Erdoğan Fransa'dan veryansın etti
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, TSK'nın Balyoz davasına ilişkin yaptığı açıklamayı sert dille eleştirdi
Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi'nde (AKPM) konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beraberindeki gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, TSK'nın geçen hafta Balyoz Darbe Planı davasıyla ilgili yaptığı açıklamadan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin eleştiri dolu Ergenekon açıklamasına, başörtülü adaydan BDP'nin sivil itaatsizlik çağrısına kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.
SERT DEĞİL NET KONUŞTUM
AKPM'de çok sert bir konuşma yaptığı yönündeki soruyu yanıtlayan Erdoğan, konuşmasıyla ilgili "sert değil netti" yorumunda bulundu.
FRANSA'YA ELEŞTİRİ
Erdoğan, Fransa'nın Türkiye'ye karşı takındığı tavrı da eleştirdi:
"Genel sebebi yok. Sadece ortaya nedir diye soracak olursak biz tabi bugüne kadar hep Fransa yönetimiyle çok samimi diyaloglar kurma gayretinde olduk nedense Chirac yönetimindeki anlayışı bu dönemde göremedik. Chirac çok daha pozitifdi. Bu dönemde bizim olumlu yaklaşımlarımıza karşı Fransa da anlaşılmaz bir olumsuz yaklaşım var. AB müzakerelerine olumsuz tavırları var. 8 fasıl bloke edildi 5 tanesini Fransa yaptı. Bütün bunlara karşı bizim kalkıp ta eyvallah iyi yaptınız diyecek halimiz yok. Her zaman söylüyorum biz kabile devleti değiliz Türkiye Cumhuriyetiyiz.
ÖZ'ÜN ATAMASI
Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün özel yetkilerinin iptal edilmesine ilişkin sorulara ise şu yanıtı verdi:
"Bir defa biz yürütme olarak bugüne kadar yargının güvenlik güçlerine veya bizlere yüklemiş olduğu ne olduysa , kolluk kuvveti noktasında bunları aksatmadan harfiyen yerine getirdik. Bundan sonra da harfiyen yerine getirilecek. Bizde aksama olmaz. Bu süreç aynı kararlılıkla devam eder. Bizim bu konudaki mücadelemizdeki kararlılık baştan bu yana nasıl geldiyse bundan sonra da öyle devam edecektir. Bütün derdimiz bu ülkede ileri demokrasiyi sağlamak. Yolsuzluk yasaklar ve yolsuzlukla ilgili gereken neyse bunları yapacağız. Sayın öz'ün İstanbul başsavcı yardımcılığına atanması da süreci değiştirmez. Devlette devamlılık esastır. Aynen sürecektir."
BAŞÖRTÜLÜ VEKİL
AK Parti'nin 12 Haziran genel seçimleri için açıkladığı aday listelerinde başörtülü bir tek adaya yer verilmesi sonrası başlayan 'başörtülü aday yoksa oy da yok' kampanyasını da sert dille eleştirdi.
"Ülkemde hiçbir zaman biz gerilimin yanı olmadık olmayacağız. Ama başörtü konusunda ciddi bir zemin oluşmuştur. 8 yıl önceki durumla bugünkü durum arasında çok şey değişmiştir. Şunu da kınadığım özellikle vurgulamak istiyorum baş örtülü aday koymayana oy yok mantığını zayıf bir mantık olarak görüyorum. Siz iradenizi zaten sandıkta yansıtırsınız. Ama bunu kampanyaya dönüştürmek Ak Parti'yi tanımamak anlamına gelir. Başörtü meselesi sadece parlamentoya girmek olarak değerlendiriliyorsa yanlış anlayıştır. Başörtüyü sadece dinini gereği olarak görüyorsa da onu pazarlık meselesi haline getirmesi çok çok yanlıştır. Buradan bir defa kınıyorum. Hiçbir zaman başörtüsü konusu parlamentoya girmenin pazarlığı olmamalıdır diye düşünüyorum. Bu kampanyayı sürdüren arkadaşları da , yakışıksız bir kampanya içinde buldum"
ABD'Lİ BÜYÜKELÇİYE SERT ELEŞTİRİ
ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin Ahmet Şık'ın kitabının yasaklanmasıyla ilgili "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" eleştirisine de çok sert bir dille yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:
"Arkadaşlar bakın ailevi bir şey ama tekrar gündeme getirmek zorunda kaldım. Daha dün benim gelinim İstanbul Amerikan Konsolosluğu'ndan vize almaya gitti. Gelinim kızım sisteme girdi, sistem kabul etti. Ve konsolosluğa gidiyor, oradaki görevli gelinime diyorki lütfen karşıda bir resim çektirin öyle gelin. Ben diyor sisteme girdim. Niçin tekrar çektireyim. Diyorlar ki şu adaki mevcut genelgenin gereği bu diyorlar. Gelinim yazılı tutanakla verin diyor. Yazılı tutanak verin diyor. Veremiyorlar. Gelinim vaz geçiyor. Durum bize ulaşıyor. Arkadaşlar büyükelçiyi arıyor. Özür vs. en sonunda işi çözüyorlar. Ben başbakanım. Ben başbakan olarak benim gelinim, kızım ABD Başkonsolosluğu'nda başörtüsü sebebiyle vizesini alamıyorsa ben inanıyorum ki benim normal vatandaşıma kim bilir ne çileler çektiriyorlar. Önce demokrasiyi kendileri kavrasın. Bunlar demokrasiyi daha kendileri anlamamış. Bu uygulamaları görüyoruz. Ben kendi şahsımdan veriyorum. Vesikalık fotoğrafı vermiş sistem kabul etmiş. Ama oradaki beyefendi kabul etmiyor. Büyükelçi önceki gelişinden bu zamana kadar gelen zamanda Türkiye'yi baya unutmuş. Çok mesafe aldık."
TSK'YA BALYOZ ELEŞTİRİSİ
TSK'nın geçen hafta Balyoz davasına ilişkin yaptığı açıklamayı da değerlendiren Erdoğan,"Açıklamayı doğru bulmuyorum" dedi.
"Şunu çok açık net söylemekte fayda var. Temennim odur ki, TSK böyle bir yorumu böyle bir değerlendirmeyi kendi sitesinde yapmamasıdır. Orada bana göre yanlış yapılmıştır. Muhalefet şerhini yazabilir. Ama o şerhi yazması neticeye etki eden bir konu değildir. Çünkü heyet üç kişiden oluşmaktadır. 2'si ne diyorsa karar o istikamette çıkar. Eleştiri yapılır mı ? yapılabilir. Ama bu nihai karar değildir. Tutukluluğun reddine aittir. Bu sürece yönelik açıklamadır ki o yönden yanlıştır. Eğer nihai karar verilmiş olsa da o karardan sonra açıklama yapılsa bir şey diyemem. Ama şuanda yapılmasını doğru bulmam. Sürece tesir etme gayretidir. Toplum bunu böyle değerlendirir."
TSK SİVİL DENETİM ALTINDA
"Silahlı kuvvetlerin çok ciddi mesafe aldığını görüyorum. Silahlı kuvvetlerimiz sivil iradenin yönetimi altındadır. Sivil irade ne yönde adım atıyorsa onlarda uymuşlardır. Anayasanın çerçevesinde hareket etmişlerdir etmeye devam ediyorlar."