Erdoğan Mumcudan tazminat kazandı
Abone olErdoğan'ın ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' iddiasıyla açılan davada tazminat ödemeye mahkum oldu.
ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' iddiasıyla
açılan davada, 10 bin YTL manevi tazminat ödemeye mahkum oldu.
Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın bugünkü duruşmasına,
Erdoğan'ın avukatı Muammer Cemaloğlu ile Mumcu'nun avukatı Erden Er
katıldı.
Avukat Cemaloğlu, önceki iddialarını tekrarlayarak, davanın kabul
edilmesini talep etti. Avukat Er ise davanın reddedilmesini
istedi.
Yargıç Ahmet Pınar, davayı kısmen kabul ederek, Mumcu'nun,
Erdoğan'a, yasal faiziyle birlikte 10 bin YTL manevi tazminat
ödemesine karar verdi.
DAVA KONUSU
Erdoğan'ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından
açılan davanın dilekçesinde, ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu'nun, 14
Haziran 2006 tarihinde, TBMM'de partisinin grup toplantısında bir
konuşma yaptığı kaydedilmişti.
Dilekçede, söz konusu konuşmada, ''Erdoğan'ın şahsiyet haklarına
tecavüz kastıyla tamamen gerçek dışı ithamlarda, fevkalade ağır,
katlanılması ve tahammülü güç hakaretlerde bulunulduğu'' iddia
edilmişti.
Dava dilekçesinde, Mumcu'nun, ''Benim vatandaşıma kim 'sahtekar'
diyorsa sahtekarın daniskası odur. Milletin hissiyatına, en samimi
din duygularını köküne kadar sömür ama milletin rızkını çal.
Yetimin rızkını çal. Çalınmasına alet ol. Çalınmasına bizzat
organize et. Yok öyle yağma...'' ifadelerine yer verdiği
belirtilmişti.
Erdoğan, bu nedenle Mumcu'dan 25 bin YTL manevi tazminat talep
etmişti.
Mumcu'nun avukatı Erden Er ise cevap dilekçesinde, Mumcu'nun
konuşmasının hiçbir bölümünde, Erdoğan aleyhine ''Sen namertsin''
ifadesini kullanmadığı savunularak, ''Diğer hakaret iddialarıyla
huzura getirilen sözlerin tümü aslında Erdoğan'ın kendi kusuru ile
sebep olduğu ve bu sebeple kınandığı, ağır şekilde eleştirildiği
açıklama ve beyanlarıdır'' denilmişti.
Cevap dilekçesinde Mumcu'nun ifadelerinin hukuka aykırılık unsuru
taşımadığı, güncel konulara karşı siyaseten yöneltilen eleştiriler
olduğu
savunulmuştu.