Erdoğan rest çekmeye hazır
Abone olMüzakere Çerçeve Belgesi'ne imtiyazlı ortaklığın sokulmak istenmesine Başbakan Erdoğan tepki gösterdi. Erdoğan bu takdirde verilecek cevabı imalı bir şekilde açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, 17 Aralık’ta verilen
karar ile ilgili olarak dürüst davrandığını, Müzakere Çerçeve
Belgesi ile ilgili dürüst davranılmasını beklediğini belirterek,
"Eğer burada o beklenen dürüstlüğü görmezsek şüphesiz ki
Türkiye’den bekleyecekleri cevap da bugüne kadar olduğunun çok çok
dışında olacaktır" dedi. Erdoğan, Hürriyet Meydanı’ndaki saat
kulesi önünde Çorum’a doğalgaz gelmesi nedeniyle düzenlenen törende
konuştu. 3 Ekim AB müzakere sürecinin konuşmasında değerlendiren
Erdoğan, Türkiye’nin AB hedefinde son merhaleye gelindiğini ifade
etti. Erdoğan, şöyle konuştu: "AK Parti olarak halkımızın
hissiyatını dünyaya taşıyoruz. AB adına karar verecek olanlara
sesleniyorum: Türkiye, 17 Aralık’ta verilen karar ile ilgili olarak
nasıl dürüst davrandıysa Müzakere Çerçeve Belgesi ile ilgili olarak
inanıyorum ki dürüst davranacaklardır. Eğer burada o beklenen
dürüstlüğü görmezsek şüphesiz ki Türkiye’den bekleyecekleri cevap
da bugüne kadar olduğunun çok çok dışında olacaktır. AB içerisinde
de fanatizmin kurbanı olanlar var. Önyargılardan kurtulamayanlar
var. Türkiye’ye şaşı bakanlar var. Bunu da böyle bilin. Onları da
Türkiye’ye doğru bakmaya davet ediyorum." Erdoğan, Türkiye’nin
AB’nin idealleri için bir anahtar olduğunu belirterek, "Bu anahtar
bu kapıyı açacaktır" dedi. Erdoğan, Hürriyet Meydanı’ndaki Saat
Kulesi önünde Çorum’a doğalgaz gelmesi dolayısıyla yaptığı
konuşmada, AB’nin geleceğinin, demokrasi, insan hakları ve evrensel
değerlere ne kadar bağlı kalacağına göre oluşacağını ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu değerler öncelikle demokrasidir,
insan haklarıdır, hürriyetlerdir, adalettir, birey ve toplumun
hakkını korumaktır. Burada Türkiye, büyük devlet ve medeniyettir.
Dinamik toplumsal yapısıyla, modern birikimiyle, insan
kaynaklarıyla, açık ve şeffaf demokrasisiyle, insan haklarına
verdiği önemle, piyasa ekonomisiyle muazzam bir enerji kaynağıdır.
Türkiye, kimliğiyle birlikte, değerleriyle, insanları ve
potansiyeliyle birlikte bir Avrupa ülkesidir. Türkiye AB’nin
idealleri için bir anahtardır. Bu anahtar bu kapıyı açacaktır.
Farklılıkların yok edildiği çağlarda biz farklılıkları zenginlik
kabul eden bir arada yaşama ve uygarlık teknolojisine sahibiz.
Devletimizin bütün kurumları, milletimizin bütün unsurları bu
özgüvenle yeryüzüne bakar ve değerlendirmelerini ona göre yapar. Bu
güven dünyada çok az medeniyete nasip olan bir duygudur.
Türkiye’nin gücünü görmeyenlerin, demokrasinin, çoğulculuğun,
farklılıkların bir arada yaşama saadetini hazmedemeyenlerin,
önyargılarla dünyaya şaşı bakanların hevesleri kesinlikle
kursaklarında kalacaktır. Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler,
medeniyet yarışındaki yolunu durdurmak isteyenler, İkinci Dünya
Savaşı öncesi dünyadaki tablonun özlemini çekenler şunu bilmelidir
ki, kör ideolojilerin gözlükleriyle dünyaya bakabilirler ve bakmaya
devam edebilirler. Ne var ki dünya artık o dünya değildir."
Dünyanın artık değiştiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, geçen hafta
Hatay’da düzenlenen "Medeniyetler Buluşması" toplantısını
anımsattı. Hatay’da üç dinin temsilcilerinin barışı ortak mesaj
olarak verdiklerini kaydeden Erdoğan, terörün önünde İslam ve
İslamcı ifadelerinin kullanılmasının yanlış olduğunu söyledi.
Erdoğan, kim olursa olsun İslam ve İslamcı ifadesini terörün önüne
koyamayacağını ifade ederek, bu yıl içinde yapılan üçüncü Avrupa
Konseyi Toplantısı’nda antisemitizmin insanlık suçu olarak kabul
edildiğini, Türkiye’nin girişimleri ile de sonuç bildirisine "İslam
Erdoğan, "Bununla ne anlatmak istiyorum? İslam özgürlük dinidir.
Bizim dinimiz insanın öldürülmesini emretmez. Biz ’yaradılanı
yaradandan ötürü’ anlayışından geliyoruz. Biz insanlara merhametle
yaklaşan bir medeniyetin mensuplarıyız. Sevdamız budur" diye
konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "3 Ekim bizim için
tarihi bir gündür, AB’nin geleceği için de tarihi bir gün
olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti evrensel barışa katkıda bulunmak
için milleti ve devletiyle bir yürek haline gelmiştir. AK Parti
hükümeti olarak halkımızla açık açık konuşuyoruz. Halkımızın
hissiyatını dünyaya taşıyoruz. AB adına karar verecek olanlar da
aynı derecede bana göre dürüst davranmak zorundadırlar. Biz şartlar
ne olursa olsun yolumuza devam edeceğiz. Cesaretle kararlılıkla
devam edeceğiz. Kopenhag’da bir şey söylemiştik: Eğer 17 Aralık’ta
Türkiye ile ilgili olumlu kararı vermezse liderler o zaman biz
Kopenhag siyasi kriterlerinin adını Ankara siyasi kriterleri koyar
yolumuza devam ederiz. Değişen hiçbir şey yok, biz yine aynıyız. Bu
yolda yolumuza devam ediyoruz ve devam edeceğiz."