Erdoğan Kasımpaşa üslubunu bıraksın
Abone olLiberal Demokrat Parti Genel Başkanı Emin Şirin, Başbakanın Kasımpaşalı üslubunu bir kenara bırakması gerektiğini söyledi.
Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Emin Şirin,
Türkiye'nin 2004 yılına rejim tartışmalarının konuşulduğu bir
ortamda girdiğini belirterek, ''Başbakan'ın Kasımpaşalı üslubunu
bir kenara bırakıp, son bir ay içinde ortaya çıkan hadiselere ve
kendi tavrına bakarak bir değerlendirme yapmasında fayda var''
dedi. Şirin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında okuduğu yazılı
açıklamasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da mektup olarak
ileteceğini bildirdi. Başbakan Erdoğan'ın dünkü il başkanları
toplantısında rejim tartışmalarıyla ilgili eleştirilere çok kızgın
bir üslupla yanıt verdiğini ifade eden Şirin, ''Başbakan'ın, bu
kızgın üslubu bir tarafa bırakıp, son bir ay içinde ortaya çıkan
hadiselere ve kendi tavrına bakarak bir değerlendirme yapmasında
fayda var. AK Parti'nin ve kadrolarının bu davranışları devam
ederse hem rejim bunalımı doğabilir hem de Allah korusun
birilerinin aklına Anayasa'nın 69. maddesi gelebilir''dedi. (69.
madde, partilerin uyacakları esaslar ve Anayasa Mahkemesi'nin bu
esaslara uymayan partileri kapatmasına ilişkin hükümleri içeriyor).
Basın toplantısında Başbakan Erdoğan'a bazı sorular yönelten Şirin,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başbakanlık Müsteşarlığı'na atadığınız
Ömer Dinçer'in (Laikliğin yerini İslamla bütünleşme almalı.
Cumhuriyetin katılımcı, adem-i merkeziyetçi, daha Müslüman bir
yapıya devredilmesi zorunluluğu ve zamanı geldi) şeklindeki
konuşmaları ne manaya geliyor? 8 sene evvel tebliğine aldığı
cümleye bugün de sahip çıkan ve Kamu Reformu Yasa Tasarısı'nı
hazırlayan kişinin amacı bu mudur? Hem milletvekilleriniz hem de
başbakan yardımcınız yargıya güvenmediklerini söylüyorlar. Sahip
çıktığınızı söylediğiniz rejimin esası, yürütme, yargı ve yasamanın
ahenk içinde çalışmasına bağlı. Bu nasıl bir davranış? Müsteşarınız
Ömer Dinçer'in hazırladığı Kamu Reformu Tasarısı ile Ankara'yı
by-pass etmek niyetindesiniz. Merkezi otoritenin gerekli kontrol
mekanizmalarını kurmadan, teftiş kadrolarını kaldırarak, hatta
getirdiğiniz tasarı ile milletvekillerinin mahalli idareler
hakkında soru sorma yetkilerini de kısıtlayarak ne etmeyi
düşünüyorsunuz?'' GÜL'DEN TÜRKİYE PLANI BEKLİYORDUK...'' Eski
dostluğuna dayanarak Başbakan Erdoğan'a bazı tavsiyelerde bulunmak
istediğini belirten Şirin, şu görüşleri dile getirdi: ''Her şeyden
önce şeffaf ve samimi olacaksınız. Mesela, başörtüsü ve türban
konusunda ne düşündüğünüzü açıkça kamuoyu ile paylaşacaksınız.
Konuşmalarınızla icraatınız birbirini tutmadığı için endişe ve
korku yarattığınızı ve sadece 11 milyon oy almış bir partinin 65
milyonluk Türkiye'nin kaderine tek başına hakim olamayacağını
bileceksiniz. Bir taraftan Türkiye'yi çağdaşlaştırdığınızı iddia
edip, diğer taraftan takiyye intibaı veren bir görüntü içinde
olmayacaksınız. Böyle bir davranış içine girmeyip, TBMM'deki
çoğunluğuna güvenerek ısrarla atmaya çalıştığınız adımlara devam
ederseniz, evet Türkiye'de rejim bunalımı doğar.'' Emin Şirin,
konuşmasında ayrıca Siyasi Partiler Kanunu ve seçim sistemini bir
an önce gözden geçirerek; yerel seçimlerle genel seçimleri
birleştirip erken seçimlere gidilmesini önerdi. Şirin, Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Kıbrıs konusunda
Annan planını görüşmekten başka çare olmadığı yolundaki
değerlendirmesini eleştirerek, ''Biz Gül'den Kıbrıs konusunda
Türkiye planı bekliyorduk. Meğer bu plan Annan planını kabulden
ibaretmiş. Bu endişe verici bir durum'' dedi.