Erdoğan: İhracatımız %5,4 artarak 15 milyar dolara ulaştı
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nisan ayında ihracatın yüzde 5,4 artarak 15 milyar 273 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Bu pozitif verilerin önemine değinen Erdoğan Türk Baharı özlemindeki Avrupa'ya mesaj yolladı. Avrupa şehirlerinin cayır cayır yanmaya başladığını ifade eden Erdoğan ''daha çok yanacaksınız'' şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 yılın projesi diye bir şey
çıkarıldığını hatırlatarak, "Bu proje, tamamen Orta Doğu'yu
karıştırma projesidir.'' dedi. Erdoğan Türkiye'ye verilen sözlerin
ise tutulmadığına vurgu yaparak, "AB dürüst değil sözlerini
yerine getirmiyor. Bize sığınmacılar için 6 milyar Euro
ödeyecektiniz ne oldu.'' ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye
İnovasyon Haftası İnovalig Ödül Töreni'nde konuştu.
Ödül verilecek firmaları ve temsilcileri tebrik eden Erdoğan, dünyada ve Türkiye'de yenilikçilik alanında fark ortaya koymuş isimleri bir araya getiren etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.
Erdoğan, inovasyon konusuna değer veren sanayicileri, profesyonelleri, akademisyenleri, araştırmacıları ve medya mensuplarını buluşturan toplantının ülkenin geleceğine ışık tutacağına inandığını söyledi.
Türklerin yapı olarak girişimciliğe, yenilikçiliğe ve üretkenliğe açık bir millet olduğunu ifade eden Erdoğan, bu hafta etkinlikleri çerçevesinde paylaşılan hikayelerin, ürünlerin milletin bu özelliğini açıkça ortaya koyduğunu, buna rağmen hedeflerin hala uzağında olunduğunu kaydetti.
Güçlü duruş sergiliyoruz
Erdoğan, bunun için
artık Türkiye olarak yaptırım hedeflerinin çok daha soğukkanlı
karşılanabildiğini belirterek, "Ülkemizi hedef alan operasyonlar
karşısında giderek çok daha güçlü bir duruş sergileyebiliyoruz.
Eskiler, 'kötü komşu insanı hacet sahibi eder' derler. Biz de maruz
kaldığımız haksızlıklar, adaletsizlikler, saldırılar, tuzaklar,
tezgahlar karşısında her alanda kendi göbeğimizi kendimiz kesmeyi
başardık. Bir dağ ne kadar yüce olsa dağ kenarı yol olur türküsünde
olduğu gibi önümüzdeki engelleri aşacak bir yolu mutlaka buluyoruz.
İnovasyona, yani yenilikçiliğe uygun yapımız, bu başarının
gerisinde yatan en önemli sebeptir." değerlendirmesinde
bulundu.
"Beka mücadelesinde ön saflarında yer
alıyorsunuz"
Bugün ortaöğretimden üniversitelere, iş dünyasından kültür ve
sanata kadar her alanda gözle görülür bir inovasyon heyecanına
şahit olunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizler gerek ihracatımızın artırılması ve niteliğinin yükseltilmesi, gerek diğer alanlarda ortaya koyduğunuz gayretlerle ülkemizin beka mücadelesinin en ön saflarında yer alıyorsunuz. Bunun için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Ülkemiz ihracatının tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi, 83 bin üyesiyle Türk ticaret diplomasisinin sahadaki en büyük gücüdür. Bugün Türkiye dünyadaki 222 ülke ve bölgede ürünleriyle bayrak gösteriyor. Geçtiğimiz ay itibarıyla ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,4 artarak 15 milyar 273 milyon dolara ulaşırken, ithalatımız yüzde 14,6 azalarak 18,1 milyar dolara geriledi. Böylece dış ticaret açığımız yüzde 57,8 azalarak 2 milyar 831 milyon dolar olarak gerçekleşti.
"Cumhurbaşkanı olarak hep yanınızda yer
alacağım"
Erdoğan, giderek sertleşen rekabet ortamının üreticileri
maliyetlerini aşağıya, ürün kalitesini de yukarıya doğru çekmeye
zorladığının altını çizerek, bu zor denklemin çözüm yolunun da
inovasyondan, yenilikçilikten geçtiğini ifade etti.
Yapay zekanın her alanda varlığını ve etkinliğini hissettirdiği bir dönemde konvansiyonel yöntemlerle rekabette öne çıkılamayacağını vurgulayan Erdoğan, dünyanın en büyük 10 şirketine bakıldığında 8'inin teknoloji ve iletişim verilerinden oluştuğunun görüldüğünü anlattı.
Erdoğan, bu durumun verinin en az üretim kadar değerli olduğu bir dünyaya doğru gidildiğini gösterdiğini ifade ederek, dijital dönüşüme bu sebeple kritik bir politika olarak sahip çıktıklarını belirtti.
Eski Türkiye değil...
Ecdadın çok daha kötü
şartlarda, 600 yıllık bir cihan devletinin küllerinden yepyeni bir
cumhuriyet kurmayı başardığı yerde, biz bu genç fidanı yeni bir
çınara dönüştürmeyi haydi haydi başarırız, hiç bundan endişeniz
olmasın. İstedikleri kadar birliğimize, beraberliğimize,
ekonomimize, sınırlarımıza saldırsınlar, istedikleri kadar tuzaklar
kursunlar, bu tür operasyonlar sadece bizim hedeflerimize ulaşma
azmimizi daha da perçinler, bizi mücadelemizde daha da güçlü kılar.
Çünkü Türkiye artık her üflendiğinde her çelme takıldığında yere
kapaklanan o eski Türkiye değildir."
"3 artı 3, 6 milyar avro bize ödeyecektiniz o ne
oldu?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan sonraki en
büyük atılımını geçilen 17 yılda yaptığını dile getirerek,
"Rahmetli Menderes ile demokrasinin, rahmetli Özal ile dışarıya
açılmanın tadına varan ülkemiz, AK Parti iktidarlarıyla dünyayla
rekabet edecek bir öz güvene kavuşmuştur." dedi.
"Arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü hisseden her Türk vatandaşı hakkını aramaktan yeni girişimlere kadar tüm konularda kendini güvende hissediyor. Ülkemizin bu yükselişi, tarihi, siyasi ve ekonomik olarak rekabet içinde olduğumuz kesimleri elbette rahatsız ediyor. Tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmamasının başka bir izahı olabilir mi? Neymiş, Avrupa Birliği'ne tam üye olmak için çok fazla büyükmüşüz. Yani şimdi bunlar böyle istiyor diye, bunların paşa keyfi öyle istiyor diye biz küçülelim mi? Herhalde ben boşuna en az 3 çocuk demiyorum. Daha büyüyeceğiz. Ne kadar büyürsek bilesiniz ki o kadar güçlü olacağız ve en büyük korkuları buradan geliyor. Bugün Avrupa ülkeleri hala huzur içinde yaşıyor olmalarını Türkiye'nin 4 milyon sığınmacıyı kendi topraklarında misafir etmesine borçludur.
Bizimle görüştükleri zaman 'Size çok teşekkür ediyoruz. Bu kadar mülteciyi misafir ediyorsunuz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır.' Tamam iyi güzel de hani söz vermiştiniz 3 artı 3, 6 milyar avro bize ödeyecektiniz, o ne oldu? Bunlar dürüst değil, bunların hayatı yalan. Bunlar sözlerini yerine getirmese de biz Türkiye olarak şu ana kadar 35-36 milyar dolar burada harcama yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Bazıları burada rahatsızlık duyabilir. Duyarsa duysun. Gençler unutmayın, bizim medeniyetimiz ensar ve muhacir olayını çok iyi bilir. Dolayısıyla biz şu anda bombalardan, varil bombalarından kaçan bu insanlara kapılarımızı açarak ensar görevini yerine getirdik. Aynı durum bizim de başımıza gelebilirdi. Hamdolsun böyle bir şey yok. Ama biz bu görevi yerine getirmek suretiyle tüm insanlığa bir ders verdik. Hala bu dersi veriyoruz ve vereceğiz."
Daha çok yanacaksınız
"Hala kafalarında bir
Türk baharı özlemi var. Halbuki onların baharlarının girdiği her
yer kapkara kışa dönmüştür. İşte buyurun, Avrupa şehirleri cayır
cayır yanmaya başladı. Buna rağmen hala Türkiye'deki sosyal fay
hatlarını kaşımak isteyenler, önce kendi oturdukları zeminin
çürüklüğüne bir baksınlar. Daha çok yanacaksınız. Seçim sonuçları
üzerinden Türkiye'nin geleceğiyle ilgili siyaset mühendisliği
hesaplarına girişenlerin bakacağı yer, bizim Rabia'mızdır. Tek
millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarımız etrafında sıkı
sıkıya kenetlenmiş olduğunu görmeyenlere her fırsatta bunu
hatırlatmaya devam edeceğiz."
"Bu proje, tamamen Orta Doğu'yu karıştırma
projesidir"
Erdoğan, Suriye'yi önce bataklık haline getirip, sonra da bundan
şikayet edenlerin, Türkiye'nin sınırlarını bir terör koridoruyla
kuşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 yılın projesi diye bir şey çıkarıldığını hatırlatarak, "Bu ne biliyor musunuz? Bu proje, tamamen Orta Doğu'yu karıştırma projesidir. Böl, parçala, yut mantığının yeni bir jargonla uygulamasıdır. Türkiye olarak, biz buna da müsaade etmeyeceğiz. Suriye'de ülkemize yönelik hiçbir tehdide izin vermeyeceğiz. Münbiç ve Fırat'ın doğusu dahil tüm Suriye topraklarını buranın gerçek sahiplerine teslim edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizin savunma ihtiyaçlarına saygı durmayıp, yaptırım tehditleriyle bizi köşe sıkıştıracaklarını sananlara diyoruz ki, 'Türkiye ne Orta Doğu, ne Balkanlar ne de Güney Amerika'dır. Türkiye, binlerce yıllık devlet tecrübesi, muhteşem medeniyet geçmişi ve coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyeti ve birikimiyle kimsenin yutamayacağı kadar büyük bir lokmadır. Bunu böyle biliniz." diye konuştu.