Erdoğan Meclis'te muhalefeti suçladı
Abone olBaşbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu'nda 2014 bütçesine ilişkin konuşmasını yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2014 bütçesine ilişkin
Meclis Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan, terör konusunda
muhalefeti suçladı üstü kapalı BDP'yi terör konusunda işbirlikle
suçladı.
Başbakan Erdoğan, Meclis'teki bütçe görüşmelerinde konuştu,
hükümetleri dönemlerinde 11 kiz bütçe hazırlandığını ve bunların
tamamını başarıyla uyguladıklarını söyledi. Cumhuriyet tarihinde
ilk kez bir siyasi partinin kesintisiz olarak ardarda 12 kez bütçe
hazırladığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti
hükümetleriyle istikrarı yakaladığını ifade etti.
"ELİNE SİLAH ALANLAR DEMOKRASİYE ZARAR
VERİRLER"
Bandığın hiçbir hatayı hesapsız bırakmadığını söyleyen ve elinde silah bulunduranların, alanların demokrasiye zarar verdiğini ifade eden Erdoğan, bir kez daha milli irade
vurgusu yaptı. Meclis dışındaki herkesin, her
kesimin milli iradeyi anlaması gerektiğini de söyleyen Erdoğan,
şöyle konuştu:
"Türkiye’ye terör, şiddet eylemler, medya, çeteler, sermaye
grupları değil yalnızca millet istikamet çizer.
Terörün siyasete nasıl etki etmeye çalıştığını gördük. Sadece
terörden değil, bundan yarar sağlamaya çalışan siyasetçilerden de
kaynaklanmıştır. Terör saldırıları karşısında hükümetler
zora düştüğünde bu ülkede muhalefetin el ovuşturduğu
görülmüştür.
Meselenin çözümü için ortak bir irade oluşturulmamıştır.
Geçmişte hükümetler cesaretle meselenin üzerine gidememiştir. Biz
11 yıl boyunca bu riskten hiçbir zaman kaçınmadık.
"HUZUR SÜRECİNİ SABOTE ETMEK İÇİN..."
Cesur ve kararlı bir duruş sergiledik. Meseleyi güvenlik
boyutuyla değil ekonomik sosyal noktada ele aldık. Bunun belli
çevrelerde çok ciddi rahatsızlık oluşturduğunu
görüyoruz.
Terörün yeniden can alması için ciddi gayretleri görüyoruz.
Huzur sürecini sabote etmek için tahriklerin devreye sokulduğunu
görüyoruz.
Terör 30 yıldır hemen hemen her seçim öncesinde ihale
almıştır. 30 Mart seçimleri öncesinde tahriklerinde böyle bir
gayeye matuf olduğunu çok iyi anlıyoruz.
Başbakan Erdoğan, Meclis'teki
konuşmasında bir de müjde verdi. Erdoğan, Şubat ayında 10 bin olmak
üzere bu yıl toplamda 50 bin öğretmen alınacağını
müjdeledi.
"SAHNELENMEK İSTENEN TAHRİKLER MİLLİ İRADEYE YÖNELİKTİR"
"SAHNELENMEK İSTENEN TAHRİKLER MİLLİ İRADEYE YÖNELİKTİR"
Buradan açık açık ilan ediyorum. Sahnelenmek istenen tahrikler
milli iradeye yöneliktir, barışa yöneliktir, seçim sürecini
etkilemeye yöneliktir. TBMM ve millet bu saldırılar karşısında tek
yürek olduğu takdirde bu tahrikler asla başarıya ulaşamayacaktır.
Aziz milletimizi dikkatli olmaya davet ediyorum. doğu ve
güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımızın bu kışkırtmalara karşı uyanık
olmalarını rica ediyorum.
Son bir yıl içinde doğu ve güneydoğu illerimizde de çok farklı
bir atmosfer oluştur. Ticaret turizm canlandı. İnsanlar köylerine
dönmeye yıllardır gidemediği dağlara yaylalara gitmeye başladı.
Askerimiz polisimiz vatandaşımızın sevincine, cenazelerde acısına
eşlik etmeye başladı. Bölgeye yatırımcılar gelmeye, turistler
gelmeye başladı.
"BİR YILDIR ANNELER BABALAR OĞULLARININ ŞEHADET
HABERİNİ ALMADI"
Bugün bunların ötesinde bir yıldır anneler babalar oğullarının
şehadet haberini almadı. Vatanından ayrı kalan, önce devlet, önce
terör korkusuyla yanıp tutuşan sanatçılar ağlama diyerek insanların
umutlanmasına vesile oldular.
Bu umudu kırmaya kara kışa rağmen, Türkiye’de yaşanan bahar
havasını tehdit etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunun tehdit edilmesi
karşısında susanlar sevinenler tarih ve millet karşısında hesap
veremezler.
Açık açık bir kez daha söylüyorum. Yeter ki bir damla kan
akmasın, annelerin gözyaşı akmasın, Türkiye kazansın, biz
kaybetmeye razıyız.
"HİÇBİR TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Millet bizden bu meseleyi çözmemizi istiyor. Hiçbir taviz
vermeyeceğiz. Ama burada anayasaya uygun hareket edeceğine dair
yemin edip, ondan sonra bu anayasayı tanımıyoruz demenin anlaşılır
hiçbir yanı yok. Şehitlerin ruhunu incetecek hiçbir girişimde
bulunmayacağız.
"DÖRT TANE KIRMIZI ÇİZGİMİZİ AÇIKLADIK"
Dört tane kırmızı çizgimizi açıkladık. Tek millet dedik, tek
bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. biz yola böyle
çıktık. Ve millet anlayışımız Türkiye’deki tüm etnik unsurları
kapsar. Hepsini kucaklarız. Tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi,
kıskananlar varsa öğrensin şehidimizin kanıdır. Öğrenmiyorsan bil.
Türk bayrağı tabii ki, ne bayrağı olacak. Biz tek bir ırka hizmet
etmiyoruz. Türkiye’de kim varsa insan olarak hepsine hizmet
ediyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda
ölen varsa vatandır. Bu anlayışla biz çalışıyoruz. Dördüncüsü de
tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bunun dışında başka şeyler
tanımıyoruz.
"BUGÜN BİZİ ÖZGÜRCE ELEŞTİRENLER DAHA BİRKAÇ YIL
ÖNCE..."
Dün yazamadıklarınızı bugün yazıyor, dün atamadığınız
manşetlerinizi dün atıyorsunuz. Polisimize hakaret ederek özgürlük
taşkınlığı yaşayanların, özgürlük yok söylemleri samimiyetsizlikten
başka bir şey değildir. Milletimiz sandığa gidecek oy kullanacak.
2014 yılında cumhurbaşkanlığı için, 2015 yılında milletvekilliği
için sandık önümüze gelecek. Söylediklerine inanan varsa gitsin
sandıkta teyit etsin. Hiç bağırmaya gerek yok.
11 yıl önce bir kadının baş örtüsüyle bırakın çalışmayı, okula
bile gidemezdi. 1999 yılında bir kadın milletvekili işte bu salonda
linçe uğradı. 14 yıl sonra bugün kızlarımız üniversitelerde baş
örtüleriyle okuyabiliyor, çalışabiliyor. Kadın vekiller bu salon
içinde özgürce başlarını örtebiliyorlar.
"TÜRKİYE NORMALLEŞİYOR"
Türkiye normalleşiyor, adalet güç kazanıyor. Linç
girişimleri karşısında dik duramayanların, özgürlük ikliminde
geçmişi hoyratça eleştirmelerini de milletin vicdanına havale
ediyorum.
Demokrasiden korkmadığımız için Türkiye’yi yasaklarından
kurtardık, bugünlere taşıdık. Korkmadan geleceğe yürüyeceğiz.
Türkiye çok büyük devlettir. Türkiye özgürlüklerden korkacak kadar
küçük bir ülke değildir. Türkiye kendi öz vatandaşında korkacak,
tehdit olarak görecek olan küçük bir devlet hiç değildir. Her
reform Türkiye’yi daha da büyütecek.
"HAKKI VE HAKLIYI SAVUNDUK"
Suriye konusunda aynı şekilde hakkı ve haklıyı savunduk.
Filistin’de savunduk. Mısır’da askeri müdahaleyle devrilmesi
karşısında susmadık. Darbeyi eleştirdik, dünyanın dikkatini buraya
çektik. İmkanlarımız ölçüsünde yoksulların mağdurların yanında
olduk, devam ediyoruz.
"SİZ O RAKAMLARA MUHTAÇTINIZ"
Bakınız şu anda biliyorsunuz göreve geldiğimizde Türkiye’nin
IMF’ye olan borcu 23,5 milyar dolardı. Bu borcu 14 Mayıs itibariyle
sıfırladık. Şimdi biz IMF’ye 5 milyar dolar borç verecek noktaya
geldik.
Kıskanmayın. Çalışın sizin de olsun. dikkatinizi çekiyorum
buna küresel finansın, nasıl finanse edildiğini göstermesi
bakımından önemli.
Yola çıkarken bir şey söyledik. Yolsuzluk yasaklar ve
yoksulluk bizim hassasiyetimiz. Uluslararası yolsuzluk algısı
endeksinde, türkiye 65. Sıradaydı. Geçen yıl ülkemiz 174 ülke
arasında 54. Sırada yer aldı. Bu yıl ise 177 ülke arasında 53.
Sırada yer aldı.
Burada şunu da hatırlatmak zorundayım. Yolsuzluk kul hakkını
yemekse, delili ispatı olmadan yolsuzluk iddiasında bulunmakta o
kadar haksızlık ve hakka tecavüzdür.
"YOLSUZLUK KLASÖRLERİNİ RAFLARDAN ÇIKARLARIN ŞİMDİ DE
AÇIKLAMALARINI BEKLİYORUZ"
Geçen yıl bütçe görüşmelerinde burada Kayseri büyükşehir
belediyemizin halka dağıttığı sucukları anlatmıştım. Bizi
yolsuzlukla itham edenlerin kendi belediye başkanları hakkında bir
çift söz söylemelerini bekliyoruz. Hatta yolsuzluk
klasörlerini raflardan çıkaranların lütfen şimdi de açıklamalarını
bekliyoruz. 3Y içinde yasaklarla ilgili
düşüncelerimizi ifade ettim. 2006 yılından itibaren Türkiye’de bir
doların harcaması bir doların altında nüfus kalmadı.
"10 MİLYONDAN FAZLA VATANDAŞIMIZ İLK KEZ UÇAĞA
BİNDİ"
THY çok ciddi büyüme kaydetti. 2002’de 103 ülkeye uçan THY şu
anda 236 noktaya ulaşıyor. 10 yılda 10 milyondan fazla vatandaşımız
ilk kez uçağa bindi. Bu tabi ki refah düzeyini gösteriyor. Daha
önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, otobüs mü uçak mı
denince uçağı tercih ediyor.
"İŞSİZLİĞİ GERİLETTİK"
İstihdam konusunda artan nüfusa işgücüne rağmen önemli başarı
elde ettik. 2002’den bu yana kadar 6 milyon kişiye iş sağladık.
Avrupa’da ortalama 6 milyon kişi işsiz kalırken, biz yaklaşık 7
milyon kişi için iş oluşturduk. İşsizliği yüzde 9,2’ye kadar
gerilettik. İşsizlik sigortası kapsamında 605 milyar lira ödeme
yaptık.
"EDEP YAHU"
Genel başkanınız 9 dakika fazla konuştu. Evet 9 dakika.
Benim daha fazla konuşmam lazım.
Zorunlu öğretimin 12 yıla çıkmasından sonra yatılı bölge
okullarımızın sayısını üç kat artırdık. Toplam 76 üniversitemiz
varken, 51’i devlet 48’i vakıf olmak üzere 99 yeni üniversite
kurduk. Göreve geldiğimizde üniversite öğrencisi 45 liracık burs
alırken, şimdi 480 lira burs veya kredi alıyor.
Attığımız bu adımlarla mesleğe yeni giren öğretmenimiz 470
lira alıyordu. Bu rakam şimdi 1894 liraya yükseldi. Farkımız bu.
2014 yılı ocak ayın itibarıyla 2081 lira olacak. 11 yılda 407 bin
537 öğretmen ataması yaptık. Cumhuriyet tarihinde 552 bin. 11 yılda
407 bin 537, fark bu. İnşallah Şubat ayında 10 bin, Temmuz 40 bin
öğretmen daha alacağız. Unutmayın hakkaniyet sahibi olun. 50
kişilik, 60 kişilik sınıfların olduğu Türkiye’den 30-35 kişilik
sınıflara geldik.
650 adet yeni hastane ve bina yaptık. Ülkemizde sağlık
hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 74,8’e ulaştı.
Edep ya edep. Edep diyorum yahu edep. Devamlı bağırıyor, benim
arkadaşlarım genel başkanınız konuşurken böyle mi yaptı? Terbiyesiz
herifler. Lütfen grubunuza sahip çıkın.