Erdoğan MHP'yi ülkücü idamla vurdu!
Abone ol12 Eylül'de gerçekleştirilen idamlardan örnek veren Başbakan Erdoğan, CHP, MHP ve BDP tabanına seslendi...
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
partisinin grup toplantısında konuşurken 12 Eylül döneminde idam
edilen solcu ve sağcı gençlerim isimlerini sayarken duygusallaştı.
Konuşmasında özellikle askeri cunta dönemindeki idamlara değinen
Erdoğan başta MHP olmak üzere CHP ve BDP tabanına
seslendi...
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü konuşmasının ilk bölümünde
yine terör vardı. Erdoğan konuşmasına şöyle başladı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çukurca'da düzenlenen saldırıyla
ilgili olarak "Olay sadece bir güvenlik meselesi değil. Olayın
sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutu" var diye konuştu.
Erdoğan, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapacağandan emin
olduğunu söyleyerek 'Ben buna inanıyorum' dedi...
MUHALEFET AYAK BAĞI OLDU
Erdoğan, anayasa değişikliği çalışmalarında muhalefetin destek
yerine köstek olduğu iddiasını şu sözlerle dile getirdi:
TBMM'de anayasa çalışmalarını yaparken muhalefet adeta
sinirlerimizi test etme çabasına girdi. Muhalefet sadece gerilim
çıkararak yasama faaliyetlerini yavaşlattı. Biz milletimizin
menfaatine olan yasalarımızı çıkarmak için çaba gösterirken onlar
bizi engellemeyi ve hızımızı kesmeyi hedeflediler. Onlar yapmayı
değil yıkmayı destek olmayı değil köstek olayı tercih oldu.
Muhalefet iktidarda olduğu zamanlarda da iş üretmedi ve ürütene de
ayak bağı oldu.
MİLLETİN YÜZÜNE BAKAMAZDIK
Popülizmi tercih etmediklerini öne süren Erdoğan sözlerini şöyle
sürdürdü:
Biz ülkemize ve bu millete sevdalıyız. Biz ne büyük ve mubarek bir
yük taşımamızın şuuru içerisindeyiz. İdare edebilirdik, popülizme
tevessül edebilirdik, risk almayabilirdik, başımızı ağırtmak
istemeyebilirdik, bize dokunmayın dediklerinde bu meselelerle
ilgilenmeyin dediklerinde geri adım atabilirdik. Ama o zaman
milletimizin yüzüne bakamazdık. Bu milletin huzurunda başımız dik,
alnımız ak hesap veremezdik.
MUHALEFET MİDAS'IN KULAKLARI GİBİ
Muhalefet partileri için 'Midas'ın kulakları gibi' nitelemesinde
bulunan Başbakan, şu ifadeleri kullandı:
Hayal kırıklıklarına karşı çıktık. Hukuk dışı kirli örgütlenmelere
karşı çıktık. Demokrasi, özgürlük, hak ve adalet mücadelesini
tercih ettik. Bugün de milletin önüne ve oyuna getirdiğimiz anayasa
değişikliği de bu büyük
Türkiye mücadelesinin bir neticesidir. Anayasa değişiklik
paketinin içindeki maddeler CHP, MHP ve BDP'nin üst yönetiminin,
milletvekillerinin uykularını çok ciddi şekilde kaçırıyor. Bunlar
Midas'ın kulakları öyküsünde oldukları gibi yalnız kaldıklarında ya
kendilerine ya da yakın arkadaşlarına bu düzenlemeye karşı
çıktıklarını itiraf ediyorlar.
SİZİN BİR FORMÜLÜNÜZ VAR MI?
Erdoğan muhalefete ilişkin olarak eleştirilerini sürdürdü ve şöyle
seslendi:
Genel Kurul sürecinde anayasa değişikliğine ilişkin olarak tek bir
somut gerekçe gösteremiyorlar. Neden hayır dediklerini neden bu
değişimin karşısında durduklarını kendilerine de millete de izah
edemiyorlar. Meseleyi şahsileştirmekten öteye gidemiyorlar. Anayasa
değişikliğini karalamaya çalışıyorlar. Konuşmalarını iyi dinleyin,
anayasa maddeleriyle ilgili bir şey söylediklerini
duyamayacaksınız. Ülkenin her meselesinin çözümünü bu paketten
bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar
söylediğiniz bir reçete, bir proje var mı?
YÜZDE 12'NİN ALTINA DÜŞECEĞİZ
Konuşmasında ekonomiye de değinen Erdoğan iddialarını şöyle
sıraladı:
Kriz süresi içerisinde Amerika nereden nereye çıktı? AB ülkeleri
nereye tırmandı? Türkiye ise şu anda nerede? Dünyanın en önemli
ülkesi ABD şu anda 10 puana dayandı. Hamdolsun biz 12 puandayız.
İspanya, Japonya, Rusya, İrlanda, AB üyelerine baktığınızda bunu
görüyorsunuz. Nisan ayı verileri açıklandı. Mayıs, Haziran, Temmuz
açıklanacak göreceksiniz, biz yüzde 12'nin çok daha altına
düşeceğiz...
BU BİR MEMLEKET PROJESİ
Sözlerini tekrar referanduma getiren Başbakan Erdoğan, muhalefet
partilerinin tabanına hitap etti:
Bu anayasa değişikliği belki herşey değildir; ama çok önemli bir
şeydir. Milli iradenin güç kazanması, vesayetçi ve statükocu
anlayışın kırılması için tarihi bir adımdır. Milletimiz bizi
anlıyor hem de çok iyi anlıyor. Sadece AK Parti seçmeni değil
CHP'ye, MHP'ye, BDP'ye oy vermiş kitleler de bizi anlıyor. Miting
meydanlarında bunu en yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz... Bu
anayasa değişikliği bir AK Parti projesi değildir. Bir kişinin,
zümrenin ve partinin projesi asla değildir. Bu paket Türkiye'nin
talep ettiği değişimlerin önemli bir kısmını içereyen bir Türkiye,
bir memleket, bir millet projesidir.
MİLLET EVET DİYECEK
12 Eylül günü referandum sandıklarından 'evet' oyu çıkacağını iddia
eden Başbakan Erdoğan, devamla şunları söyledi:
Referandum demokratik bir haktır. İleri demokrasilerde sıkça
başvurulan bir demokratik tercihtir. 12 Eylül'de Türkiye'nin
geleceği oylanacaktır. Yakın siyasi tarihi ama trajik bir siyasi
tarihi önününüze getirmeye çalaşıcağım. Bu dram olacak ama getirmek
zorundayım. Bakınız Necdet Adalı 19 yaşında lise öğrencisiyken
cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Ben de o zaman
bir siyasi partinin İstanbul Gençlik Başkanıydım.
ÖLÜMÜ ÖZLEDİM ANNE!
Erdoğan konuşmasının bu bölümünü 12 Eylül'de idam edilen gençlere
ayrıldı. Ahmet Kaya'nın meşhur ettiği ve sözleri sosyalist
şair Nevzat Çelik'in ait olan şiiri seslendiren Erdoğan şöyle
konuştu:
Kendisini arayan mahkeme reisi Necdet Adalı'nın masum olduğunu
iddia etti. Necdet Adalı asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik'in
şiiri bu zamansız ölümü resmediyor. Gerçekten çok duygusal:
Beni burada arama anne/Kapıda adımı sorma/Saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne ağlama/Kaç zamandır yüzüm traşlı gözlerim şafak
bekledim/Uzarken ellerim kirişte/Ölümü özledim anne yaşamak
isterken delice... Necdet Adalı 12 Eylül cuntasının idam ettiği ilk
gençti...
ERDOĞAN'I AĞLATAN İDAM EDİLEN ÜLKÜCÜ'NÜN MEKTUBU
Okumak için ikinci sayfaya geçiniz
Erdoğan 12 Eylül döneminde idam edilen ülkücü genç Mustafa
Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı mektubu okurken gözyaşlarına
hakim olamadı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından o bölüm:
12 Eylül cuntasının ölüm kararlarını nasıl verdiğini biliyorsunuz
değil mi? Bir bu yandan bir o yandan? 12 Eylülcüler asılan bir
solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler.
Necdet Adalı'dan birkaç saat sonra Mustafa Pehlivanoğlu daraağacına
yürüdü. Mustafa'dan geriye şu satırlar kaldı: Sevgili anneciğim ve
babacağım. Sizler beni bu yaşa kadar yetiştirdiniz. Benim sizlere
karşı işlemiş olduğum hataları affedin. Hakkınızı helal edin. Ben
sizlerin evladı olarak Cenab-ı Hakkın ve onun resülünün yolundan
ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Ben de kardeşim Haydar
gibi Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer cezam varsa suçumu çekmeye
hazırım. Bir yanlış varsa idam edenler Allah'ından bulsunlar.
Hakkım varsa hepinize helal olsun, siz de helal edin. Son olarak
abime, yengeme...
ERDOĞAN YUTKUNDU VE DEVAM EDEMEDİ
Erdoğan mektubun bu bölümünde önce yutkundu ve sonra gözyaşlarına
hakim olamayarak ağlamaya başladı. Erdoğan'ın ardından parti
grubunda bulunan başta Bülent Arınç olmak üzeri diğer
milletvekillerinin de duygusal anlar yaşayarak ağladığı
görüldü...
ERDAL EREN'DEN MUHSİN YAZICIOĞLU'NA
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bir başka isim Erdal Eren, daha 17 yaşındayken tutuklandı. 18
yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi. Rahmetli Muhsin
Yazıcıoğlu'nun Mamak'ta çektiği işkenceleri ve cezaevinden yazdığı
şu dizeleri onun da edebiyete intikal ettiğinde unutmadı: Huzur
dolu içimizde ben sonsuzluğu düşünüyorum/Ey sonsuzluğun sahibi sana
ulaşmak istiyorum/Durun güneşimi kapatmayın/ Beton çok soğuk
üşüyorum.
TÜRKEŞ KOALİSYONA DESTEĞİ
Hüseyin Karamahmutoğlu Mamak'ta başına vurulan dipçikle dünyaya
veda etti. Bu zulümlerin bu insanlık dışı uygulamaların en yakın
şahitlerinden mağdurlarından bir tanesi de Kültür ve Turizm
Bakanımız Ertuğrul Günay. 12 Eylül'de vefat eden babasının
cenazesine dahi katılamadı. Rahmetli Türkeş'in 12 Eylül sonrası
yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum. 1992 yılında verdiği bir
röportajda merhum Türkeş, DYP-SHP koalisyonuna neden güvenoyu
verdiklerini şöyle açıklıyor: 12 Eylül Anayasası'na
değiştireceklerine dair söz verdiler. 12 Eylül bize mağduriyetler
getirmişlerdir. Ah Mamak Cezaevi'nin dili olsa da bize tabutlukları
C-5'leri anlatsa...
DİYARBAKIR CEZAEVİ'NİN DİLİ OLSA!
Buradan ah Diyarbakır Cezaevi'nin dili olsa da konuşsa...
Diyarbakır Cezaevi'nin dili yok. Keşke 12 Eylül'de orada yatan bazı
MHP yöneticileri vicdanlarının sesine kulak vererek dürüstçe
konuşsa... Evet tam 30 yıl sonra yine bir 12 Eylül günü bu
işkencelerle milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle
hesaplaşacağız. Zamansız vedalarla hesaplaşacağız. Gencecik idam
edilen Mustafa'nın 'Allah'ından bulurlar' dediği 12 Eylül 2010
günüdür....
GELECEĞİMİZİ KURTARABİLİRİZ
Geçmişi kurtaramazsak bile geleceği kurtarabiliriz. Bir iade-i
itibar bile yapamaz mıyız? İşte bu 12 Eylül bir iade-i itibar
olacaktır. Ülkemin tüm kadınları, kendi haklarının anayasal
güvenceye kavuşması için bu değişikliğe evet diyecekler. Sadece
kadınlar değil onlarla birlikte erkekler de evet diyecekler. İlk
defa bu seçimde oy kullanacak gençlerimiz evet diyecekler. Özürlü
yavrularımız, yaşlılarımız, şehitlerimiz dul ve yetimleri için
gazileri için onların avantajlı konuma yükselmeleri için evet
diyecekler...
ANNELER VE MEMURLAR DA EVET DİYECEK
Fişleme gibi gibi insanlık dışı uygulamaların tarihe kavuşması için
milletim tek yürek halinde evet diyecektir. Avrupa standartlarında
bir anayasa mahkemesi uluslararası bir hukuk standartı için bütün
milletim evet diyecektir buna inanıyorum. Üstünlerin hukukuna son
verip hukukun üstünlüğünü egemen kılmak için evet diyecektir. Tüm
memurlarımız ve onların aileleri evet diyecektir. Emeklilerimiz bu
toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için evet diyecektir.
MUHALEFET TABANINA NE DİYECEK?
Aklın ve mantığın yolu birdir. Ve o yol evettir. Biz bunu en açık
şekilde en anlaşılır şekilde en basit şekilde milletimize
anlatacağız. CHP, MHP,BDP kendi tabanlarına kendi seçmenlerine
hayırı izah edemezken, biz en samimi şekilde neden evet denilmesi
gerektiğini anlatacağız. Günlerdir bu değişikliğe karşı çıkıyorlar.
Allah aşkına ne dediklerini anlayan var mı? Şuraya bakın Allah
aşkına, Yalova'da konuşuyor ve şunları söylüyor: 12 Eylül'de idam
sehpaları kırıldı. 17 yaşındaki çocuk idam edildi, insanın vicdanı
sızlamıyor mu diye soruyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz.
İDAMA KARŞIYSAN NEDEN HAYIR DİYORSUN?
O çocuğun idam sephasına gönderilmesinden rahatsız oluyorsun da
neden bu pakete hayır diyorsun. Neden hayır demesini anlatırken
neden evet denilmesini anlatıyor. Her üç cümlede bir dizi Yüce
Divan'la şahsımı tehdit ediyorlar. Biz millete hizmet yolunda
canımızı ve başımızı koyduk değerli kardeşlerim. Biz korkularla
değil ideallerle ilkelerle heyecanla aşkla ve sevdayla siyaset
yapıyoru..
CHP GECEKONDUDAN DIŞARI ÇIKSIN
CHP bana Anayasa Mahkemesi'nin yanında ev almamı söylüyor. CHHP
önce Anayasa Mahkemesi'nin bahçesine yaptığı gecekondudan çıksın.
MHP hayır demekle kendi tarihi inkar ediyor. Emanete gölge
düşürüyor. BDP demokrasiden yanaymış gibi davranıyor. Demokrasinin
önüne set çekiyor. Tayyip Erdoğan bu değişiklikten ne kadar
istifade ediyorsa benim Kürt kökenli vatandaşım da o kadar istifa
ediyor. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımın aleyhinde bir tek madde
var mı? Bu değişiklik bir AK Parti değişikliği değildir. Bu
değişiklik çocuklarımız için, gençlerimiz içindir... Herkesi bu
büyük değişim hareketine omuz vermeye davet ediyorum...
MEMLEKETİN DÖRT YANINA DAĞILACAĞIZ
Cuma günü itibarıyle gene kurul çalışmalarımız tamamlanacak ve
hepimiz vatan topraklarına dağılacağız. Onlar çamur atacaklar biz
sadece hakkı söyleyeceğiz. Biz sadece büyük değişimin kalp
atışlarını anlatacağız, biz sadece büyük değişimi anlatacağız. Ben
36 ilimize giderek vatandaşlarımla kucaklaşacağım. Miting dışında
orada birçok kanaat önderleriyle bir araya gelerek, halkımla gece
geç saatlerine kadar sohbet etmek için gayretler içinde olacağız...
İlk mitingi Bingöl'de ardından Elazığ'da yapacağız.
SUÇA İTİLEN ÇOCUKLAR YASASI MÜJDESİ
12 Eylül Anayasası'na 'hayır' oyu veren Bingöl ilimizde 'evet'
kampanyasını başlatacağız. Allah yar ve yardımcınız olsun. Sizleri
kutluyor, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum hepinizi
sevgi ve saygıyla selamlarken suça itilen çocuklarla ilgili yasanın
bu hafta Meclis'ten çıkacağı müjdesini size veriyorum. Sağolun,
varolun, Allah'a emanet olun...