Erdoğan kazandı Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu çıldırdı: Sopayla kurşunla kaybettirilen seçim
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüzde 52.16 ile kazandığı seçim sonuçları muhalif yazarları çılgına çevirdi. Seçimlerde iktidarın devletin tüm imkanlarını kullandığını savunan Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, sopayla kurşunla Kılıçdaroğlu'na seçim kaybettirildiğini iddia etti.
Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye’de ilk kez yapılan ikinci tur oylamayla yeniden
cumhurbaşkanı seçildi.
Erdoğan yüzde 52,16'lık oy oranıyla yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi muhalefet kabullenemedi.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu'nun "Sopayla kaybettirilen seçim" başlık yazısı tepki çekti.
Terkoğlu, "Geçmişte “ama iyi kötü”ydü “ama ağır aksak”tı, Türkiye’nin seçim tecrübesini de alaşağı etti. Tek kurallı, Erdoğan’ın kazanmasına ayarlı hale getirdi." ifadelerine ye verdi.
"Yeni vatandaşlıklarla seçmen profilini dönüştürdü"
Kıdemli hâkimlerin yerine kurayla sandık kurulu başkanının
belirlendiğini savunan yazar, "Ya da dağıttığı yeni
vatandaşlıklarla seçmen profilini dönüştürdü. Kısacası topu da
çizgiyi de kaleyi de istediği zaman değiştirdi." dedi.
"Devlet dairelerine, kamu binalarına, askeri bölgelerin tellerine seçim afişleri asıldı" diyen Terkoğlu, "Devletin imkânlarıyla seçim çalışması yapan bakanlar, kamunun benzinini, sermayesini harcamakla kalmadı. Siyasi duruşunu beğenmedikleri vatandaşı içeri aldırdı." iddiasına yer verdi.
"Kurşunla sopayla seçim"
TRT'nin Erdoğan'ı 48 saat Kılıçdaroğlu'nu 32 saat konuşturduğunu yazan Terkoğlu, yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Manipülasyonlar provokasyona dönüştü. Açıkça hedef gösterilen muhalefetin ofisleri silahlı, sopalı saldırılara uğradı. Polisin gözü önünde, Erzurum mitingine yapılan taşlı saldırılarla, muhalefet sokağa çıkamaz hale getirildi.
İlk turda 22 bin sandıktaki veriler olağandışıydı. Muhalefetin sandığı kontrol etmesi kimi zaman imkânsızlıklar kimi zaman sopayla engellendi. İktidar taraftarlarının toplu oy kullanımına izin veren sistem, sandıkları koruyan gönüllüleri engellemek için seferber oldu. İçişleri bakanı, Oy ve Ötesi’ne karşı, birinci sınıf Emniyet müdürlerini teamüllere aykırı şekilde görevlendirdi. Vekiller bile sandık başında dayak yedi."