Erdoğan herkese çattı!
Abone olBaşbakan Erdoğan, "CHP, MHP, ANAP ve DYP hepsi dahil, IMF ile neler konuştuğunu iyi biliriz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin arasına nifak tohumu
ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceklerini belirterek, "Muhalefet
lideri çıkıyor 'AK Parti Apo'nun affını sağlayacak' diyor, buna
gülerler" dedi.
Tekirdağ'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yat Limanı'nın
ardından otogar açılışı yaptı. Açılışın ardından Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım ile birlikte otogarı gezen Erdoğan, yetkililerden bilgi
aldı.
Başbakan Erdoğan otogar gezisinin ardından, sırasıyla Tekirdağ
Belediye Başkanı Ahmet Aygün ve Tekirdağ Valisi Nezih Doğan'ı
ziyaret etti. Başbakan Erdoğan daha sonra, İnönü Kapalı Spor
Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Tekirdağ İl Teşkilatı 2.
Olağan Kongresi'ne katıldı. Erdoğan, salona girişinde partililerin
sevgi gösterileriyle karşılandı. Konuşmasında CHP Lideri Deniz
Baykal'ı eleştiren Erdoğan, "Milletimizin arasına nifak tohumu
ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Muhalefet lideri çıkıyor 'AK
Parti Apo'nun affını sağlayacak' diyor, buna gülerler ya. Bunu
nasıl söylersin. Bu ne gafil bir düşüncedir. Bunu anlamak mümkün
değil. Dün gerekeni zaten söyledim ama hakikaten kanımıza dokunan
bir şey. Daha henüz Meclis'te komisyonlara gelmemişken bu basın
toplantısını yapıyor. Dert, havayı bulandırmak. Çünkü hep bulanık
suda avlanmaya alışmışlar. Ama o netice vermeyecek. Gel de katkın
varsa, katkını yap. İçişleri Bakanlığı komisyonunda toplantı
yapılıyor, İçişleri Komisyonu'nda en ufak bir katkıları,
eleştirileri olmuyor. Bu sadece AK Parti'nin meselesi değil, bunu
beraber yapacağız, en ideal yasayı çıkaralım. Bizim rant elde etmek
derdimiz yok. Herhalde aşacaktır bunları diye düşünüyorum hala,
umudumu yitirmedim. Varsa katkın bunu söyle, yoksa toplumu germenin
anlamı yok" dedi.
"TÜRKİYE'NİN EN GÜÇLÜ TEŞKİLAT YAPISINA AK PARTİ
SAHİP"
Partililer ve vatandaşlara seslenen Erdoğan, "2007'nin sonbaharında
yapılacak genel seçimlerde inşallah AK Parti Tekirdağ'da 3 Kasım
seçimlerinden çok daha farklı şekilde kazanımla çıkacaktır. Yeni
bir dönemi yaşıyoruz, yeni bir süreci yaşıyoruz. 2005 sonunda tüm
belde kongrelerimizi tamamladık. İlçe kongrelerimizi tamamladık. 20
Temmuz'a kadar bütün il kongrelerimizi tamamlamış olacağız.
Türkiye'nin en güçlü teşkilat yapısına AK Parti sahiptir"
açıklamasında bulundu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de bazı alışkanlıklar olduğunu
belirterek, AK Parti'nin bu alışkanlıkları değiştirmek için
çalıştığını söyledi. Türkiye'de yapısal bir değişim yaşandığını
belirten Erdoğan, "'Olmaz' denilen şeyler Türkiye'de olmaya
başladı. Bunu hazmedemeyenler var. Eğitimde, sağlıkta, adalette,
emniyette, ulaşımda, tarımda, hayvancılıkta, dış politikada
yılların 'olmaz' denilen şeyler tek tek oluyor. 2012'deki
hedefimiz, kişi başına milli gelirin 10 bin dolar olduğu Türkiye.
Biz bunu yakalayacağız. Bunu hala kavrayamayanlar var. Biz her
şeyin farkındayız. Türkiye'de Menkul Kıymetler Borsası'nda biz
geldiğimiz zaman endeks 10 bindi, şimdi 48 bine kadar çıktı. Sadece
oradan bakılsa bile 1'e 5 katlamış" diye konuştu.
Önceki dönem hükümetleri eleştiren Erdoğan, "Bazıları sıkılmadan
'ne yaptınız ki' diyor. Biz rakamlarla konuşuyoruz. 3.5 yıl önce
mutfağın durumu neydi, şimdi nedir. Aradaki farkı anlatıyoruz.
İşçiden memurdan zorunlu tasarruf diye para kesildi. Biz geldik,
para falan yok. Fakat rakamsal olarak 14.5 katrilyon vardı. 'Bu
nasıl fon' diye sorduk. 'Para yok kağıt var' dediler. Para
hortumculara gitmiş. Biz, 'devlet vatandaşına borçlu olmaz' dedik.
Bu parayı ödemeye başladık. Son mart ödemesiyle yaklaşık 12.5
katrilyonu ödedik. Son taksiti haziran ayında ödüyoruz. 14.5
katrilyonu bu hükümet işçisine, memuruna ödeyerek borçlu olmaktan
kurtuluyor. Adil devlet budur işte" ifadelerini kullandı.
"MERKEZ BANKASI'NIN IMF'YE BORCU YOK"
Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın IMF'ye olan borcunu ödediğini
söyledi. AK Parti hükümeti göreve geldiğinde, hazinenin IMF'ye 24
milyar dolar borcu olduğunu belirten Erdoğan, bu borcun 13 milyar
dolara indirildiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, "11 milyar dolar
IMF'ye ödedik. IMF bizimle beraber mi Türkiye'ye girdi. Türkiye,
IMF'nin 29 kurucu ortağından bir tanesidir. Kuruluş tarihinden bu
yana tüm gelenler IMF ile beraber çalışmışlardır. Hiç birisi kalkıp
da dirsek çevirmemiştir. Bazıları bize 'bunlar IMF ne talimat
verirse onu yerine getiriyor' diyor. CHP, MHP, ANAP ve DYP hepsi
dahil, biz bunların IMF ile masada neler konuştuğunu iyi biliriz.
IMF'ye borçlanan bunlar, IMF'nin borcunu ödeyen biz. Eğer güçlü
olursanız dik durursunuz, güçlü olmazsanız uşak olursunuz, geçmişte
olduğu gibi. Biz şu anda IMF'ye olan borcumuzu bir çırpıda öderiz.
Ama niye ödeyelim. Göreve geldiğimizde Türkiye kendi içinde bile 9
ayı aşkın borçlanamıyordu" açıklamasında bulundu. Başbakan Erdoğan,
sözlerine şöyle devam etti:
"Paramızın değeriyle dalga geçiyorlardı. Şimdi bize Türk Lirası'nın
değerini düşürmemizi tavsiye ediyorlar. 'Bu değeri düşürürseniz,
dış ticaret açığını halledebiliriz' diyorlar. Biz 'Türk Lirası'nın
dedtoplumu germenin anlamı yok" dedi.
"TÜRKİYE'NİNğerini düşürmek için biz gayret ediyoruz ama Türk
Lirası'nın değeri düşmüyor' diyoruz. Çünkü artık paramız kendi
kimliğini buldu. Artık güven veren bir Türkiye, istikrarlı bir
Türkiye var; bunu gören tüm küresel sermaye Türkiye'ye geliyor.
Bütün mesele bizim rehavete kapılmadan bu işi sürdürmemiz. Bu iş
ciddiyet istiyor. Bunu yaptığımız takdirde Türkiye'nin önünü
tutamayacaklar. 2012'de Türkiye 10 bin dolar kişi başına milli
geliri yakaladığı anda Türk milletini tutana aşkolsun."
Eğitimde atılan adımlara değinen Başbakan Erdoğan, "3 yılda 75 bin
derslik bitirildi. Cumhuriyet tarihinde bu yok. Türkiye'nin dört
bir yanında da internet ağını okullarımıza taşıyoruz. Artık
okullarımızda yavrularımız bilgisayar eğitimini alıyor" dedi.
"DİNDE GERİCİYE YOBAZ DENİLEBİLİR"
Erdoğan, dinde gericiye 'yobaz' denilebileceğini ifade ederek,
"Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefimiz var ya, bu
hedefe ulaşmak lafla mı olur, icraatla mı olur? Atatürk'ün irtica
dediği olay budur. Eğer siz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne
çıkamıyorsanız, eğer siz dünyadaki medeniyetler seviyesine ayak
uyduramıyorsanız siz mürtecisiniz. Dinde gericilik var. Dinde
gericiye yobaz da denilebilir. Onlar dindar falan değil, onlar
dincidir. Onlar dinin bezirganlarıdır. Onu dindarla karıştırmak da
dine saygısızlıktır. Bu her toplumda, her dinde var. Ama saf,
temiz, hakikaten dininin gereklerini ehlinden öğrenenlere de saygı
duyacağız. Bu konuda bizim de üzerimizde görevler var. Diyanet
İşleri Teşkilatımız da bu görevini yaparak meydanı boş
bırakmayacak, meydan boş kalmadığı zaman, ehil ellerden din gerçek
yönüyle öğretilirse, o zaman bezirganlar olmaz" diye konuştu.
Türkiye'nin, eğitimde dünya ülkeleriyle rekabet eder duruma gelmesi
gerektiğini belirten Erdoğan, lafla hiçbir yere varılamayacağını
söyledi. Erdoğan, "Her attığımız adıma gölge düşürmeye çalışanlar
var, çünkü yetişemiyorlar. Onların alfabelerinde 'yat yat uyu, uyu
uyu yat' yazıyor. Bizim alfabemizde 'oku oku oku, çalış çalış
çalış, uygula uygula uygula' diyor" ifadelerini kullandı.
AK Parti iktidarının bir güven iktidarı olduğunu ifade eden
Başbakan Erdoğan, "Ben sadece açılışlara gidiyorum, temel atmalara
gitmiyorum. Tarihe, temel atıp, attığı temel orada kalan bir
başbakan olarak geçmek istemiyorum. Ne aldatan olacağız, ne aldanan
olacağız. Arkadaşlarıma da 'sakın tribünlere oynamayın' diyorum"
açıklamasında bulundu.
"BİZ YILMIYORUZ"
Başbakan Erdoğan, eskiden SSK hastanelerinin durumunun içler acısı
olduğunu belirterek, yeni düzenlemelerle sıkıntıların önüne
geçildiğini söyledi.
"Sağlam giren hasta çıkardı" diyen Erdoğan, "Biz bu sistemi
bitirdik. Yeni projelerimizi uygulamaya koyduk. Artık bir yataklı,
iki yataklı odalar ve her odanın içinde tuvalet ve banyo mevcut.
Hastanelerde koğuş sistemine son veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bazı hastanelerde aynı sıkıntıların bulunduğunun altını
çizerek, "Biraz zamana ihtiyacımız var. Bu sıkıntılar da aşılacak.
Artık işçi kardeşlerimiz de serbest eczaneler ilacını alabiliyor.
İşi buraya getirdik. 'Hayal' diyorlardı, 'olmaz' diyorlardı ama
oldu. Bazı sendikalar, hepsini kastetmiyorum. Bunların işçi, memur
yanlısı olması lazım. Bunlar aslında işçi, memur karşıtı. Ne kadar
devleti düşünüyorlar. Bugüne kadar neredeydiniz" dedi. Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar güya bu ülkenin solcu geçinen kesimleri. Çoğu da öyle.
Kimisi sosyal demokrat. Bu nasıl sosyal demokratlık. Onların da
yobazları var. Biz yılmıyoruz. Önceden Yeşil Kartlı'ya ilaç
verilmiyordu, sadece tedavi imkanı vardı. Biz ilaç yolunu açtık.
SSK'lı, Bağ-Kur'lu, Emekli Sandığı mensubu da Yeşil Kartlı katkı
payı ödemiyor diye, onlar da Yeşil Kart kullanmak suretiyle ilaç
almaya başladı. 'Artık Yeşil Kartlı'lar da ilaç alırken yüzde 20
katkı payını ödeyecek' dedik. Eğer dürüst davranılsaydı o yola
girmezdik. Adalet, emniyet aynı şekilde hızla devam ediyor."
Ucuz imkanlarla halkın konut sahibi olmasını istediklerini belirten
Erdoğan, 20 yıl vadeyle hiç imkanı olmayan dar gelirlileri ev
sahibi yapmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye genelinde 165
konutun inşasının devam ettiğini de belirten Erdoğan, "Önümüzdeki
yıl sonuna kadar 250 bin konuta ulaşacağız" dedi.
"AK Parti'de dargınlık küskünlük olmaz. Biz birbirimizle öyle
dayanışma içine gireceğiz, güç birliktedir. Kimse birbirine afra,
tafra yapmayacak. El ele olacağız. Zaten birileri 'Biz AK Parti'nin
içine nasıl virüs sokarız' gayreti içinde. Bu ülkede ekonomik
refah, özgürlükler iyi bir noktaya geldiğinde çok şey değişir"
diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, partililerle birlikte
"Beraber yürüdük biz bu yollarda" isimli şarkıyı söyledi.