Erdoğan; "Kale gibi iktidar var"

Çanakkale'nin Çan İlçesi'nde, Kale Grubu şirketlerinin 47. kuruluş yıldönümü ve 27 Temmuz Seramik Bayramı törenlerine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin muhteşem ve anlamlı bir süreçten geçtiğini söyledi. Türkiye'nin, güven ve istikrarını yeniden kazandığını, her geçen gün siyasi ve ekonomik alanda sıçrama yaptığını belirten Erdoğan, “Türkiye, o geçmişteki şanlı, şerefli yerine yaklaşmanın heyecanını yaşıyor. Üretim, yatırım, güven ortamı geliştikçe ülkenin itibarı da artmaktadır. Devlet ile toplum birbirinden adeta kopmuştu ama bugün devlet ile toplum birbiri ile kaynaşmış durumdadır. Kaygılar, korkular, önyargılar, tereddütler yerini, umuda, üretime, büyümeye terk etmiştir” diye konuştu. Erdoğan, Türk girişimcilerin, malını satmak için dünyayı dolaştığını ifade ederek, “Artık ülkemizde herkes, herkesin başarısını takdir ediyor, alkışlıyor. Artık kıskanma dönemi geçmiş, takdir dönemi başlamıştır. Artık hepimiz anladık ki bu ülkede insanların başarısından da başarısızlığından da bize düşen pay vardır” dedi. Başbakan Erdoğan, çalışma hayatının artık bir çatışma alanı olmaktan çıktığını, güven ve istikrar ortamı sayesinde herkesin taşın altına elini koymaya başladığını söyledi. Kalkınmanın milletle gerçekleştirilebileceğini, bunun yapılmasının ardından Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedef olan muasır medeniyetler seviyesinin yakalanacağını ifade eden Erdoğan, ”Kale gibi sağlam bir iktidar var, bunu unutmayınız. Sonuna kadar topluma, işçisine, işverenine güvenen bir iktidar var. Bu tarihi fırsatı çok iyi değerlendirmek zorundayız. Bu ülkede taşın üstüne taş koyanın başımın üstünde yeri var anlayışı ile yola çıkmıştık. Bu anlayışımız devam ediyor” dedi. “KAZANCI DA ZARARI DA PAYLAŞACAĞIZ” Enflasyon ve büyüme rakamlarından örnekler vererek hükümetin attığı adımları anlatan Erdoğan, ancak buna rağmen yine şikayet eden kesimler olduğunu söyledi. Bazı çevrelerin, “zamlar devam ediyor” dediğini anımsatan Erdoğan, nasıl bir Türkiye devraldıklarını anlatmayacağını, bahane aramadığını ifade etti. Bazı ürünlere gelen zamların petrol fiyatlarının olağandışı artışından kaynaklandığını belirten Erdoğan, Hazine'nin müflis duruma düşmemesi için vatandaşlar ve devletin ortak şekilde fedakarlık yapacağını dile getirdi. Erdoğan, “Kazancı da paylaşacağız, zararı da paylaşacağız” dedi. Türk toplumunun muhabbet ve sevgi toplumu olduğunu belirten Erdoğan, toplumda kavganın değil barış olmasının önemine değindi. Erdoğan, Türk toplumunda teröre yer olmaması gerektiğini belirterek, ”Ama maalesef bu oyunlara gelenler var. Bu oyunları hep birlikte bozuyoruz, bozacağız” diye konuştu. EKONOMİDE KUŞKU YERİNE BÜYÜME Yatırım ve güven ortamı arttıkça, ülkenin itibarının da arttığını kaydeden Erdoğan, kuşkular ve önyargıların yerini umuda, üretime ve büyümeye bıraktığını kaydetti. Konuşmasında, AB'nin önemine de değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Güçlü Türkiye inşallah 17 Aralık 2004'den sonra yeni bir süreci yaşayacaktır. Bu süreç doğrudan yabancı sermayenin de ülkemize girmesiyle birlikte adeta bir patlama nedeni olacaktır. Geldiğimiz nokta çok önemli. Açıklamaları izliyorsunuz. Avrupa Parlamentosu Başkanı'nın açıklamalarını duyuyorsunuz, liderlerin açıklamalarını duyuyorsunuz. Türkiye iktidarı ile muhalefeti ile edimlerini yerine getirmiştir. Uygulamada da adımlarını atmaktadır. Türkiye, artık AB ailesi içinde müzakere sürecine 17 Aralık'ta alacağı tarihte başlayacaktır. Bu tarih, Avrupalı dostlarımızın da diğer ülkelerin de Türkiye'ye yatırım için onay verdiği bir tarih olacaktır.” "DEVLET İSTİHDAM KAPISI DEĞİL" Devletin artık istihdam kapısı olmaktan çıkacağını belirten Erdoğan, istihdam olanağını artık özel sektörün sağlayacağını kaydetti. Hükümetin vergide arzuladığı reformu henüz gerçekleştiremediğini ifade eden Erdoğan, hazırlıkların sürdüğünü ve vergi reformunu en kısa sürede hayata geçireceklerini söyledi. Türkiye'deki eksik yönlerin ve açıkların giderilmesi için çaba gösterdiklerini belirten Erdoğan, “Cumhuriyet tarihindeki açıkları 20 ayda kapatmamız mümkün değil” dedi. Erdoğan, hükümetin işadamlarına kolaylıklar sağlarken iş dünyasının da kayıt dışına çıkmamasını istedi.