Erdoğan: Kudüs, Müslümanların kırmızı çizgisidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında ABD'nin Kudüs'ü başkent ilan etme planıyla ilgili son dakika açıklamalarda bulundu. Erdoğan 'bu adım atılırsa İsrail'le diplomatik ilişkilerimizi koparmaya kadar gidebilir' dedi.
Erdoğan grup toplantısında Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmeye hazırlandığı iddia edilen ABD ve İsrail'e sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmeye hazırlandığı iddiaları vardı.''Kudüs müslümanların kırmızı çizgisidir'' diyen Erdoğan ''böyle bir adım atılırsa hemen 5-10 gün içerisinde İslam işbirliği teşkilatı liderler zirvesini İstanbul’da toplayacağız ve bu adım İsrail'le diplomatik ilişkileri koparmaya kadar gider'' dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
BU KONUDA ÇOK ÜZÜLDÜM
Bu vesileyle çok önemli bir konuya değiniyorum. Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanıma kararı almaya hazırlandığı yönündeki haberlerle ilgili üzüntülerimi ifade etmek istiyorum.
KUDÜS MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİSİ
Kudüs, Sayın Trump Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri, zulümler sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması değil, uluslararası hukukun ihlali değil insanlık vicdanına vurulmuş ağır bir darbedir. İslam işbirliği teşkilatı dönem başkanı olarak bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz.
BÖYLE BİR ADIM ATILIRSA İİT'Yİ TÜRKİYE'DE
TOPLARIZ
Eğer böyle bir adım atılacak olursa, hemen 5-10 gün içerisinde
İslam işbirliği teşkilatı liderler zirvesini İstanbul’da
toplayacağız. Ve sadece bununla da kalmayacağız. Çok daha önemli
etkinliklerle tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz.
Zira sıradan bir olay değil bu olay.
İSRAİL'LE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİ KOPARMAYA KADAR GİDER
DEAŞ ile işi bitirdi bu mu kaldı? Şu anda Netanyahu İsrail’de iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Ve biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika’daki bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir adım atamazsınız.
BUNUN SİYASİ BİR FATURASI OLACAKSA ONU MİLLET KESER
Geldiğimiz şu noktadan itibaren her kim Amerika’daki davayı Türkiye’nin iç siyasetinde malzeme olarak kullanmaya kalkarsa, o da aynı ihanetin ortağı demektir. Amerika’daki mahkemede dile getirilen iddiaların değerlendirilmesini bizim yargımız yapmıştır, hükmünü de vermiştir. Bu iddiaların siyasi bir faturası olacaksa, onu kesecek olan da bizim milletimizdir. Meselenin görünüşteki sebebi olan İran ile ticaretimizde haklı olan taraf biziz. Kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz, başkaları değil.
BU ÜLKENİN HALKIYLA KADİM İLİŞLERİMİZ VAR
Öncelikle Türkiye, tüm ülkeler için bağlayıcılığı olan BM kararlarına uymuştur. Öte yandan Türkiye-İran sınırı, Amerika’nın kuruluşundan çok önce belirlenmiştir. Tarihi süreç içinde bu ülkeyle pek çok anlaşmazlığımız, pek çok gerilimimiz olmuştur. Bugün de anlaştığımız, anlaşamadığımız konular vardır. Bu ülkenin halkıyla çok kadim ilişkilerimiz bulunuyor. İran ile ticaretimizin ana kalemini doğalgaz ithalatımız oluşturuyor. Hatta biz Amerika İran ile petrol ticaretimizle ilgili miktar azaltması yönünde ricada bulunduğunda onları da kırmadık, belli bir oranda da düşürdük. Buna karşılık bir çok ülke İran’dan petrol ithalatlarını neredeyse hiç azaltmadılar. Amerika’nın kendi önemli marka firmalarının bugün İran’da ürünleri var. Doğalgaz ise bizim hem sanayideki, hem konutlardaki yaygın kullanımı sebebiyle stratejik bir ürün.
AMERİKA’NIN BİZE KARŞI BİR PLANI OLDUĞU ARTIK İYİCE ANLAŞILIYOR
Netice olarak biz İran ile ilişkilerimizi sürdürürken mümkün olan noktalarda Amerika’nın taleplerini de dikkate aldık. Buna karşılık Amerika’dan aynı anlayışı göremediğimiz de belirtmek durumundayım. Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. Buna nereden geliyorsunuz? Nereden gelmeyeyim? Kuzey Suriye, en doğusundan al batıya doğru orada bir terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Kurulmakta olan üsler, işte geçenler de de söylemiştim. Yaklaşık 1300’dü TIR olarak, bu sayılar tırmandı tırmandı 2 binin 3 binin üzerine çıktı. Bu TIR’larla zırhlı taşıyıcılar, silah, mühimmat bu bölgeye geldi. Peki bu silahlar bu bölgeye niye gelir?
“YA İRAN, YA TÜRKİYE, SIKIYSA RUSYA”
Nerede kullanacak bu silahları Amerika? DEAŞ diye bir şey mi kaldı ortada? Suriye’ye karşı mı kullanacak? Irak’a karşı mı kullanacak? Yok. E kime karşı kullanacak? Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya. Şimdi ben doğruları söylemek zorundayım. Ben bunu Sayın Trump’ın kendisine de söyledim. Verdikleri neydi biliyor musun? “Bütün seri numaralarını belirledik, DEAŞ gidince silahları alacağız’ E silahlar hala geliyor, niye üslerin sayısı artıyor? Kusura bakmasınlar, adım adım her şeyi takip ediyoruz. Biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz.