Erdoğan, eski liderlere çattı
Abone olErdoğan, "sadece tribünler nasıl oyalanır" diyenlerin şimdi Kıbrıs'ta aynı yolu izlediklerini belirtti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
''Türkiye'de Kıbrıs konusunu yıllar yılı neticelendiremeyen
siyasette duayen olarak kabul edilen, sadece tribünler nasıl
oyalanır demek suretiyle bunları oyalayanların şu anda da bunu
oyalama gayreti içinde olduklarını'' söyledi. Erdoğan, ''Kimse
Türkiye Cumhuriyeti'nin 58-59 hükümetlerini kalkıp da gerek
Türkiye'nin gerekse KKTC'nin ali menfaatlerini görmezlikten gelen
hükümetler olarak değerlendiremez'' dedi. Erdoğan, partisinin
Antalya IC Oteli'ndeki değerlendirme toplantısında Kıbrıs konusuna
değindi. Meselenin çözümü için iyi niyetle önemli çalışmalar
yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, Davos Newyork ve Burgenstock
sürecini hatırlatarak, bu sürecin başından beri gerek Türkiye'nin
gerekse KKTC'nin ilgili bütün taraflarının katılımıyla oluşturulan
genel strateji doğrultusunda tezlerin seslendirildiğini anlattı.
Erdoğan, böyle uluslararası itilaf konularında en ideal çözüm olan
''kazan kazan'' formülünün hayata geçmesi için büyük çaba
harcadıklarını kaydetti. Erdoğan, zaman zaman bu çaba ve iyi
niyetin karşılığını anlamamış olmalarına rağmen çözümden yana tavır
ve duruşlarını koruduklarını ifade etti. Sürecin bundan sonraki
aşamasının referandum olduğunu belirten Erdoğan, bu barışçı ve
çözümden yana tutumun dünya kamuoyunda hassasiyetle
değerlendirildiğini söyledi. Erdoğan, ''Elbette bu tür süreçlerin
genel mantığı içerisinde taleplerimizin yüzde yüzüne cevap almış
değiliz'' diye konuştu. Ancak Türk tarafının yıllar yılı milli bir
mesele olarak savunduğu olmazsa olmazlarına bağlı kalarak çok
önemli kazanımlar elde ettiğinin de aşikar olduğunu kaydeden
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün artık söz taraf
hükümetlerden çıkmış halkların 24 Nisan'da yapılacak referandumda
ortaya koyacakları demokratik iradeye kalmıştır. Ülkemizde bu
konuda yıllar yılı bu işi neticelendiremeyen siyasette duayen
olarak kabul edilen, sadece tribünler nasıl oyalanır demek
suretiyle bunları oyalayanlar şu anda da bunu oyalama gayreti
içindedirler. Çok daha ileriye gidiyorum kimse Türkiye
Cumhuriyeti'nin 58-59 hükümetlerini kalkıp da gerek Türkiye'nin
gerekse KKTC'nin ali menfaatlerini görmezlikten gelen hükümetler
olarak değerlendiremez yargılayamaz. Onlar kendilerini iyi bilir.
Bunu söyleyenler gitsinler aynaya baksınlar. Biz onların mazisini
iyi biliriz. Parti içindeki arkadaşlarımızın da bunu çok iyi
bilmesi, incelemesi lazım bunu incelediğimiz zaman şu anda
attığımız adımların ne kadar önemli olduğunu iyi görürsünüz. Biz
KKTC'yi ne hale getirdiklerini çok iyi biliyoruz.'' Erdoğan, insana
hizmet verenin yakasında hangi rozetin bulunduğuna bakmayacağını
yineleyerek, ''Ama bir yerde bir başarısızlık, bir mazeret
siyaseti, ihmal ve yolsuzluk varsa, onun yakasında kendi yakamdaki
rozetin aynısını görmekten derin üzüntü duyarım. Biliniz ki gözümü
kırpmadan gereğini yaparım'' dedi. Erdoğan, AK Parti'nin
Antalya'daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında
yaptığı konuşmada, seçimlere değindi. Siyasi partiler için
seçimlerin önemli sınav olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Allah'a
şükürler olsun, AK Parti olarak 3 Kasım'ın ardından 28 Mart yerel
seçimlerinden de alnımız ak, başımız dik olarak çıkmış
bulunuyoruz'' diye konuştu. İktidardaki partiler için seçimlerin
genelde pek kolay geçmediğini ve bugüne kadar genel beklentinin bir
önceki seçime göre oy kaybının minimal düzeyde tutulabilmesi
olduğuna işaret eden Erdoğan, buna karşılık, 28 Mart seçim
sonuçlarının AK Parti'nin milletin gönlündeki yerinin de, Türk
siyasetine getirdiği değişim anlayışının da kalıcılık kazanmakta
olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Milletin kendilerine
gösterdiği teveccühün artarak devam ettiğini, eskimiş siyaset
anlayışlarına bir kez daha dur dendiğini anlatan Erdoğan, bu
tabloyu Türkiye'nin adil ve kalkınmış bir geleceğe koşar adım
ilerlemesi adına büyük kazanç olarak değerlendirdi. Ortaya çıkan
tablonun Türkiye'nin önünü açacak yeni değişim siyasetine gönül
vermiş kişiler olarak kendilerinin sorumluluğunu arttırdığına
dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''28 Mart'ta ortaya
çıkan bu tablo AK Parti çatısı altında millete hizmet etmek için
yola çıkan her bir arkadaşımın çalışma aşkını ve memleket sevdasını
bir kez daha tazelemiştir. Adına açıkça millet siyaseti dediğimiz
bu anlayışın Türkiye'yi gelecekte hepimizin gururla bakacağı bir
noktaya ulaştıracağına bütün samimiyetimle inanıyorum. 28 Mart
seçimlerinden çıkan sonuçların, siyasetimiz ve demokrasimiz adına
çok değerli sonuçları olmuştur. Bu sonuçlardan ilki, milletimizin 3
Kasım'da sandığa somut olarak yansıttığı yeni siyaset anlayışının
28 Mart'ta artık adresini bulmuş olduğunun teyididir. Bu adres kısa
iktidarı döneminde millete odaklı siyaset anlayışı, tam demokrasiye
inancı ve öz değerlerine saygılı ilerleme hedefleri ile kendini
fazlasıyla ispat eden AK Parti olmuştur.'' DEĞERLER HİYERARŞİSİ
Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarının iyi okunması gereğini ifade
ederek, sandığa net olarak yansıyan değişim iradesinin AK Parti
çatısı altındaki her bireye bir öncülük görevi yüklediğini
kaydetti. ''Bizim siyaset anlayışımızda makamlar hiyerarşisi değil,
değerler hiyerarşisi vardır'' diyen Erdoğan, bu nedenle tabandan
tavana, AK Parti siyasetine omuz veren her bireyin, ak siyaset
anlayışının üstlendiği büyük misyona işlerlik kazandırmak konusunda
kendisini sancaktar konumunda görmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan, ''Bu büyük demokrasi paylaşımını öncelikle bu çatı altında
hayata geçiremezsek, Türkiye'nin değişim sancağını taşımaya da uzun
süre devam edemeyiz. Aksine aldığımız bu sancağı hedefe varamadan
yere düşürmek zorunda kalırız. Bu sebeple yakasına AK Parti rozeti
takan her arkadaşımdan Türkiye'nin ufkunu açacak, milletimize umut
aşılayacak, bu ülkenin dertleri ile hemhal olacak bir öncülük
ruhuna sahip olmalarını bekliyorum. Bu değişim ve atılımı kendi
kişiliklerimizde gerçekleştireceğiz ki bize bağlanan umutlar
sönmesin, hayaller kırılmasın'' diye konuştu. Kendilerini, milletin
yüzünü güldürmek üzere yola çıkmış hizmet erleri olarak tanımlayan
Erdoğan, bulundukları yerlerde, seçildikleri makamlarda işgal
ettikleri mevkilerde yola çıkarken, içlerinde taşıdıkları bu
hayırlı niyetlerin asla uzağına düşmeyeceklerini söyledi. ADAY VE
PARTİ ARASINDAKİ NET TERCİH FARKLARI Başbakan Erdoğan, 28 Mart
seçim sonuçlarının, milletin demokrasiyi ve demokratik değerleri ne
kadar içine sindirmiş olduğunun tartışmasız biçimde ortaya
koyduğunu ifade ederek, siyaset bilimcilerin, 28 Mart seçim
sonuçları üzerinde bir araştırma gerçekleştirmeleri halinde,
demokrasi lehine çok önemli bulgulara rastlayacaklarını kaydetti.
Bu sonuçların iyi araştırılmasını isteyen Erdoğan, konuşmasını
şöyle sürdürdü: ''Bu seçimde milletimiz siyasetle çok yakından
ilgili olduğunu, sandık başındaki tercihini son derece bilinçli
yaptığını ve temel felsefesini de temsili esas alan demokratik
düşünceden aldığını açıkça ortaya koymuştur. Dünyanın pek çok
ülkesinde seçmenler, aday ve parti arasında bu kadar net tercih
farkları koyabilecek siyasi bilince sahip değildir. Partilerimiz ve
siyasetçilerimiz bilmelidir ki, siyasette yaprak kıpırdasa bu
millet o hareketten haberdar olmaktadır. Bu gerçekten alacağımız
ilk ders şu olmalıdır: Artık partisinin popülaritesine dayanarak
siyaset sahnesinde kalmaya çalışan siyasetçi tipi sona ermektedir.
Buna karşılık adaylarımın hizmet performansına güvenip, kendi
değişim ve gelişim ödevlerini yapmayan yerel merkezlerin işi de
sarpa sarmaktadır. Artık Türkiye'de siyaset sahnesi gerçek bir er
meydanıdır. Millet, siyasete el koymuş ter döken pehlivanla,
minderden kaçanı ayıracak siyasi olgunluğa ulaşmıştır. Güreşe
doymayan pehlivanlardan ise hiç söz etmiyorum. Onların işi zaten
çok zor.'' Erdoğan, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kadroların
şekillenmiş olduğunu, merkezi yönetim olarak kendilerinin taşıdığı
yükün yanı sıra, görevlerine yeni başlayan yerel yönetimlerin de
seçmenden gördüğü teveccühün karşılığını ortaya koymak durumunda
olduğunu söyledi. Şehirleri şehir olmadan, ilçeleri altyapıları
tamamlanmadan, köyleri mahrumiyetlerinden arınmadan gönül rahatlığı
ile ''geliştik'' diyemeyeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bir yandan ekonomi siyasetini, kamu yönetimin diğer temel
hizmetlerini çağa rahat bir noktaya getireceğiz. Buna paralel
olarak da insanlarımıza insanca yaşama standardı kazandıracağız.
Ben bu hizmetleri verenin yakasında hangi rozetin bulunduğuna
bakmayacağım. Ama bir yerde bir başarısızlık, bir mazeret siyaseti,
bir ihmal ve yolsuzluk varsa, onun yakasında kendi yakamdaki
rozetin aynısını görmekten derin üzüntü duyarım. Biliniz ki gözümü
kırpmadan gereğini yaparım. Bu milleti ihmal edenin, bizim
gönlümüzde bir değeri yoktur, olamaz. Bu ülkeye en ufak yardımı
olanın, en küçük katkıyı yapanın en büyük yardımcısı ve dostu da
yine biziz.'' Kaynak: Milliyet/Melda Çetiner