Erdoğan İsral'i yerden yere vurdu!
Abone olErdoğan bu kez İsrail'i Libya'dan vurdu. Erdoğan, Mavi Marmara'nın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan,Libya'da konuştu yine İsrail'i sert
sözlerle vurdu. İslamafobianın bir insanlık suçu olduğunu
vurgulayan Erdoğan, Türkiye olarak haksızlıklara boyun
eğmeyeceklerini söyledi. İşte Erdoğan'ın Libya'daki o sert
sözleri;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Kaddafi
İnsan Hakları'' Ödülü verildi. Erdoğan, Radison Sas
Oteli'nde gerçekleştirilen ödül töreninde yaptığı konuşmada,
''Kaddafi İnsan Hakları Ödülü''nü almaktan büyük memnuniyet duyduğu
ifade etti.
1989 yılından bu yana her sene dünyanın dört bir yanından çeşitli
şahsiyet, grup ve kuruluşlara verilen ''Kaddafi İnsan Hakları
Ödülü''ne bu yıl kendisinin layık görülmüş olmasından dolayı
Uluslararası Komiteye de şükranlarını sunan Başbakan Erdoğan,
şunları söyledi:
''Şahsımdan ziyade, ülkem ve milletim adına teslim aldığım bu
ödülün, bölgesel ve küresel ölçekte, insan hakları noktasındaki
mücadelemizi teşvik edeceğinden emin olabilirsiniz. Bu
vesileyle bölgesel ve küresel ölçekte işbirliğinin geliştirilmesi
yönünde gösterdiği gayretlerden ötürü Libya Lideri Muammer
Kaddafi'ye şükran ve takdirlerimi ifade etmek isterim. Bu
Ödül Töreni ve Avrupa Birliği–Afrika Zirvesi vesilesiyle
bulunduğumuz Libya'da, bizlere gösterilen sıcak misafirperverlik
için ayrıca müteşekkirim.
KELEBEK ETKİSİ TEORİSİ
Erdoğan, bilim adamlarının, dünyanın herhangi bir yerinde, bir
kelebeğin kanat çırpışlarının dalga dalga büyüyerek dünyanın başka
bir yerinde fırtınaya sebep olduklarını iddia ettiklerini
anımsatarak, şöyle devam etti:
''Esasen bugün, 'Kelebek Etkisi Teorisi'nin başta ekonomi olmak
üzere çok farklı alanlarda tezahür ettiğini görüyoruz. Bir yerdeki
ekonomik kriz, dalga dalga büyüyerek dünyayı etkisi altına
alabiliyor. Uzak ülkelerdeki bir afet, bir terör eylemi,
bir çatışma, anında ülkelerimizin ekonomisini
etkileyebiliyor. Uzak kavramı bugün artık düne göre çok
büyük farklılık arz ediyor. Dün bize uzak gibi görünen coğrafyalar,
bugün artık bir kaç saatlik uçuşla erişebileceğimiz yerlere
dönüştü. Libya'nın bir bölgesi olan Fizan, bugünün Türkçesinde
dahi, uzaklığı ifade etmek, ulaşılamaz bir mekanı ifade etmek için
kullanılıyor. 100 yıl önce ulaşılamaz gibi görünen
Libya'ya, Fizan'a bugün artık bir kaç saatlik bir uçak yolculuğuyla
ulaşmak mümkün hale geldi. Asıl önemlisi, farklı
toplumlar, farklı kültürler arasındaki duygusal ve psikolojik
mesafe, her gün biraz daha azalıyor. Bize uzakmış, yabancıymış gibi
görünen şeylerin aslında hiç de öyle olmadığını artık daha net bir
şekilde görüyoruz.
''KOMŞUSU AÇ İKEN TOK YATAN BİZDEN
DEĞİLDİR'
Başbakan Erdoğan, Suriye, Ürdün ve Lübnan ile Libya ile de vizeleri
kaldırarak, adeta ülkeler arasındaki 100 yıllık hasrete son
verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Biz birbirimize sırtımızı dönemeyiz, birbirimizden habersiz,
birbirimizden ilgisiz, alakasız yaşayamayız. Bizim
medeniyetimiz bize şunu emrediyor, 'Komşusu aç iken tok yatan
bizden değildir. Biz Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de,
Adana'da, Konya'da bu emre ne kadar muhatap isek hiç kuşkusuz
sizler de burada, Trablus'ta, Bingazi'de, Tobruk'ta, Sirte'de aynı
emre muhatapsınız. Biz, Türkçe olarak, 'ev alma komşu
al' derken sizler, Arapça olarak 'el caarr, kabled
daar' diyorsunuz ve aslında aynı şeyi söylüyoruz.
Bizler, bir vücudun azaları gibiyiz. Vücudumuzun
bir parçasında sorun olduğunda bütün bir vücudumuz sorun yaşıyor.
Bu yerküre gemisinde ortak bir kaderle hareket ediyoruz. Barış,
adalet, kardeşlik, dayanışma hepimizin ortak menfaatidir.''
''AMA ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR''
Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail saldırısına
göndermede bulunan Erdoğan, barışın, dostluğun, kardeşliğin denizi
olan Akdeniz'de korsanlık yapılmasına, 9 masum sivilin
katledilmesine karşı suskun kalamayacaklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bizi susturmaya çalışanların, hakkı söylediğimiz için bizim
aleyhimize kampanya başlatanların gayesi başka. Onlar,
akıttıkları kanı, kara propaganda ile gizlemenin
derdindeler. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Artık
katliamların üzeri örtülmüyor. Farklı amaçlar için, farklı gayeler
için değil; insanlık adına, vicdan adına, insan hakları, adalet ve
barış adına, biz Gazze demeye, biz Kudüs demeye, biz
Ramallah, Nablus demeye devam edeceğiz. Aynı şekilde bütün
Ortadoğu'da ve dünyada haksızlığa, zulme, işgale maruz kalan
insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz. Çünkü insan, her
yerde insandır. İnsan hakları, evrenseldir ve herkes için
kutsaldır. Öte yandan biz inanıyoruz ki, Ortadoğu huzursuz
ise biz huzurlu olamayız. Afrika refah içinde değilse,
bizim refahımız kalıcı olamaz. Bizim Türkiye olarak
niyetimiz, gayemiz, hedefimiz apaçıktır."