Erdoğan Libya tartışmalarını noktaladı!

İNTERNETHABER- Libya'ya TSK'ya ait askeri unsurların gönderilmesine olanak tanıyan tezkerenin TBMM'de oylanması öncesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyaya Türkiye'nin operasyondaki yeri konusunda net bir tavrını açıkladı.

"Hiçbir zaman bizim askerimiz Libya'daki kardeşlerine kurşun sıkan el, bomba atan el olmayacak."

İstanbul'da "Daha Eşit Bir Dünya için Cinsiyet Eşitliği Komisyonlarının Rolü" temalı "Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması" konferansında konuşan Erdoğan, konuşması sırasında CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ı da sert dille eleştirdi.

"TBMM'de siyaset yapan bir kadının çıkıp da 'ben Arap kadınlarla bir araya gelmem' demesi kadına saygısızlıktır, ayrımcılıktır."

Konuşması sırasında kadınların reklamlarda meta olarak kullanılmasına da kızan Erdoğan,"Kadınlar resmen taciz ediliyor. Hiçbir belediyemde buna müsade etmem" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da katıldığı toplantıda hem gündemdeki Libya'ya müdahaleye değindi hem de kadınları yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. İşte Erdoğan'ın kadınlara yaptığı konuşmadan öne çıkan bölümler.

LİBYA'YLA İLGİLİ NET KONUŞTU

TBMM Genel Kurulu'nda bugün saat 14.00'de oylanması beklenen Libya Tezkeresi öncesi Başbakan Erdoğan, hükümetin tavrını ortaya koydu. 

"Birileri bizim tüm itirazlarımıza karşın Libya'ya müdahalede akılları karıştırıyor" diyen Erdoğan, Koalisyon Güçleri'nin 'Haçlı Seferiyiz' demesine de sert tepki gösterdi.

Libya'ya gönderilecek olan askeri unsurların 'insani yardımla' sınırlı olacağının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bütün bu yaşanan süreç Türkiye'nin haklılığını ortaya çıkarmıştır. NATO'nun sorunu ele alması Türkiye'nin haklı kararlılığının bir sonucudur. Herkes şunu bilsin: Hiçbir zaman bizim askerimiz, bizim uçaklarımız Libya'daki kardeşlerine kurşun sıkan el, bomba atan el olmayacak. Biz artık birilerinin Libya'ya petrol gözüyle değil, vicdan gözüyle bakılmasını istiyoruz. Batılı dostlarımıza Doğu'yu ve Güney'i bir daha gözden geçirmelerini tavsiye ederiz. Buralara bakınca sadece altın, petrol görenlerin artık biraz da vicdan gözlüğüyle buralara bakmalarını tavsiye ederiz."

MÜSLÜMAN TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYORLAR

AB'nin yarım asırdır Türkiye'yi üyelik için oyaladığını da dile getiren Erdoğan, AB'yi samimiyetsizlikle suçladı ve Türkiye'nin üyeliği önündeki en büyük engelin 'Müslümanlık' olduğunu açıkladı.

"AB üyesi 27 ülkenin içinde Türkiye'nin standartlarını yakalayamayan çok ülke var. Biz, bir çok ülkeyi sollamış durumdayız. Türkiye halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için bunu yapıyorlar. AB'yi Hristiyan kulübü haline getirdiler. Türkiye'nin AB'ye üyeliği medeniyetler çatışmasına antitez oluşturur. Bu sayede, uluslararası terörle ilgili büyük engelleri aşarız. Ama birileri bunu anlamamakta ısrar ediyor."

ERDOĞAN'DAN ARITMAN'I KIZDIRACAK SÖZLER

Konuşmasının büyük bir bölümünü dünya kadınlarının sorunlarına ayıran Erdoğan,"Arap kadınlarla bir araya gelmem" sözleriyle eleştiri oklarını üstüne çeken CHP'li Canan Arıtman'ı da yerden yere vurdu.

"Batı'da evi, birkaç arabası, sosyal güvencesi olan, her hafta sonu hipermarketlerden sepetlerini dolduran bir tüketici profili varken, Doğu'da kuyudan çektiği suyu ısıtıp çocuklarına çorba diye içiren kadınlar var" diyerek adaletsizliklere dikkat çeken Erdoğan, "Şunu herkes fark etsin. Filistin, Tunus, Mısır, Bahreyn'in kadınları da diğer tüm kadınlar gibi kadındır ve insandır. Eğer birileri çıkıp da 'Ben Arap kadınıyla yan yana gelmem' diyorsa bu kadına saygısızlıktır. Üstelik bunu TBMM'de siyaset yapan bir kadın söylüyor. Bu ayrımcılık değil mi?  Çifte standart bumerang gibidir. Bir gün gelir onu atanı gelir vurur."

REKLAM AFİŞLERİNE İZİN VERMEM

Reklamlarda kadınların kullanılmasını 'taciz' olarak nitelendiren Erdoğan, "Bunun ardından kar etme hırsıyla kadınları kullanan faşist, emperyalist zihniyet var" dedi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde otobüs duraklarına asılmasına izin vermediği 'mayo' reklamlarını hatırlattı:

"Reklamlarda kadının kullanılması istismardan öte kadının taciz edilmesidir. Bu duruma karşın kadınlar ayaklanmış mıdır? Hayır! İstanbul'da belediye başkanı olduğum dönemde bir reklamı otobüs duraklarına astırmadım diye medya bana saldırdı, ama ben taviz vermedim. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. Başında bulunduğumuz hiç bir partinin belediyesinin de buna gözyummasına izin vermem."