Erdoğan ne indirim ne de zam istiyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık AB Zirvesi sürecinde Kopenhag kriterleri dışındaki şartların kabul edilemeyeceğini belirtirken, "Biz ne tenzilat, ne zam istiyoruz. Sadece anlaştığımız fiyattan ödeyelim" dedi. Ayıyla, günüyle bize verilmeli "Tartışmasız, koşulsuz bir üyelik hedefimizdir. Bunu gölgeleyecek, sulandıracak bir ifadeye tahammülümüz yok. Bu müzakere süreci bize verilirken, ikinci bir karara ihtiyaç duyulmaksızın, bize müzakere süreci verilmelidir. Bu müzakere süreci de sene olmamalıdır, ayıyla, günüyle bu bize verilmelidir. Daimi korumacılıkla, adeta sınırsız olarak bu işi koruma altına almak olacak iş değil. Belki geçici olarak, belli zamanlamalar burada konulabilir. Ama daimi dediğiniz zaman, bu iş olmaz. İşkence bize işkence Bugünlerde işkence konusu gündeme getiriliyor. (Hollanda Başbakanı Balkanende'yle görüşmesini kastederek) Bu konulara da değinme imkanımız oldu. `Bakın biz bunları duyduğumuz zaman asıl biz işkence çekiyoruz.' Çünkü, Türkiye sistematik işkenceyi bitirmiştir. Anlaştığımız fiyatı ödeyelim Kopenhag siyasi kriterlerinin içinde olmayan şartların Türkiye'nin önüne getirilmemesi gerekir. Öyle şeyler önümüze gelir ki bu gelenler özünü bozmaz. Ama özü bozuyorsa ona `evet' dememiz mümkün değil. Biz onlardan ne zam, ne tenzilat istiyoruz. Üzerinde anlaştığımız fiyatı ödeyelim. Kıyamet değil 17 Aralık, bizim için kıyamet değildir. Eğer AB ülkeleri, Türkiye'yi kendi aralarında görmek istemiyorlarsa, bizim ille, zorla, ne olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun, böyle bir şeyimiz yok. Kopenhag siyasi kriterlerini Ankara kriterleri yaparız, yolumuza devam ederiz. Dost acı söyler, Edelman'la ilgisi yok Erdoğan, "ABD Büyükelçisi Eric Edelman'a randevu verilmemesi iddiaların basına yansımasından önce randevu planı yapıldı. Konu iletişim noksanlığından kaynaklandı. Yoksa Edelman'ın şahsıyla da alakası yoktur, yapılan o yemekli toplantıyla da alakası yok" dedi. Erdoğan, "Irak'ta vatanını savunma inancı içinde olan insanlar direnişçiler diye nitelendirdiğimiz insanlardır. Yani biz, teröristle direneni aynı kefeye koyabilir miyiz? Savunmasız çocukların, yukarıdan yağdırılan bombalarla öldürülmesini tasvip edebilir miyiz? Aynı şeyin kendi ülkelerinde olduğunu düşünsünler. ABD ile Türkiye arasında gerginlik söz konusu değil. Biz bunları ABD'ye dost acı söyler, ama gerçeği söyler anlayışıyla söylüyoruz" diye konuştu.