Erdoğan gençlerden beklentisi
Abone olErdoğan, Piri Reis Üniversitesi’nin akademik açılış yılı töreninde yaptığı konuşmada gençlerden beklentisini açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Piri Reis
Üniversitesi’nin akademik açılış yılı töreninde yaptığı konuşmada
gençlerden beklentisini açıkladı.
Törende, üniversitenin ilk "fahri doktora" unvanı Başbakan Erdoğan'a verildi. Rektör Prof. Dr. Osman Kamil Sağ tarafından cübbe giydirilen Erdoğan konuşmasında öğrencilere tavsiyelerde bulundu.
NE YAZIK Kİ GEÇ KALMIŞ OLUYOR
Yunus Emre'nin "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen
kendini bilmezsen, ya nice okumaktır" dizelerini hatırlatan Erdoğan
sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu tevazu, bu samimiyet, bu gönül enginliği, bizim bilime,
öğrenmeye, öğretmeye yüklememiz gereken anlamı da ortaya koyuyor.
Bir diplomanın peşinden koşturanlar, gün gelir o resmi
belgeyi elde ederler, ama bilginin peşinden koşanlar, diplomanın, o
resmi belgenin çok çok ötesinde eşsiz bir zenginliğin de sahibi
olurlar, arif olmaları halinde.
Bizde ne yazık ki üniversite sınavını kazanan, bir
bölüme yerleşen öğrenci, o andan itibaren her şeyin bittiğine ve
hayatının artık garanti altına alındığına inanıyor. Mezun
olup iş başvurusu yaptığında ise okuldaki 4-5 yılını iyi
değerlendiremediğini anlıyor, fakat ne yazık ki geç kalmış oluyor.
Evet, diploma var ama dil biliyor mu? Hayır. Bilgisayar
kullanıyor mu? Hayır. Türkiye'nin meselelerine, küresel meselelere
vakıf mı? Hayır. Mezun olduğu bölümle ilgili tecrübe edinmiş mi?
Hayır... Ben, 'Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok'
dediğim zaman eleştirildim. Böyle bir garanti dünyanın hiçbir
yerinde yok.
Sayın Kalkavan ifade etti, buralardan mezun olanların iş garantisi noktasında, inşallah bu böyle devam eder. Oysa dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezunu işe yerleşir diye bir kural yok. Bütün üniversite mezunlarına iş vermiş hiçbir ülke yok"
Erdoğan, "Bizim üniversitelerimizden, üniversite öğrencilerimizden beklentimiz de bu yönde, ama onlar gerçekten aranan insanlar olarak iş buluyorlar" dedi.
KOMŞUDAKİ KRİZİN NEDENİ SİLAHLANMAYA AYIRDIĞI PARA
Yıllardır "3 tarafımız denizlerle çevrili" denir durur. Ancak Türkiye’de 2008’e kadar denizcilik üzerine böyle bir üniversite yoktur. Denizlerin gereği yerine getirilmedi ama sanal kaynaklar için bu ülkenin enerjisi heba edildi. Dışarıdaki düşmanlarla uğraşmaktan Türkiye insanına yani geleceğe vakit ve kaynak ayıramadı. Hükümet olarak bu ezberi bozmak için 8 yıldır mücadele ediyoruz.
Komşuda ekonomik kriz var. Altında ne çıkıyor. Silahlanmaya karşı yatırdığı para. Kime karşı silahlanıyor? Bu bir işe yarıyor mu? Siz bunlara harcadığınız para ile o ülkenin geleceğini karartıyorsunuz.
EN ÇOK PAY EĞİTİME
Milli eğitimin bütçeden aldığı pay diğer tüm kalemlerin önüne geçti. Eskiden birinci sıradaki pay savunmadaydı. Biz bunu geriye aldık. Cumhuriyet döneminde 79 yılda yapılan toplam dersliklerin yarısı kadarını 8 yılda yaptık.
1000’DEN FAZLA ÖĞRENCİYİ YURTDIŞINA GÖNDERDİK
81 ilin tamamında üniversite var. "Her ile üniversite kurmak işi çözmüyor. Akademisyenler konusunda ne durumdasınız?’’ diyebilirsiniz.Önce adım atalım, sonra da akademisyen yetiştirelim.Bilginin ideolojisi olmaz.Bilgi kimde olursa olsun onu almak zorundayız. Akademisyen ihtiyacımızı karşılamak için başta ABD olmak üzere bir çok ülkeye yüksek lisans ve doktora için öğrencilerimizi gönderiyoruz. 1000’den fazla öğrenci gönderiyoruz.
3000 DOLAR MAAŞ ALACAKLAR
Buradan mezun olacakların öğrencilerin en az 2000-3000 dolar maaşla iş bulabileceklerini izliyoruz. EMSA bu yıl Türkiye’nin denizcilik okullarında yetişen öğrencilerin AB ülkelerine ait gemilerde çalışmasının yolunu açtı.