Erdoğan o belgeyi bastıran kişiyi açıkladı

Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs darbesi sonrası hükümet erkanının 12 uçak dolusu para ve altını kaçırmak isterken yakalandığını yazan bildiriyi, o dönemde gazeteci olan Büyükerşen'in bastırıp dağıttığını açıkladı.

Erdoğan, o bildirinin içinde yer aldığı Büyükerşen'in yazdığı kitabı kürsüden gösterdi.

Cemaatin dini değil siyasi örgüt olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Hizmet deyince, Pensilvanya'yla karıştırmayın. Bu hak için verilen hizmeti söylüyorum. Halk için verilen hizmeti söylüyorum, bunları aman karıştırmayın" dedi.

Başbakan Recep Erdoğan, Eskişehir'de Odun Pazarı meydanında partisinin düzenlediği mitingte halka hitap etti.

Erdoğan'ın konuşması sık sık "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları eşliğinde kesildi. Başbakan Erdoğan'ın Hedefinde CHP, MHP ve paralel yapı vardı. İşte konuşmadan öne çıkan satır başları:

ŞİMDİ BİRİLERİ MONTAJ DİYECEK

"Şimdi birileri montaj diyecek. Şu muhteşem tabloya bakacaklar ve photoshop diyecekler. Burada montaj var mı? Bir kısım medya burada photoshop var mı? Taşıma su ile değirmen döner mi Eskişehir?

Siz de deyinki nazar etme ne olur çalış senin de olur. Bunlara bunu demek lazım. Bu CHP'nin ve MHP'nin gelen başkanları acaba buraya kaç kez geldiler? Belediyesi CHP olan genel başkan kaç kez geldi?

AMAN KARIŞTIMAYIN

Yapacakları açılış olursa gelecekler? Şimdi ben Eskişehir'e sesleniyorum. Oyunuzu hizmete mi vereceksiniz? Karıştırmayın, o örgüt. Hizmet deyince, Pensilvanya'yla karıştırmayın. Bu hak için verilen hizmeti söylüyorum. Halk için verilen hizmeti söylüyorum, bunları aman karıştırmayın.

ESER SİYASETİ ÜRETİYORUZ

Biz eser siyaseti üretiyoruz. . CHP'nin buradaki genel başkanı, artık yorulmuş bitmiş. Yaşı 70'i aşmış bundan sonra ne yapacak bu adam böyle? Demokrasiyle alakası yok birazdan belgelerle konuşacağım.

Ey malum medya montajı en iyi siz bilirsiniz. Montajı siz bilirsiniz ey paralel yapı.  Bizde montaj yok. Aziz millet kendisine hizmet edeni her zaman bağrına bastı, her zaman coşkuyla karşıladı.

Merhum Menderes ilk demokrasi mitingini Eskişehir'de yaptı. Son mitingini de burada yaptı. Valilik binasından halka seslenecekti ses sistemini bozdular. O gece Eskişehir'de kaldı, sabah Kütahya'ya giderken derdest edildi. Oradan da idama yürüdü.

ÇAKMA KEMAL

Şimdi bunlar çakma Kemal başta olmak üzere hep el ele verdiler. Attıkları iftiralar yenilir yutulur gibi değil. Ne diyor burada "Başbakanı dinleyen hangi derin devlet" diyor. Peki bugün ne diyor? Senin beraber yürüdüğün paralel yapı bay Kılıçdaroğlu. Dün her türlü hakareti yapıyordum şimdi seviyorsun.

KILIÇDAROĞLU'NA KARAKTERSİZ SUÇLAMASI

Burada da "başbakanın dinlenmesi çok vahim" diyor. O dinlemeleri hangi yüzle şu anda çıkıp mecliste anayasa suçu işliyorsun ve meydanlarda nasıl dinletirsin ya. 

Bak Kılıçdaroğlu sen merhum anneciğimi ağzına dolayacak kalitede değilsin. Senin karakterinin cibilliyetinin ne denli bozuk olduğunu zaten bu ifadeler ortaya koyuyor. 

Ve sen evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde evlatlarıma da haramdan bahsedecek kalitede evsafda da değilsin.

Sen Rahşan affıyla kurtuldun. Sen montajların kasetlerin getirdiği genel müdürsün. O kasetlerle önceki genel başkanının görüntülerle ortaya çıkarılmış videolalar oradasın. 30 mart seçimlerinde CHP mi diyeceksiniz yoksa demorasiyi mi oylayacaksınız onun belgelerin açıklıyorum.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN BASTIRDI

(1960 tarihli askeri yönetimin yayınladığı belgeyi okuyor) 12 uçak dolusu altın dolu para ve altın mücevherat ile kaçarken yakalanmıştır diyor. 

Bu iftira dolusu belgeleri Eskişehir'de dağıttılar. CHP genel başkanı bu belge sahte dedi. Bu bildiriyi kimin bastığını açıklayacağım.

İnkar ettikleri bildiriyi şu anda CHP'nin Eskişehir belediye başkanı olan zat  kendi matbaasında bastırdı. Bunların birbirlerinden haberi yok.  Eskişehir'in CHP'li belediye başkanı, 27 Mayıs ihtilalinde burada gazeteciydi. Şimdiki belediye başkanını, 27 Mayıs sabahı askerler evinden aldılar, sevinçle kucaklaştılar. Bu iftira dolu belgeyi kendisi çoğalttı ve arkadaşları dağıttı.

Zamanı durduran saat diye bir eseri var, reklamı olacak ama. Aman ha sakın almayın, bir de para kazandırmayalım. Dağıtılan bu tebliğ işte kendi kitabının içeresinde de var. Şimdi bu demokrasi düşmanlarına kalkacağız bu ihtilal yanlısı kişilere biz kalkıp da Eskişehir'de oy mu vereceğiz? Bu can tende kaldıkça son ana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

DİNİ CEMAAT DEĞİL SİYASİ ÖRGÜT

Ben diyor hayatımda bir kere oy kullandım. Cebrail gelse parti kursa ben cebrail'e bile oy vermen diyor. Şu hale bak. bunlara gönül vermiş temiz insanlar var. Kendinizi chek edin. Yarabbi bu nasıl bir din anlayışıdır.

İNLERİNDEN ÇIKARACAĞIZ

Ben dini cemaat olarak görmüyorum. Ben tam aksine siyasi örgüt diyorum. Bunlar pensvilvan'dan ülkenin huzurunu tehdit etmek üzere çalışıyorlar.İnlerinden çıkaracağız, bir ileri iki geri ama çıkaracığız. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye'nin yürüyüşünü durduramayacaklar. Onlar iftira üretir, yalan montaj üretecek biz ise laf değil icraat üreteceğiz.

KIZARACAK YÜZÜ YOK ZATEN

Yarın CHP Genel Başkanı çıkacak, utanmadan, sıkılmadan Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacak. Benim merhum anneme, anneciğime dil uzatacak, ondan sonra da çıkacak utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, kızaracak yüzü yok zaten o ayrı mesele Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacak, yazıklar olsun.

Biz de kaide var. Edep yahu. Edep bir tac imiş nuru hüdadan giy o tacı emin ol her beladan. İlim meclisine kıldım talep ilim geride kaldı illa edep illa edep. CHP Genel Başkanı'nın bir bayrak yarası var, bir kuyruk acısı var. Hakkari’de birileriyle anlaştı. Bir tane bile Türk bayrağı açmadı. 

NE NE İŞ YAPARSIN?

Buranın büyükşehir belediyesi sen ne iş yaparsın? Porsuk çayı çamur akıyor. Ana arterlerde senin çalışman yok mu? Bunun bir şey yaptığı yok. Ana arterler çöpten geçilmiyor, sokak araları ilçe belediyeleridir. Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş. Büyük medeniyet yolunda üç başlığımız var: insan, demokrasi, şehir. Bu üç başlığı gerçekleştireceğiz.

Bir kardeşiniz bana mektup verdi. Lenf kanserine yakalanmış. Uzun tedavi sürecinden geçti. arkadaşınıza dedim ki iyi şey yap sorgula. Bu kardeşimiz bu mektubunda özetle şunları söylüyor.

ADIYAMANLI NİYAZİ DOĞAN'IN MEKTUBUNU OKUDU

10 yıl önce lenf kardeşine yakalandım. Uzun süre kemoterapi gördüm. Hastalık kontrol altına alındı. Doktorlar hastalık tekrar nüksetmesin diye ilik nakli olmamı önerdiler. Ama ilaçlar çok pahalı. İlaçlar 250 bin avro gibi çok yüksek bir rakam tuttu. Hatta 1800 avro da kargo bedeliyle ilaçlarıma kavuşacaktım diyor. Durumu yetkili kurumlara ilettim, ilgilendiler, çok kısa sürede kuruş ödemeden ilaçlarım elime geldi. Nakil esnasında gerek doktorların, hemşirelerin çok yüksek hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Mektup şu şekilde bitiyor. Sayın başbakanım, benim size ve devletime maliyetim 1 milyon lira. Hakkınızı helal edin. Benim helal edecek bir hakkım yok. Ben sizin emanetinizi yerli yerinde kullanmak durumundayım. Niyazi Doğan, Kuştepe Köyü, Merkez Adıyaman.

KIRIM'A SAHİP ÇIKTIK

Eskişehir Kırım Tatarı kardeşlerimin yoğun olarak yaşadığı bir şehir. Kırım’daki gelişmeleri yakından takip ettiğinizi de biliyoruz. Sayın Putin’le telefonda görüştüm. Oradaki tüm soydaşlarımızın hukuk içerisinde onlara herhangi sıkıntı verilmeden haklarının korunması için kendilerinden özellikle istedim. Kırım Türklerini orada unutmadık, bundan sonra unutmayacağız. Oradaki tarihi eserleri biz restore ettik, MHP'nin böyle bir derdi var mı yok hayatlarında olmadı.

Paralel yapının gazeteleri dediler ki tablet bilgisayarlar evde kaldı. Soruyorum siz şahit oldunuz mu? Bunlarda takiye var bunlarda yalan var, fitne var fesat var.

DERDİNİZ NE?

Sizin imamınız başörtüsü furuattandır diyor. sen utanmışor musun senin peşinden koşturduğun imam başörtüsüne furuattır diyor. Kızlarımız üniversiteye gidebiliyor mu? Kuran, siyer-i nebi seçmeli ders olmadı mı? Ne istiyorsunuz ya derdiniz ne ya?

Şu anda başı açık başı kapalı kardeşlerim el ele üniversitede okuyabiliyor mu? İşte daşanışma bu kardeşlik bu.

YAŞASIN ZALİMLER İÇİN CEHENNEM

Said Nursi ne diyor. Zalimler için yaşasın cehennem diyor. Nerede hangi zalimler varsa onlar için yaşasın cehennem diyoruz. Mazlumların yanında olacağız, fakir fukuranın garip gurebanın yanında olacağız. 

ESKİŞEHİR'E YENİ MEYDAN

Eskişehir'in bir stada ihtiyacı var. Modern stadın temeli atıldı. Fakat meydan yok. Stat bittiği zaman şu andaki stadın yerini 50 bin kilometrekarelik eskişehir meydanı haline getireceğiz. Neden bunlar yapamadı? Bu iş sevda işidir.

İlk milli hızlı treni bu şehirde üretmek üzere kolları sıvadık. Artık projeler çizildi. 2017'de milli hızlı trenini Eskişehir'de üreteceğiz. En modern lojistik merkezini Hasanbeye kurduk. 33 bin seyirci kapasiteli stadı bitirmiş olacağız.

Dev bir sağlık kampusu kazandıryoruz. Toplam 1060 yatak kapsiteli şehir hastanesi 4 farklı hastaneden oluşuyor. 30 ayda bitireceğiz.