Erdoğan ise Fischer ne konuştu?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile AB arasında 2004'te müzakerelere başlamamasının hayal kırıklığının ötesinde bir durum ortaya çıkaracağını ve bunu halka anlatmakta zorlanacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, Almanya Dışişleri Bakanı Fischer ve beraberindeki heyetle Başbakanlık'ta görüştü. Edinilen bilgilere göre, görüşmede Erdoğan, AB sürecinde Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini büyük ölçüde yerine getirdiğini belirterek, "Kritik aşamayı geçmek üzereyiz. Şimdi uygulama aşamasına geldik. Bu konuda halkın yanı sıra sivil toplum örgütlerinden de destek görüyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok" dedi. Erdoğan, AB Komisyonu'nun hazırlayacağı Türkiye İlerleme Raporu'nun olumlu çıkmasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'ye müzakere tarihi verilirse, görüşmeler ne kadar sürer bilemeyiz. Ancak Türkiye AB'ye yük değil yardımcı olacağını ortaya koymuştur" dedi. Türkiye ile AB arasında zaman zaman siyasi kriterler düzeyinde ortaya çıkan sorunların aşılabileceğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "2004'te müzakerelerin başlamaması Türkiye'de hayal kırıklığının ötesinde bir durum ortaya çıkarır. Türk halkına bunu anlatmakta zorlanırız. Ancak, sonuç ne olursa olsun, biz bu reformları sürdüreceğiz. Kopenhag kriterleri Türkiye için de çok önemli bir altyapı oluşturuyor. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz." FİSCHER: "BÜTÜN GÜCÜMÜZLE TÜRKİYE'NİN YANINDAYIZ" Almanya Dışişleri Bakanı Fischer ise ülkesinin Türkiye'nin AB üyeliği konusunda herhangi bir tutum değişikliğine gitmediğini belirtirken, "Bütün gücümüzle Türkiye'nin yanında olacağız" dedi. Türkiye'de AB sürecinde son bir yılda iki yıl öncesine göre tahmin edilemeyecek gelişmelerin yaşandığını kaydeden Fischer, "Türkiye'deki gelişmeler AB üyeliğini desteklemekteki en önemli kozumuzdur. Bu dinamizmi sürdürmek gerekir. Türkiye'nin gösterdiği gelişim ve dinamizm AB ülkeleri düzeyinde de olumlu etki yapacaktır" diye konuştu. Fischer, AB'nin son yıllarda hem genişleme hem de mali politikalar açısından zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek, "Zorluk 2004'te de sürüyor. Bu dönemde Türkiye'nin reformlardaki dinamizmi sürmelidir. İnsan hakları, kültürel haklar ve azınlıklarla diyalog konusunda çok önemli gelişmelerin yaşanması iyi etki yapar" dedi. Fischer, Türkiye'de işkencecilerin cezalandırılmasının AB ülkelerinde olumlu bir etki yarattığını vurguladı. Fischer, eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl'un bir Alman gazetesine verdiği demeçte ilk kez Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini belirttiğine işaret ederek, bunun önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. Erdoğan'ın "AB'de Müslüman ve Hristiyanların ortak temeller etrafında yaşaması" tezine katıldığını ifade eden Fischer, "Eğer günlük yaşamda hoşgörüyü yerleştirebilirsek çok önemli gelişmeler imza atarız" dedi. KIBRIS VE IRAK SORUNU Erdoğan-Fischer görüşmesinde Kıbrıs ve Irak'taki gelişmeler de gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs sorununda başından beri iyi niyetini ortaya koyduğunu belirterek, adadaki iki devlet, iki din ve iki halk gerçeğinin benimsenmesi ve ortaklığın iki eşit halk arasında kurulması gerektiğini vurguladı. İki kesimlilik, eşitlik ve geleceğe yönelik Türkiye ve Yunanistan'ın garantörlüğünün korunması gereğinin de benimsenmesini isteyen Erdoğan, "Kıbrıs sorunun çözümü bütün Avrupa'nın da çıkarınadır. Güney'deki Rum kesiminin iyi niyetli yaklaşım için ikna edilmesi gerekir" dedi. Fischer ise Mayıs 2004'e kadar Kıbrıs sorununun çözülmesinin önemli olduğunun altını çizerek, Annan planı için iki tarafta da halk oylaması yapılmasının da kritik bir önem taşıdığını söyledi. Fischer "Biz Kıbrıs sorununun çözümü için her türlü desteği yapacağız" dedi. Görüşmede, Başbakan Erdoğan, Irak'taki toprak bütünlüğünün korunması ile etnik ve mezhebe dayalı bir yapının oluşturulmaması yönündeki düşüncelerini Fischer'e aktardı. Erdoğan, "Irak'ın yer altı zenginliği Irak halkı için kullanılmalıdır. Bu düşüncelerimi İran ve Suriye de paylaşıyor. Demokratik Irak devletinin kurulması için de buna ihtiyaç var" dedi. Erdoğan, Fischer'e PKK/KADEK konusundaki hassasiyetlerini de bildirdi.