Erdoğan lanet olsun dedi
Abone olBaşbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Bir şirkette hisse sahibi olması nedeniyle kendilerini eleştirenlere karşı Erdoğan ilginç bir açıklama yaptı.
Başbakan Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuştu. Malvarlığı
tartışmalarına değinen Erdoğan, er meydanından kaçmadıklarını
belirtti. Erdoğan konuşmasının büyük bölümünü karikatür krizine
ayırdı. Erdoğan, ''Hissedarı olduğum şirketin hisseleriyle ilgili
bastırdılar. Adeta 'lanet olsun' dedik ve oradaki hisselerimizi
devrettik'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında
yaptığı konuşmada, bugüne kadar gazetelere yansımayan, kamuoyuna
aksetmeyen gizli saklı bir malvarlığının kalmadığını belirten
Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bunu ayrıca açıklama ihtiyacı duyuyorum.
Şahsımla ilgili haftalardır konuşuyorlar. Milletvekili adayı
olduğumuz anda... Orada bir defa 'dur' dendi. 'Yargı süreci' dendi
ve orada zaten bunlarla ilgili yargılandık ve beraat ettik. Oradaki
mahkeme dosyasında bütün mal varlığı vardı ve o da açıklandı.
Geçenlerde bir gazetede bunlar sayfa sayfa yayınlandı. Hissedarı
olduğum şirketin hisselerini de yine... Yasal olarak, 'Efendim
böyle bir hakkınız var, yasal olarak bir şirketin hissedarı
olabilirsiniz ama bir başbakanın etik açıdan bir şirkete ortak
olması doğru değildir.' Biliyorsunuz bunlarla ilgili de
bastırdılar. Günlerce bunları yazdılar. Adeta 'lanet olsun' dedik
ve oradaki hisselerimizi devrettik.'' ''MAAŞLI DURUMDAYIM'' Şu anda
''maaşlı durumda olduğunu'' ifade eden Başbakan Erdoğan, ancak
siyasetçiye yönelik bu tür saldırıların durmayacağını kaydetti.
Erdoğan, ''Neden? Çünkü kendi bazı olumsuzluklarını,
başarısızlıklarını, 'acaba bu tür bazı başlıklar üzerinden rant
elde edebilir miyiz' diye kendilerine göre bir menfaat zeminine
kaydıracaklardır'' diye konuştu. Mal varlığıyla ilgili bilgilere,
Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sitesinden ulaşılabileceğini
bildiren Erdoğan, ''Bugün itibariyle, neyimiz varsa, ticaretimizden
maaşımızdan son kuruşuna kadar oradadır'' dedi. Başbakan Erdoğan,
konuşmasında, AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik'in Bursa'da
uğradığı silahlı saldırıda yaralanmasından duyduğu üzüntüyü de dile
getirdi. Erdoğan, Nilüfer İlçe Teşkilatı'nın kongresine giderken
silahlı saldırı sonucu yaralanan Çelik'e, AK Parti Grubu ve AK
Parti'liler olarak ''acil şifalar'' diledi. -TRABZON'DAKİ OLAY-
Rahip Andrea Santoro'nun öldürülmesi olayına da değinen Başbakan
Erdoğan, ''Trabzon'da Hıristiyan bir din adamına mabedinde yapılan
silahlı saldırıyı şiddetle kınıyorum'' dedi. Santoro'nun ailesine
ve cemaatine başsağlığı dileğinde bulunan Erdoğan, güvenlik
güçlerinin, bu cinayetin aydınlanması ve katilin adalete teslimi
için titizlikle çalışmasını sürdürdüğünü kaydetti. Erdoğan,
zanlının yakalandığını ve olayın aydınlatılmasına yönelik
çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. Erdoğan, İtalya'ya giden bir
turist otobüsünde 12 Türk vatandaşının öldüğünü, 4 vatandaşın da
ağır yaralandığını anımsatarak, ölenlerin ailelerine başsağlığı,
yaralılara da acil şifalar diledi. DERİNDEN YARALADI Başbakan
Erdoğan, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürleri
değerlendirirken, ''Hakkaniyetten ve insani incelikten uzak bu
davranış, en hafif tabiriyle bizi derinden yaraladı, Müslümanları
rencide etti. Kutsalımıza saldıran, çatışma kültürüne hizmet eden,
medeniyetlerarası ittifak çabalarımıza zarar veren bu anlayışı bir
kez daha reddettiğimizi ilan ediyorum'' dedi. Erdoğan, partisinin
TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarihi
birikimiyle, kimliğiyle temsil ettiği değerler ve demokrasi
tecrübesiyle insanlığın ortak geleceğine ne kadar değerli
katkılarda bulunduğunun bir kere daha kavranmasına yardımcı olacak
kritik günlerden geçildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, 3 ay kadar
önce bir Danimarka gazetesinde, Hazreti Muhammed'i hedef alan bazı
karikatürler yayınlandığını hatırlatarak şunları söyledi: ''Bu
karikatürler, Yüce Peygamberimizin şahsında İslam dinine, onun
mensuplarına ve bütün Müslümanlara hakaret içeriyordu. Ne yazık ki
aynı karikatürler, daha sonra anlaşılmayan veya anlaşılmaz bir
şekilde diğer bazı Avrupa ülkelerinin medyasında yeniden
yayınlandı. Hakkaniyetten ve insani incelikten uzak bu davranış, en
hafif tabiriyle bizi derinden yaraladı, Müslümanları rencide etti.
Kutsalımıza saldıran, çatışma kültürüne hizmet eden,
medeniyetlerarası ittifak çabalarımıza zarar veren bu anlayışı bir
kaz daha burada reddettiğimizi ilan ediyorum. Hiçbir gerekçe,
hiçbir hak ve özgürlük, hiçbir değer sistemi, bu davranışı mazur
gösteremez. Akıl ve sağduyu sahibi herkes bilir ki bu zihniyetin,
ne basın özgürlüğüyle ne düşünce özgürlüğüyle ne de demokrasi
idealleriyle bir ilgisi vardı, olamaz. Bu karikatürlere geçici bir
gaflet halinin eğer tezahürü olarak bakacaksak, -ki böyle bakmayı
da arzu ederdik- ancak geçen bu süreçte bu vahim hatadan
dönüldüğüne dair somut bir yaklaşım gösterilmemiştir.''