Erdoğan muhalefete yüklendi
Abone olBaşbakan Erdoğan, 2 Mart Spor Salonu'nda Rize İl Teşkilatı tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Erdoğan'ın hedefinde ise muhalefet vardı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kuş gribinin ardından oluşturulan
koordinasyonun başında bulunmadığı yönündeki eleştirilerine
karşılık, ''Kriz, masayı oraya koymakla mı yönetilir? Telefon niye
icat oldu?'' dedi. Uzun süre atılan sloganlar nedeniyle konuşmasına
başlayamayan Başbakan Erdoğan, partililerin ''vur vur inlesin,
muhalefet dinlesin'' sloganlarına karşılık ''Biz vurmaya, kırmaya
ayrımcılığa değil, barışa, sevgiye kardeşliğe geldik. Bizi diğer
siyasi partilerden ayıran özellik de budur'' dedi. Milletin AK
Parti'yi 3 Kasım'da bu anlayış nedeniyle iktidara getirdiğini dile
getiren Erdoğan, halkın yüzde 34.4 oy oranıyla partisini
parlamentoya taşıdığını kaydetti. Bunun hesabını dahi
yanlışyapanların bulunduğunu belirten Erdoğan, ''Şimdi buradan bu
hesabı düzelteceğiz. Çünkü 2 kere 2, 3 diyen, 5 diyenler var. 2
kere 2, 4. Yazın da, kışın da, gece de, gündüz de 4... Bu hakikati,
görmeyenler, görmek istemeyenler var'' dedi. AK Parti'nin şu anda
temsil oranının yüzde 25 olduğunu iddia edenlerin bulunduğunu
kaydeden Erdoğan, bunu hesap bilmeyenlerin söylediğini ifade etti.
Dünyanın hiçbir yerinde seçime katılmayanlarla ilgili hesap
yapılmadığını, hesabın seçime katılanlar üzerinden yapıldığını
anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Katılımcılık hakkını
kullanmamışsın, kullanmadığına göre hesap dışı kalırsın. Gönül şunu
arzu eder: Keşke, ülkenin yüzde 100'ü katılsın. Bunun faturasını
kimse AK Parti'ye kesemez. Bunun hesabını kimse bize soramaz. Bunun
hesabını soranlara soruyorum: 1987'de neredeydiniz? Seçim Sistemi
Kanunu'nda değişiklik yapıldığında, o zaman neredeydiniz, niye
sesinizi çıkarmadınız? Ak Parti, şu anda kendisine fatura kesmek
isteyen partilere göre çok acemiydi. Ama ne oldu? O partilere
millet 3 Kasım'da faturayı kesti. AK Parti, bu milletin partisidir.
Türkiye, 3 Kasım'dan önce güvenini kaybetmemiş miydi, istikrarı
kaybetmemiş miydi? 3 Kasım'dan sonra Türkiye'ye güven ve istikrar
geldi.'' Başbakan Erdoğan, Karadeniz Sahil Yolu Projesi'nin 2005
yılında bitirileceği sözünü verdiklerini, ancak bazı aksaklıklar
nedeniyle bitirilemediğini belirterek, bu yıl içinde
tamamlanacağını kaydetti. Bazı yerlerde kamulaştırma ve yargı
sorunları yaşandığını anlatan Erdoğan, bu sorunlar nedeniyle
hükümetin hızını kesmek zorunda kaldığını ancak Karadeniz'in 20
yıllık rüyasını gerçekleştireceklerini söyledi. Erdoğan, ekonomide
yaşanan gelişmelere de değinerek, devraldıkları yüzde 30'luk
enflasyon oranını son verilere göre yüzde 7.7'ye düşürdüklerini
ifade etti. Enflasyonu, ''vatandaşın cebindeki parayı kar topu gibi
eriten güneşe'' benzeten Erdoğan, hizmete devam ettiklerini
söyledi. Başbakan Erdoğan, muhalefetin ekonomideki gelişmelere
rağmen eleştirilerinin sürdüğünü kaydederek, ''Anamuhalefet ve
yavru muhalefet diyor ki, Türkiye'nin borcu çok, borç aşırı
derecede artıyor'' dedi. Devletin borç hesabının milli gelire
oranla yapılacağına işaret eden Erdoğan, iktidara geldiklerinde
borcun GSMH'ye oranının yüzde 91.7 olduğunu şimdi ise bu oranın,
yüzde 57.8'e gerilediğini söyledi. Bayramın ilk günü Japonya
Başbakanı Juniçiro Koizumi, ağırladığını anımsatan Erdoğan,
aralarında borçlanmaya ilişkin yaşanan sohbeti şu sözlerle aktardı:
''Kendisine ne kadar borcunuz var diye sordum. Japonya Başbakanı
borçlarının 7 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Peki bunun GSMH'ye
oranı ne, onu da sordum. Ne dese beğenirsiniz, yüzde 140... Koizumi
bir de benzetme yaptı. 'Bizi AB'ye almazlar çünkü Maastrich
Kriterleri'ne uymayız da ondan. İkincisi de bizde idam hala var. Bu
iki sebepten dolayı almazlar.' Borç oranından korkmuyor. Japonya
ABD'den sonra ikinci sırada. Halka sanal korkular salan ana
muhalefet ve yavru muhalefete söylüyorum: Hesap bilin, hesap...''
İktidarlarından önce bankaların fona devredildiğini,
hortumlandığını anlatan Erdoğan, kamu bankalarının hortumlanmasının
da ''görev zararı'' diye nitelendirildiğini anlattı. Erdoğan, kendi
iktidarlarında fona devredilen bir tek bankanın bulunmadığını, hem
özel, hem kamu bankalarının kar ettiğini vurgulayarak, Türkiye'de
son 3 yıldaki büyüme rakamlarına işaret etti. -15 İLE 15
ÜNİVERSİTE- Konuşmasında, 15 ilde 15 yeni üniversite kurulmasına
ilişkin bir kanun çıkardıklarını ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in söz konusu kanunu 1 maddesi yeniden görüşülmek üzere
TBMM'ye iade ettiğini anlatan Erdoğan, bu kanun üzerinde
çalışmaları yaparak Köşk'e yeniden göndereceklerini söyledi.
Eğitimde gelişme kaydetmek istediklerini, bu konuda kararlı
olduklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'de üniversiteye 10
öğrenciden birinin alındığını dile getirerek, ''Bunun zeminini
geniş tutmalıyız. Yasama, yürütme olarak bunu yapmaya mecburuz.
Milletin önüne çıktığımızda bunun hesabını biz vereceğiz'' diye
konuştu. Başbakan Erdoğan, son 3 yılda binlerce derslik
yaptıklarını, yüksek öğrenim gören gençlere verilen kredi
oranlarını artırdıklarını, eğitimin kalitesini geliştirmek için
çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, ''Gelişerek değişenler
olduğu gibi ülkemizde değişmemekte ısrar edenler var. Mevlana ne
diyor? 'Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek
lazım.' Biz yeni şeyler söylüyoruz, dünde kalanlar var, varsın
kalsın. Biz yolumuza devam edeceğiz. Bu trene binenler hedefe
ulaşıyor, binmeyenler kaldıkları yerde kalıyor'' şeklinde konuştu.
-KUŞ GRİBİ- Son günlerde kuş gribinin ortaya çıktığını anımsatan
Başbakan Erdoğan, ''Başbakan, kriz koordinasyonunun başında
beklesin'' şeklinde görüşler dile getirildiğini söyledi. ''Kriz,
masayı oraya koymakla mı yönetilir? Telefon niye icat oldu?'' diyen
Erdoğan, bu işlerin kadro ve ortak akıl işi olduğunu vurgulayarak,
''ben'' mantığıyla bir yere varılamayacağını dile getirdi. Olay
ortaya çıktıktan sonra ilgili bakan ve birimlerin işin başında
bulunduğunu dile getiren Erdoğan, çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Hükümetin, fakire, fukaraya, garibe gurebaya yönelik sosyal
yardımları hakkında da bilgi veren Erdoğan, muhalefetin hükümetin
kömür dağıtımına bile eleştiri getirerek, ''Bunun fakirliğin
göstergesi olduğunu'' söylediğini anımsattı. ''Fakirliğin olmadığı
ülke mi var?'' diye soran Başbakan Erdoğan, Anayasa'da Türkiye
cumhuriyetinin demokratik, laik bir ülke olmasının yanı sıra sosyal
bir hukuk devleti olduğu ilkesinin yer aldığını anımsattı. Sosyal
devlet anlayışı çerçevesinde yapılanların yanı sıra işi olmayan
vatandaşlara belli bir süre yaşayabileceği bir maaşı bağlamak
gerektiğini ifade eden Erdoğan ancak bunların güç meselesi olduğuna
işaret etti. Konuşmasında, salondaki gençlere öğütler de veren
Başbakan Erdoğan, ''Ayrılıkçı akımlara prim vermeyen tek millet,
tek bayrak anlayışıyla geleceğe yürüyen bir gençlik istiyorum''
dedi. ''Uyuşturucu müptelasına yönelen gençliğin önünde sizler
dikileceksiniz'' diyen Erdoğan, gençliğe sporla, kitapla meşgul
olmaları, zararlı alışkanlıklardan uzak durmaları öğüdünde bulundu.
Başbakan Erdoğan'a daha sonra hemşehrileri tarafından çeşitli
hediyeler verildi. -NOTLAR- Bu arada, Başbakan Erdoğan'dan önce
bazı partililer de selamlama konuşması yaptılar. AK Parti İstanbul
Milletvekili Mustafa Baş, konuşmasında CHP'nin erken seçim
istediğini anımsattı. CHP'nin, 365 milletvekiliyle bugün iktidarda
olması halinde aynı talebi gündeme getirip getirmeyeceğini merak
ettiğini dile getiren Baş, seçimin zamanında yapılacağını ve
cumhurbaşkanını mevcut parlamentonun seçeceğini söyledi. Bu
tartışmaların fuzuli ve nafile olduğunu kaydeden Baş, ülkede daha
önce erken seçim yapıldığını ancak bunların ülkedeki
istikrarsızlıklardan kaynaklandığını kaydetti.