Erdoğan Kılıçdaroğlu'nu eve davet etti
Abone olBaşbakan, villası için 'altın musluklu' diyen Kılıçdaroğlu'nu, canlı yayında bir şartla evine davet etti. Başbakan'ın şartı neydi?
İNTERNETHABER- Başbakan Erdoğan, CHP lideri
Kılıçdaroğlu'nun araştırmadan hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan
karalamaya çalıştığını iddia etti. Kılıçdaroğlu'na meydan okuyan
Erdoğan, CHP liderinin meşruiyetini kaybettiğini söylerken,
referandum sürecinde BDP'nin tavrını ise sert sözlerle
eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliği referandumu
öncesinde NTV'ye konuk oldu. Erdoğan, canlı yayında Oğuz Haksever,
Nermin Yurteri, Banu Güven ve Ruşen Çakır’ın sorularını
cevapladı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'KPSS'DEKİ İDDİALAR İKİ TARAFI KİRLİ
DEĞNEK'
Bu konuyla ilgili bakanımdan ve YÖK Başkanımdan aldığım bilgiler
çerçevesinde bir erteleme süreci var. Bir de YÖK Denetleme
Kurulu’nun bu konu üzerinde çalışmaları var. Erteleme, denetleme ve
Isparta’da meydana gelen olay ister istemez YÖK’ü de bu konunun
üzerine çok farklı gitmeye sevk etti. Bu denetleme
neticesinde ne çıkacak, buna göre bir karar verecekler.
Adeta iki tarafı kirli bir değnek. Bir tarafta 30 bin kazanmış
insan var. Bunların yanında 300-350 kişinin aynı puanı
alması, bir kısmının karı-koca olması, kardeş olması gölge
düşürüyor
ERDOĞAN TRT'DE KONUŞTU |
Siyasi partilerin TRT'deki referandum konuşmaları sürüyor. Bugün ilk olarak saat 20:00'da Başbakan Erdoğan konuştu ve referandum sürecinde vatandaştan destek istedi. Erdoğan, anayasa değişikliğinin Türkiye'yi değiştireceğini, Türkiye'nin manzarasını değiştireceğini söyledi. Erdoğan, "Bu anayasa değişikliği emeğimizin değer kazanmasını, ekmeğimizin çoğalmasını sağlayacak. Türkiye bu anayasa değişikliğiyle yeni bir döneme, umut dolu aydınlık bir geleceğe adımını atacaktır. Biz Meclis'te üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirdik. Milletin üzerimize yüklediği emanetin hakkını verdik. Şimdi söz milletin, şimdi karar milletin, şimdi taktir sizlerin. İnanıyorum ki yine bir 12 Eylül günü aziz milletim bu büyük değişikliğe çok güçlü biçimde evet diyecek, Türkiye için yeni bir dönemin kapıları aralanacaktır " diye konuştu. |
olaya. Ama onların böyle olması acaba bu işin ertelemesini veya
iptalini gerektirir mi gerektirmez mi bu konuda Denetleme
Kurulu’nun vereceği karar çok önemli. Daha sonra yetkili merci
adımını atacaktır, sonunda yargıya gidecektir-gitmeyecektir onun
doğrusu henüz bilemiyorum. Bu konuda da arkadaşlar daha sonra
bizleri bilgilendirecekler.
"İFTİRA KAMPANYASI"
Üslubun içeriğine çok dikkat etmek gerekiyor. İçeriğe dikkat etmek
gerekiyor. Ana muhalefet lideri iftira kampanyası yürütüyor. Biz
iktidar olarak niçin gerilim isteyelim ama muhalefet gerilimden
nemalanmak ister.
"BU ÜLKEDE ARTIK KALPAZANLIK ÇETESİ YOK"
Ana muhalefet lideri şahsımı 'kalpazanlık'la suçlayacak kadar ileri
gidiyor. Kalpazanlık bir para basma olayıdır. Benim karakterimde
böyle bir şey olmuş olsaydı, şu anda farklı bir konuma
gelebilirdim. Artık bu ülkede bir kalpazanlık çetesi yok.
ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: GERÇEK
DEĞİLSE MAKAMI BIRAKACAK MI?
Evlerle ilgili ben buradan iddiayla birşey söylüyorum. Eğer
kendisi bu konuda samimiyse şu anda kiracı olduğum o eve
kendisini davet edeceğim. Sizleri de alayım. Bu evde altın
musluk var mı? Bu evde gazetede gösterilen fotoğraflar var mı?
Sadece dış kapıyı göreceksiniz ithal olup olmadığını sizde
göreceksiniz. Eğer bu söylenenler yoksa acaba kendisi bu
makamı bırakmaya hazır mı? Siyasette söz ağızdan çıkar
çıktıktan sonra onun mahkumu olursun. 7.5 milyon dolardan
bahsediyorlar. Yüzde 50 indirimle gelsin buyursun alsın. Biraz daha
pazarlık edebilirler yani. Ayıptır yahu insan biraz utanır sıkılır.
70'li 60'lı yılların politikasıyla yapılmaz bunu milletim
yutmaz.
"ÖZEL İLKELERİM VAR OTURMAM"
Bulunduğum yerde apatman dairesinde oturdum. O bölgede imara aykıdır. Ama belediyenin Florya da köşkü vardı. Orman içerisinde bir yerdi ben orada oturmadım, Beylerbeyi'nde oturdum. Belediye başkanımız orada oturmuyor diye orada konuşmadı. Aynı şekilde başbakan olduğumda resmi konutta oturdamı. Sadece resmi konutta otellerde yemek vermiyorum, yemeği orada veriyorum. Kendim Subayevleri'nde daire oturuyorum. 10 tane komşum var onlarla paylaşıyorum. Muhalefet bunu konuşuyor mu orada da kiracıyım. Bunu neden konuşmuyor bunları konuşsun. Benim özel ilkelerim bunlar.
Onların içerisinde birçokların villası var. Kendisinin de villası çıktı ben çıkarmadım kendisi çıktı. Bunlarla Türkie oyalanıyor. Bakın anayasayı tartışmıyoruz bu akşamda.
ERDOĞAN'DAN İDDİALI ÇIKIŞ:
HAYIR DİYENLER DARBECİDİR!
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA...
'HAYIR DİYEN DARBECİDİR'
'Hayır' diyen darbe anayasını savundukları için darbecidir.
Türkiye’de halen belli şeylerden sıyrılmış değiliz. Muhalefet bu
metni AK Parti’nin bir metni gibi anlatmaya çalıştı. Ben de bu bir
'AK Parti, bir Recep Tayyip Erdoğan projesi değildir' dedim. 26
maddenin eleştirisini yapmıyorlar.
Anayasa Mahkemesi CHP’nin itarazını değerlendirdi ve sonra
referanduma gidildi. Bu çalışma sırasında Avrupa Birliği
kurumlarını örnek aldık. Şu anda Avrupa ya da dünyada Meclis’in
Anayasa Mahkemesi’ne üye vermediği bir ülke yok. Adalet Bakanı'nın
yetkisi daraltılıyor.
'AK PARTİ'Lİ DEĞİL, DSP SEMPATİZANI'
CHP'nin şöyle bir anlayışı var, kendilerine öyle bir haber gelince
atlıyorlar. CHP iddiaları araştırmadan gündeme getiriyor.
Bunu Avcılar'da yaptılar. Müslüman kadınları rahibe benzetmesi
yaptılar. Müslüman kadının örtünmesinin kendi içinde bir kutsiyeti
vardır. Aynı şeyi genel af konusunda, başörtü konusunda
yaptılar.
Bulduk çıkardık. Eylemin içinde bulunan kişi ifadeye çağrıldı.
Çetin Er, Düzce doğumlu. 'Ben iddia edildiği gibi AK Parti'li
değilim. Babam DSP'ye oy verirdi. Bir kere cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde oy verdim. Benim DSP'ye sempatim' var diye ifade
vermiş. 'Benim uykumu bölmeleri, hakaret edip sopayla saldırmaları
üzerine olayı gerçekleştirdim. Ben bu bayanlardan şikayetçiyim'
diyor.
'BOYKOT MİLLİ İRADEYE İPOTEK KOYMAKTIR'
OHAL’i bizim iktidarımız kaldırdı. Çekiç gücün görevine de son
verdik. Ekonomik alanda Doğu’nun tamamında 24.5 katrilyonluk
yatırım yapıldı.
Özerk olmayan ne? Türkiye’nin içinde kalkıp da bunlar kendilerini
özerklik isterken neyi kastediyorlar. Başka bir bayrakla ne
kastediyorlar. O bayrak süs eşyası mı?
Tek dil talebi var, bunu kabul etmiyoruz. Herkes kendi dilinde
konuşabilir ama resmi dil Türkçe’dir. Kürtçe’yi konuş ama dayatmaya
çalışırsan bu olmaz.
Öyle garip talepleri var ki kabul etmek mümkün değil.
Yaptıklarımızı onlar istedi diye yapmıyoruz. Batıda ne varsa doğuda
da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak.
Biz sürecin içinde olmadığımız sürece bu çözülmez diyorlar. AK
Parti’in içinde Kürt vatandaşlarım olunca, CHP’nin içinde oluncu
sürecin içinde değiller mi?
Diyarbakır'da BDP’nin afişlerinin birinde oy sandığın üzerinde
çarpı var. Bu kendi kendini inkardır. Biz 'Oyla değil başka yolla
geliyoruz' diyorlar. Boykot milli iradeye ipotek koymaktır.
Silahı bırakan terörist olmaz saygın bir vatandaş olur.
BDP Başkanı’nın net olması lazım. Talimat alıyorsa bu demokrasiye
yakışmaz.
Hükümet şantaja asla kurban olmaz. BDP 'evet' dese görevini yapmış
olurdu. BDP 'evet' dese ruh üçüzü değil, ruh ikizi olurdu.
BDP kapatılmaktan nemalanıyor. Şimdi de eylemden nemalanıyor. Bizim
sizinle konuşmamız için şiddeti şantaj amacı olmaktan çıkarmanız
gerekiyor.
'BAŞLAMAYAN DAVADA ZAMANAŞIMI OLMAZ'
Bilgi kirliliği sözkonusu. Başlamamış davlarda zaman aşımı olmaz.
Burada bir iade-i itibar sözkonusu. İşkence sonucu ölenlere iade-i
itibarın sağlanmasını sağlıyoruz.
İşkence gören bazı kişiler arasında niye evet diyorsun diye tehdit
edilenler var. Bizden koruma isteyenler var, koruma verdik.
Anlatıyoruz ama demek ki bu kadar anlatabiliyoruz.
'SANATÇILARIN TAVRINA MÜDAHALE ETMEM'
Ben bu ülkenin başbakanım, bir partinin başbakanı değilim. Ben
hiçbir sanatçının yaklaşım tarzına müdahale etme hakkım yok. Evet
diyen de hayır diyen de saygındır.
'GÜVEN OYLAMASI DEĞİL'
Kimse buna 'güven oylaması' diyemez. Saadet Partisi, BBP, 'evet'
diyor. Hak-İş, Memur-Sen 'evet' diyor. TOBB Başkanı da 'evet'
diyor.
Yüzde 50+1’i aldınız mı, halk oylaması bitmiştir. Yüzde 60 mı, 70
mı olur... Asıl olan neticedir.
Kesintisiz demokrasiyi yakalarsak vesayet tartışması son
bulur.