklına bile getirmemesini istiyorlardı.
O kadar da değil;
Başbakan’la samimi ilişkisi olan bir sanatçı, özel hayata dair düzenlemeler koymasını eleştirdi ve dedi ki:
“Bir zamanlar ‘Gidip türbanlarını evlerinde taksınlar’ diyenlerle uğraşıyorduk. Şimdi siz, Gidip içkilerini evlerinde içsinler’ diyorsunuz.”
KOMPLO VAR
Ama Başbakan tepkiliydi.
Bir konuda eylemci gençlerle aynı fikirdeydi:
“Bu, ağaç olayı değil; bu, Erdoğan’ı yok etme olayı...”
Kendisine yönelik bir uluslararası komplo olduğuna, dış güçlerin kendisini yok etmek üzere harekete geçtiğine, “Gezi olaylarının da bunun bir parçası olduğuna” inanıyordu.
Bir bakanın deyimiyle “Başbakan yok edilmek isteniyor, sanatçılar sessiz kalıyor“du.
Erdoğan, Gezi’deki çevrecilerin iyi niyetine inansa da, “Cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir“ diyordu.
KARŞI ŞİDDET ÖRNEKLERİ
“Keşke polis şiddetinden dolayı özür dileseydiniz” ricasını, “Bunlar konutumun önünden geçerken hep bir ağızdan ölen anneme küfür edip duvarlara yazdılar. Oysa benim mitinglerimde kimse için böyle bir terbiyesizlik yapmaz, yapamaz“ diye cevaplarken “karşı şiddet“ten örnekler verdi.
Çarşı grubunun içinde “illegal, aşırı uçlar” olduğunu anlattı.
Hafta sonu yapacağı mitinglerin iptalini isteyenlere, “Asla. Kampanyamı başlatıyorum. Ama gezi eylemi biterse orada bu konuyu açmam” dedi.
"YALAN MI SÖYLÜYORUM"
Ardından polise yönelik şiddete ilişkin Emniyet’e hazırlattığı, 17 dakikalık bir filmi izletti. Ağır şiddet görüntüleri içeren film izlenirken, “Bu şiddeti görmezden geldiniz“ diye sanatçılara serzenişte bulundu.
Sanatçılardan biri, gerilimi tırmandırmamak, kutuplaşmayı artırmamak için bu ve benzeri filmleri kamuoyuna göstermemesini rica etti.
SON TARTIŞMA
Başbakan‘ın önerileri hazırdı:
Yargı kararını beklemek, olmazsa halkoyuna gitmek...
Bundan ötesine yoktu.
Sona doğru Taksim Dayanışma’dan gelenlerden birinin “Bu iş, sosyolojik bir hal aldı“ demesi üzerine hepten gerildi.
Ayağa kalkıp, “Hepiniz üstüme geliyorsunuz. Sabahın 3’ü olmuş. 15 saattir buradayım. El insaf“ diyerek gergin toplantıyı noktaladı.
FİLM İPTAL
Bunca gerilimin üstüne, ertesi gün Başbakanlıktan bir haber geldi:
Başbakan, sanatçıların ricasını kabul etmişti. Polise yönelik şiddete dair film, basına dağıtmayacaktı.